Aliseydi Karagöz | Antalya
Antalya'da dün akşam saatlerinden itibaren etkisini artırarak, devam fırtına ve yağış, kent merkezi ile ilçelerde yaşamı olumsuz etkiledi. Fırtına nedeniyle kent genelinde çok sayıda ağaç ve tabela devrildi. Konyaaltı ile Kepez ilçelerindeki bazı ev ve iş yerlerini su bastı.
Çakırlar ile Hurma mahallelerini birbirine bağlayan köprü, su seviyesi artınca yaya ve araç trafiğine kapatıldı. Konyaaltı'na bağlı Altınkum Mahallesi'ndeki kreşin fırtına nedeniyle çatısı uçtu.
Kumluca ve Finike ilçelerinde oluşan hortumların yerleşim yerlerini vurması sebebiyle ile de 13 yaşındaki bir çocuk hayatını kaybetti, 8 vatandaş yaralandı. Ayrıca, 20 yaşında bir üniversite öğrencisi de Kemer Kuzderesi'nde kayboldu, arama çalışmaları sürüyor.
BU BİR İHANET PROJESİDİR...
AKP'li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in, Antalya Konyaaltı Boğaçayı projesinin bir ihanet projesi olduğunu ifade eden, Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Başkanı ve Antalya Isparta Burdur Denizli Kaş Platformu Sözcüsü Hediye Gündüz "Boğaçay'ı Projesi daha şimdiden su taşkını ve sel oluşturmuştur. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in Antalya'ya ihanet projesi şimdiden suya gömüldü" dedi.
AKP'li Başkan Menderes Türeli'n Antalya Konyaaltı'nda yapmak istediği, Boğaçay projesine asla izin vermeyecekleri ifade eden Hediye Gündüz "Boğaçay Projesi sahili ve dereyi betonlaştırarak doğaya aykırı işlemler olarak ortaya çıkmış, Boğaçayda aşırı yağmur ve fırtına bunu da affetmemiş ve yine suya gömmüş ve de fırtınayla ezmiştir. Yapılan onca masraf boşa gitmiş, dikilen bitkiler yerle bir olmuş, zaten fakir olan halkımızın alın teri gereksiz yanlış politikalarla çarçur edilmiş ve halk daha da fakirleştirilmiştir" dedi.
Hediye Gündüz'ün YURT'a yaptığı açıklama şöyle:
"İklim artık öldürücü bir güç olmuş ve cellatlaşmıştır. İklim değişikliği başlangıçta seller, orman yangınları, aşırı sıcaklıklar olarak ortaya çıksa da, gelinen noktada artık direk insan öldürmeye başlamıştır… Antalya’da iklim değişikliği nedeniyle artan hortum, Finike Kumluca yolunda 13 yaşında bir gencin ölümüne sebep olmuştur.
Türkiye ve dünyada iklimi değiştiren uygulamalar, gerek bakanlıklar, gerek belediyeler ve gerekse de şirketler eliyle hızla devam etmektedir. İklimi değiştiren adı geçen uygulamalar şunlardır.
1. Şehirleşme ve betonlaşma...
İklimi tahrip eden en büyük etkenlerden biri (%35 oranında)şehirleşme ve betonlaşmadır. Türkiye’de şehirleşme, özellikle kıyı alanlarını aşırı tahrip etmiştir. Ülkenin üç tarafı denizlerle çevrilidir ve bu 3 tarafı da ne yazık ki; betonlaşmaya teslim edilmiştir. Bu konuda en fazla tahrip olan şehirlerin başında da Antalya gelmektedir. En çarpıcı örnek de Antalya şehir merkezinde daha geçen yıl yaşanmıştır.
Antalya’nın dünyaca tanınan ve herkesin göz bebeği olan Konyaatı sahili, geçtiğimiz yıl, Konyaaltı Sahil Projesi adı altında betonlaştırılmış, sahile beton yığılmış, hatta yasal olarak 50 metreye kadar el sürülmemesi gerekirken, sahil bile daraltılarak, yer yer 25-30 metreye kadar betonla kaplanmış ve korkunç bir şekilde tahrip edilmiştir. Ancak, Antalya Büyükşehir Belediyesinin yaptığı bu yanlışa, iklim, göz yummaktan çoktan vazgeçmiştir. Antalya’da dün akşamdan bu yana devam eden fırtına Konyaaltı’nda yapılan bu yapıları yıkmış ve de asla affetmemiştir.
Aynı yanlışın devamı olan Boğaçay Projesi de yine sahili ve dereyi betonlaştırarak doğaya aykırı işlemler olarak ortaya çıkmış; ancak Boğaçay da aşırı yağmur ve fırtına bunu da affetmemiş ve yine suya gömmüş ve de fırtınayla ezmiştir. Yapılan onca masraf boşa gitmiş, dikilen bitkiler yerle bir olmuş, zaten fakir olan halkımızın alın teri gereksiz yanlış politikalarla çarçur edilmiş ve halk daha da fakirleştirilmiştir. Boğaçay projesinde yapılmak istenen betonlaştırma, ne yazık ki halen devam edecek görünmektedir. Boğaçay'ı Projesi daha şimdiden su taşkını ve sel oluşturmuştur. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in Antalya'ya ihanet projesi şimdiden suya gömüldü.
Sahile, Boğaçay’ın hemen bitimine, bir de yat limanı yapılmak istenmektedir ki; bu da katmerli doğa katliamı, katmerli sahil katliamı demek olacaktır. Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Başkanı Menderes Türel iklimin verdiği derslerden bir türlü ders almamakta diretmektedir. Ancak, doğa yanlışları yıkmaya daha yeni başlamıştır ve bütün yanlışları tek tek yıkacaktır.
2. Fosil yakıt kullanımı iklimi değiştirmektedir...
Fosil yakıtlar en başta elektrik elde etmek üzere termik santrallerde kullanılırken, şehirlerde de yakacak olarak kullanılmakta ve hem iklimi değiştirmekte, hem de hava kirliliği nedeniyle sağlığa direk etki ederek, kanser, astım, kova gibi sağlık sorunlarını tetiklemektedir. Antalya son yıllarda kömür yakımı nedeniyle adeta duman şehri olmuştur. Bunun yanında iklimi değiştiren benzin, motorin gibi yakıtlar ulaşım araçlarının temeli haline getirilmiş ve buna uygun olarak ulaşım sisteminde kara yolu esas alınmıştır.
Türkiye’de bütün şehir içi ulaşımlar ve şehirlerarası ulaşımlar, benzin/mazot vb. tüketen ulaşım araçlarıyla yapılmaktadır. Hükümetin en yanlış politikalarından biri olan yollar ise yapımı esnasında en büyük orman katliamcısı olarak karşımıza çıkmaktadır. En sağlıklı ormanların tam ortasından tahribat başlamakta ve zamanla etrafını da yok etmektedir.
Örneğin Kurşunlu ormanları şu anda bu durumdadır ve ormanın tam ortasından yol geçirilmek istenmektedir. Bu da iklimi değiştiren etmenlerden biridir. Hükümet, yol yapımı adı altında bir yanda ormanları tahrip ederken, diğer yanda da dağları kırmakta, sahilleri bozmakta ve her tarafı delik deşik etmektedir. Ancak görülüyor ki; bu yanlış uygulama ve yanlış politikalar da hortumları ortaya çıkartmakta, hortum sayısını arttırmakta, yolları da, evlerin çatılarını da yıkmaktadır.
Sayısı ve şiddeti artan hortum nedeniyle 13 yaşındaki gencin ölümüne sebep olunmuş, yine Antalya’da bir çocuk yuvasının da çatısı uçmuştur. Çiftçilerimiz ise, büyük zararlar görmüştür.
3. Ormansızlaşma iklimi değiştirmektedir...
Türkiye ve dünya, ormanları bir yaşam alanı olarak görmekten uzun zamandan beri vazgeçmiş görünmektedir. Öyle ki; ormanlara şehirler kurmuş, ormanları maden alanı yapmış, mermer ocakları açmış, tarım alanı yapmış ve dünyadaki korbondioksiti temizleyen en büyük güçten biri olan orman eko sistemlerinin büyük bölümünü yok etmiştir. Antalya’nın en önemli ormanları ise mermer ocakları ve taş ocaklarıyla doludur.
Finike’den Ekizce’ye, Elmalı Çığlıkara ormanlarından İbradı’ya, Alanya’dan Gebiz ormanlarına kadar birçok alan taş ve mermer ocaklarıyla tahrip ettirilmiş ve halen de ettirilmektedir. Bütün bunlar gösteriyor ki; yapılan yanlış uygulamalardan derhal vazgeçilmeli, şehirleşmelerin önü alınmalı, yeni imar alanlarının önüne geçilmeli, Alternatif enerji kaynaklarından ve özellikle güneşten elektrik elde edilmeye derhal başlanılmalı ve iklim değişikliğine derhal çare bulunmalıdır. Antalya’da Boğaçay projesinden derhal vazgeçilmeli, yat limanı yapımından derhal vazgeçilmeli Konyaaltı sahiline dökülen betonlar da derhal sökülmelidir.”