YURT Gazetesi-Röportal-Gamze MEDENİ/
Başlarken
İlvanlım, Cemilem, Anadolu’dan Geldik gibi türkülere imza atan ve sayısız albüm yapan Sümer Ezgü aynı zamanda bir proje insanı, hiç boş durmuyor. Antalya’da kurduğu akademide yeni yetenekleri keşfediyor. Sanatçıyla bugünün Türk halk müziğine bakışını ve projelerini konuştuk.
*Sümer Ezgü İstanbul'dan Antalya'ya kaçtı yazdılar. Antalya'da neler yapıyorsunuz?
İstanbul çok güzel bir şehir fakat metropol sorunları var. Emeğimiz, zamanımız patinaj yaparak geçiyor. Dolayısıyla yaşamın daha verimli olması için Antalya'ya taşındım. Antalya'da da boş durmuyorum. Sümer Ezgü Sanat Akademisi’ni açtım. 5 yaşından 65 yaşına kadar öğrencimiz var. Hem geleneksel müzik, hem de batı müziği eğitimi veriyoruz.
*Nasıl bir yolculuk bu? Sümer Ezgü Sanat Akademisi açma fikri nasıl ortaya çıktı?
Biz genel olarak kendi kültürümüzle kavgalıyız. Okullarımızda geleneksel müziğimizin eğitimi eksik. Müziğimiz sokağa bırakılmış durumda. Ülkenin bu anlamda temel sorunu; müzik eğitimi veren, müzik öğretmeni yetiştiren okullarda kendi müziğimizin eğitimi yok. Akademik başarının artık yeterli olmadığı, sosyal başarı için başka meziyetlerin de olması gerektiği anlaşılmaya başlandı.
* Akademide neler var? Diğer okullardan farkı ne?
Okulumuzda piyano, keman, yan flüt, gitar, bağlama, sipsi, kabak kemane, kaval, zurna, ut, kanun, vurmalı sazlardan bateri, diğer darbuka ve benzeri ritim aletleri, Latin danslar, modern dans, halk dansları, bale, drama, diksiyon, yaz okulları, şan dersi, konservatuvar hazırlıkları, gerek tiyatro gerek müzik. Bir eğitim yuvası, belli bir kalitesi ve müfredatı olan bir eğitim kurumu. Müzik türleri arasında ayrım gözetmiyoruz hepsine aynı değerde bakıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı sertifika aynı zamanda London College ile uluslararası bir sertifika da verebilen eğitim kurumuyuz. MEB sertifikası TEOG sınavında öğrencilere büyük avantaj sağlıyor. Londra Müzik Akademisi'nin bağlı olduğu Batı Londra Üniversitesi'nin müzik bölümüne sınavsız geçebiliyorlar. Yurt dışındaki diğer üniversitelerde burs imkânı sağlıyor.
*Eğitim kadrosunda kimler var?
Sanat akademisinin müdürlüğünü kardeşim ve aynı zamanda halk oyunları eğitmenliği de yapan Taner Ezgü yapıyor. Eşim Gülay Ezgü ise tiyatro ve konservatuvar hazırlığı dersleri veriyor. Diksiyon eğitimini de değerli spiker Rüştü Erata veriyor. Akademinin eğitim kadrosunda Akdeniz Üniversitesi, Opera ve Bale ile orkestrasından deneyimli isimler bulunuyor.
*Türk Halk Müziği Sanatçısı Sümer Ezgü’nün ötesinde tenis oynuyor, dağcılık yapıyor, Akademi’de eğitim veriyorsunuz. Sizi araştırırken çok yönlü olduğunuzu fark ettim. Kendinize dair en son ne keşfettiniz?
Spor Akademisi mezunuyum. Hentbol sporu ana branşımdı. Yardımcı branşımda halterdi. Sonradan tenisin güzel bir spor olduğunu keşfettim. Benim için yeni bir spor oldu ve çok zevkli. Mücadele sporlarında sakatlanma riskiniz var. Öyle bir riske girmektense bu tarz sporlar mesleğimiz açısında da daha doğru. En son olarak liseden beri içimde olan bir duyguydu. Motosiklet aldım. Dostlarla gruplar kuruyor, hep birlikte seyahat ediyoruz.
*Son Balo, Vals ve Zeybek adlı 8 dakikalık kısa filmde Atatürk’ü canlandırdınız. Nasıl bir duyguydu?
Elbette gurur verici bir duyguydu. Atatürk’ü daha iyi anlamamız gerektiğini düşünüyorum. Atatürk’ü daha çok devlet organizasyonlarıyla, resmi törenlerle, resimlerle, heykellerle tabu biçimiyle anlatmaya çalıştık. Oysa Atatürk’ün içini anlatmamız gerekiyordu. Yaptıklarını, bize sunduklarını, yaydığı ışığı anlatmalıydık. Burada biraz eksik kaldık. Ben sanat aracılığıyla bunu yapmak istedim. Çektiğimiz bu kısa filmin özü; Bursa’da Atatürk'ün ölümünden 9 ay önce verilen balo ve orada dünya dansı vals yapıyor, arkasından 'hadi bakalım zeybek çalın' diyor. Sarı Zeybek’i oynuyor. Bir taraftan dünya insanı, diğer taraftan alabildiğine yerli ve milli kimliği var. İnternette çok fazla izleniyor. Ulusal günlerde yayınlanıyor. Okullarda gösteriliyor. Benim için değerli bir proje.
*Gündeminizde yeni bir projeniz var mı?
Barış Manço'dan sonra çocuk programı yapılmıyor. Antalya’da ulusal bir kanala çocuk programı yapmak istiyorum. Çünkü büyük şehirde gözlerinizi reyting bürüyor. Ne kazandırdık, ne kaybettirdik anlamsız bir yarış var. Hem çocukların yeteneklerini sergileyebilecekleri hem de içinde bilgilerinde olabileceği güzel bir program düşünüyorum.
* Yeni bir albüm çalışması var mıdır?
Yöresel senfoni konserlerini albümleştirmek istiyorum. Batıda yapılan çoksesliliği kopyala yapıştır biçiminde bizim müziğimize, bizim türkülerimize uyarlamaktansa Anadolu'nun kendi tınılarından yola çıkıp kendi doğal çok sesliliği yansıtacağım. Hatta bu albüm çalışmasını da kitaplaştırmak istiyorum. Bu kitabı da güzel sanatlar liselerine, konservatuar öğrencilerine de yararlı olur düşüncesiyle de çıkaracağım.
İstiyoruz ki ‘Burdur Gölü’ ‘Burdur Çölü’ olmasın
*Geçtiğimiz günlerde Burdur Gölü’nün kurumasına dikkat çekmek amacıyla klip çektiniz. Yetkililere sesinizi duyurmaya çalıştınız. Herhangi bir önlem alınıyor mu?
Burdur Gölünün üçte biri kurudu. Ve göz göre göre kuruyor. Yüzmeyi bu gölde öğrendik ve şimdi bembeyaz bir çatlak toprak var. Göl biterse Burdur biter. Göl 300 metre içeri girmiş. Bu gidişle 10 sene sonra Burdur Gölü yok. Korkunç bir şey bu, içler acısı. Burdur’da doğa felaketi yaşanıyor, bunun önüne geçmeliyiz. Burdur Gölü’nde nesli tükenmekte olan kuşlar, dünyada önemli endemik bitkiler var. Burdur Belediyesi’nin desteğiyle klip çektik.
* Mesajınız yerine ulaştı mı?
Bence etkili oldu. Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, destek verdi ve klipte oynadı. Özellikle de suyu kuruyan Burdur Gölü için, Su Gelir Güldür Güldür türküsünü seslendirdim. Antalyalı ve Burdurlu motosiklet kulüplerinin üyeleri de destek vererek klipte rol aldı. Bundan sonraki amacımız doğaseverlerle ve halkla toplanıp Cumhurbaşkanlığına çıkacağız.
Gerçek Ankara Türküleri Hüdayda’dır, Misket’tir
*Bugünün Halk Müziğini nasıl buluyorsunuz?
Bir tarafta tamamen usta- çırak ilişkisiyle yetişen bir jenerasyon, diğer tarafta nota ve eğitimle yetişen bir jenerasyon var. Biz ikisinin arasındayız. Bizim müziğimiz bir yerde toprak müziği yüreğin attığı bir müzik. Dolayısıyla müziğimizi sadece notalar ifade edemez. Müziğin resmini çizebilir ama duygusunu tam olarak yansıtmaz. Onun için mutlaka otantik müziği bilmek gerekir. Bugün yaşamları gereği halk müziğine yeni başlayan arkadaşlarımız bu otantik yaşamın dışındalar. Bu dönemde o otantizmi, o tarhana çorbasındaki lezzeti, bazlamadaki lezzeti, müzikte de hissetmeleri gerekiyor. Orijinal türküleri dinlemeleri, beraberinde bunu bilgiyle, bilimle birleştirmeleri gerekiyor. Bir açılım yapmak istiyorlarsa hem geleneksel hem de Batı müziğini de bilmeliler. Bugünün müziğinde işini çok sevgiyle yapanlar var fakat otantik lezzet açısından bir eksiklik var. Ama telafi edilecek bir durum. Çok yetenekli güzel sesler var.
*Ankara türkülerine yıllardan beri büyük haksızlık yapılıyor diyorsunuz. Son albümünüz Hakiki Angara Havaları aksini iddia etmek için mi çıkardınız?
Ben 20 yıl Ankara’da yaşadım. O Ankara türkülerini ve Seymen kültürünü tanıyorum. Sonradan bu Orta Anadolu ritimleri üzerine sözler yazıldı. Bu durum Ankara kültürünü bilenler tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Biz bunlarla oynamıyorduk dediler. Dondurmamı Yalan mı, Vekilime Kaymak Lazım, Arabada Beş Evde On Beş. Bildiğimiz Ankara türküleri bunlar değil. Gerçek Ankara Türküleri Atım Araptır Benim, Su Gelir Güldür Güldür, Dalları Bastı Kiraz gibi türkülerdir. O açıdan Ankara kültürüne haksızlık edildiğini düşündüm Hakiki Angara Havaları adı altında Mehmet Erenler’in, Rıfat Balaban’ın, Osman Pehlivan’ın Neşet Ertaş’ın okuduğu Orta Anadolu'daki, o türküleri tekrar gençlere doküman olarak sundum.
* Peki, bu çalışmanız haksızlığı biraz giderdi mi?
Eskisi kadar haksızlık edilmiyor artık. ‘Hakiki Angara Havaları’ albümü etkili oldu. Para için her şeyi yaparsanız kirleniyorsunuz. Bizim mesleğimizin de hak ettiği bir şey var. Milyonlar sizi dinliyor. İnsanları şekillendiriyorsunuz, bir arşiv bırakıyorsunuz. Böyle bir sorumluluğa ihtiyaç var. Sanatçılar para için sanat yapmazlar, ama sanatlarından dolayı para kazanırlar. O zaman yaptığınız işe değer yüklemek gerektiğini düşünüyorsunuz.