Demokrat Parti 73 yaşında

7 Ocak 1946’da kurulan Demokrat Parti, kuruluşu ile Türkiye’ye “yeni bir rota” çizmek noktasında en ciddi iradeyi ortaya koymuştu.

“73 yıl önce bugün, Türkiye’de “tek”in egemenliğine, parti devletine ve zihniyet tekeline karşı Türk siyasi tarihinin en önemli adımı atıldı. Tek bir anlayışın ve bir kişinin egemen olduğu devlet yapısının yerine, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş amacına uygun olarak,  “Milletin egemenliği”ni tesis etmek kararlılığı ve inancı ile yola çıkan Celal Bayar ve arkadaşları, inançlarını Demokrat Parti adı ile siyasal bir akit haline getirdiler. 

Bu akit, milletle, millete sözü teslim etmek üzere yapılmıştı. Birinin ya da birilerinin millete “şef”lik etmesine karşı çıkan, millete ancak milletin egemen olması gerektiği inancı ile yola çıkan Demokrat Parti, kuruluşundan sadece 4 yıl sonra, Türk Siyasi Tarihi’nin ilk serbest seçimlerine, 1924 ve 1930’da iki defa denenen ancak başarılı olunamayan çok partili sistemle girilmesini sağlamıştı.

7 Ocak 1946’da kurulan Demokrat Parti, kuruluşu ile Türkiye’ye “yeni bir rota” çizmek noktasında en ciddi iradeyi ortaya koymuştu.

Türk insanını, muasır medeniyet hedefine ulaştıracak bir aklın temsilcisi olarak Demokrat kadrolar, Türkiye’yi, etnik, dini ve kültürel her türlü çeşitliliği ile bir bütün kabul etmiş, adeta, İlahi dinlerin kutsal kitaplarında ve tabi ki kelam-ı kadimimiz Kuran-ı Kerim’de de anlatılan Hz. Nuh’un Gemisi meselinde olduğu gibi, Türkiye’yi “medeniyet gemisi” addetmişlerdi.

Demokrat Parti’nin kuruluşuna kadar, ülkeyi 27 sene yöneten anlayışın, özellikle dünyanın içinde bulunduğu iklimde, çağın gereklilikleri çerçevesinde bu geminin dümeninde olmasını, millet adına risk olarak gören Demokrat kadrolar, pusulası demokrasi ve adalet olan “rota” ları ile geminin dümenine, o güne dek görülmemiş bir “millet iradesi” neticesinde geçmişlerdi.

14 Mayıs 1950 seçimleri, elbette yine Demokrat aklın çabası ile yasalaşan gizli oy açık tasnif ve yargı denetimi neticesinde, milletin iradesinin şeffaf bir şekilde sandıkta tecelli etmesini sağlamıştı.

Bugün 73. Yıldönümünü olarak andığımız Demokrat Parti’nin kuruluş tarihi, gerçekten kutlanası birçok yeniliği ve millet adına ilkleri tesis etmiştir.

Kuruluşundan itibaren “demokrasi esaslarına en uygun devlet şekli’nin Cumhuriyet olduğuna inanan Demokrat Parti, Cumhuriyetin teminatı haline gelmiştir.

Milletin muasırlık hedefine uygun olarak “milli menfaate ve insanlık haysiyetine en uygun presip’i  demokrasi olarak gören Demokrat kadrolar,  7 Ocak 1946’da Türkiye’nin en mühim sorununun, Cumhuriyetin kuruluş esası olan ancak işlemeyen demokrasi olduğu bilinci ile yola çıkmıştır.

14 Mayıs 1950 Seçimleri’nden 27 Mayıs 1960 Darbesi’ne kadar, Türkiye için belirledikleri Rota’da emin adımlarla ilerleyen Demokratlar, bugün inançları ve kararlılıkları ile birilerine rahatsızlık verdikleri gibi o gün de millet adına adalet ve refah vadeden, demokrasiyi kendi siyasi ve ticari rantları karşısında risk görenler tarafından tehlike olarak algılanmıştır.

Şahsi kaygılarını milletin önünde gören zihinlerin saldırısına 1946’dan beri, her ara rejimde, her darbede en ciddi şekilde maruz kalan, tanık olan, hatta demokrasi karşıtlarının tezgahladığı kurmaca mahkemelerde sanık olan, millet için “kurban olan” demokratlar, makamlarını, sıfatlarını, canlarını inançları yolunda kaybetmeye rıza göstermişler ancak demokrasiye duydukları inanç ve gururlarını her daim muhafaza etmişlerdir.

Millet için hayalini kurdukları, tesisi için hayatlarından oldukları demokrasi, darbelere, tertiplere, idamlara dayanmış ve bugün bizlere miras kalmıştır.

“Yeter! Söz milletindir” diyenlere karşı milletin sesini kesenlerin saldırısı ile karşı karşıyadır.

1946’da, millet adına hayallerle yola çıkan Demokratların mirasını, demokrasiye inanarak sahiplenen, adalet diyerek savunan bizler, maalesef  bugün geçmişte olduğundan çok daha ciddi sorunlara tanık olmaktayız.

İşte bu noktada bugün, 73 yıl sonra Demokrat Parti, her türlü karşıt tertibe rağmen, içeriden ve dışarıdan yapılan her türlü saldırıya rağmen yeniden millete sözü teslim etmek, demokrasiyi yeniden millete hizmetkâr etmek için var olduğunu duyurmaktadır.

Tüm bu duygu ve düşüncelerle partimizin kuruluşunu bir kez daha kutluyor, “Millet” diyerek hayata veda etmiş Demokrasi Şehitlerimizi saygı ve rahmetle yad ediyorum.”

Politika Haberleri

3 bakan yardımcısı görevden alındı
Şerafettin VURGUN ; Dereliye Hizmet İçin Geliyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yerel seçim mesajı
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz'dan yerel seçim yorumu: Çantada keklik değil
Burak Akburak: Etkin Siyasetçi ve Sosyal Lider