İmamoğlu'nun konuşmasından satır başları:
Bugün tarihi bir gün. Çünkü bugün burada hep birlikte tarihi bir yolculuğa çıkıyoruz. Bu tarihi yolculuğun sonunda bu güzel İstanbul için zafere ulaşacağız. Bu yolculuğun sonunda kazanan İstanbul ve burada yaşayan tüm hemşerilerimiz olacaktır. Beni bu göreve layık gören tüm CHP'ye teşekkür ediyorum.
Benzer şekilde bana büyük destek olan çok kıymetli aileme ve eksiksiz büyük ailem Beylikdüzü aileme teşekkür ediyorum.
Kıymetli İstanbullular, çok değerli hemşerilerim tam 94 gün sonra oy kabinine girecek ve İstanbul'un bir sonraki büyükşehir başkanını seçmiş olacaksınız. Üç soru sormanızı isityorum Bu şehri kim daha iyi yönetir, bu şehri kim yönetmeli ve nasıl yönetmeli?
Bu soruya vereceğiz yanıt şehirde yaşayan herkesin kaderini belirleycek. Ben İStanbul Büyükşehir Başkanlığı'na adayım, çünkü bu kentin geleceği için değişim zamanının geldiğini herkes gibi ben de biliyorum. Bu muhteşem kentte uzun zamandır akıl, uzlaşıyı reddeden bir anlayış nedeniyle kent mahvedildi. Kaynakları yağmalandı. İnsanları ayrıştırıldı, kapalı mekanlara hapseldildi. İstanbul bu yolla yönetilemez, bu yolla dünya kenti olamaz.
İstanbul dünyanın en kalabalık 15. şehri. GSMH'mızın dörtte birini bu şehir üretiyor. İstanbul Türkiye ekonomisinin merkezidir. İstanbul bir kentsel bir bölge. Tek odaklı değil çok odaklı bir havza. İstanbul tek başına bağımsız bir ülke olsaydı dünyanın ilk 25 ekonomisi içinde olurdu. Bu nedenle İstanbul Ankara'dan yönetilemez. İstanbul ne yazık ki iradesi bağlı yöneticiler tarafından da yönetilemez, yönetilemiyor
İstanbul eski model yöneticiler tarafından yönetilemez, yönetilemiyor
İstanbul günü birlik kararlarla da yönetilemiyor. Bu şehir ancak genç, dinamik ve yeni anlaşılı bir yönetici tarafından yönetilir
AYRINTILAR GELİYOR...