İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, İçişleri Bakanı Soylu’nun "Bize oy vermezseniz vali ve kaymakamlar sokağa çıkamaz” şeklinde yaptığı açıklamaya tepki gösterdi.
KRT TV’de soruları yanıtlayan Ağıralioğlu, söz konusu açıklamaların devlet dili ile uyuşmadığını belirterek, “Siz nasıl bir ülke yönetiyorsunuz ki belediye seçimi sonuçları sizin lehinize olmazsa valiler kaymakamlar sokağa çıkamıyor? Bu dille, devlet ve terör örgütleri ile güç olarak mütekabil hale getirdiler. Şimdi bu PKK’lılar diyordur ki ‘Dünyanın en alçak en sansasyonel eylemlerini yapsaydık bu kadar propagandamız olmazdı bizim.
’Türkiye o kadar büyük bir devlettir ki, değil bunlar feriştahı gelse bizi sarsamazlar’ demesi gerekenler ‘Şayet bize destek vermezseniz devlet yıkılacak’ cümlelerini kurar oldular” şeklinde konuştu.
'DEVLETİN ZERAFETLİ BİR DİLİ OLMALIDIR'
Yavuz Ağıralioğlu, iktidarın seçim öncesi söylemlerine tepki göstererek şu ifadeleri kullandı.
“Devletin siyasi rekabet dışında kendine mahsus zerafetli bir dili olmak zorundadır. Seçim kazanmak için feda edemeyeceğimiz değerlerimiz vardır bizim. Bu millet acıda bir ve beraberdir. Bu milleti acıda bir ve beraber etmek, vatan savunmasında da bir ve beraber eder.”
“Süleyman Bey seçim öncesinde ‘Ben talimat verdim, şehit cenazelerinde protokole CHP İl Başkanları alınmayacak’ demişti. Sonra da beyefendi ton değiştirip. Orada bazı leşlerin cenazeleri var sandıkta beraberlerse onlara katılsınlar gibi şeyler söyledi.
Bu dil, bir devlet dili değildir. Nihayetinde şehit olan çocukların hangi partiden olduklarına bakmıyoruz, ki bakamayız, her bölgede, her siyasal görüşe mensup insanlar askere gidiyorlar, vatan hizmeti yapıyorlar. Şehit olduklarında sosyal paylaşım sitelerinde neyi beğenmişler diye bakıyor muyuz? Eğer bu çocuklar CHP’li ya da İYİ Partili ise şehit demeyecek miyiz? Eğer bu insanlar şehit cenazelerinde rencide edilmesi gereken insanlarsa askere de alınmasınlar. Bu cinnet dili oraya da gider. O zaman vergi de almayın, vatandaş da saymayın, insan muamelesi de yapmayın onları. Bu dil devletin vakarına yakışmaz.”
“Biz Cumhurbaşkanı ile bilek güreşi yapmaya alışkın değiliz. Devlet terbiyemize göre, bu biraz bizi örseliyor. Cumhurbaşkanı’nın bileğini bükmek, laf söylemek ne demek? Ama Cumhurbaşkanı’nın kendisinden illet, zillet gibi laflar geliyor. Bu cümleyi Cumhurbaşkanı’na yakıştıramıyoruz diyoruz ama AKP Genel Başkanı’na da yakıştıramayız. Siyasete yakışmaz bu dil.”