Kentin asi çocukları anlatıyor: ADS'nin geleceği AKP'ye teslim

Futbolun profesyonel bir uğraş haline gelmesi Adana Demirspor’u da etkiliyor. Kulüp bazında bu sınıfsal aidiyet silikleşmeye başlıyor. Buna rağmen Adana Demirspor taraftarları geleneğine sahip çıkmaya devam ediyor.

Tolga Kaan Ateşli

Endüstriyel futbol, toplumların yaşam dizaynlarından yaklaşımlarına kadar birçok alanı esir almış durumda. Sömürücü sınıflar, futbolu büyük bir kazanç kapısı olarak görmenin yanısıra, emek veren sınıflar üzerinde bir uyuşturucu olarak kullanıyor. Televizyon programlarında büyük kulüp başkanları, para babaları neyin nasıl olması gerektiğine dair çok şey söylüyor ancak futbolun nasıl olması gerektiğini tartışanlar, tribünleri örgütleyenler, görülmeyenler yahut görmezden gelinenler de var. Hem de kendi sözleriyle beraber… Biz de bu piyasalaşma ve endüstriyelleşmenin sonuçlarını ve olması gerekenleri onlara soruyoruz. Yani toplumun asi çocuklarına, ötekilere, para ile işi olmayanlara, takımlarına ayrı bir ruhla bağlananlara, muhalif taraftar gruplarına…

Dizimizin ilk sayısında Adana’nın asi, emekçi çocuklarıyla, endüstriyel futbolun uslanmaz düşmanlarıyla, Sosyalist Adana Demirsporlular ile beraberiz.

> Merhabalar. Öncelikle sizi biraz tanıyalım.

Merhabalar, ben Behzat Ata. 1991 Seyhan doğumluyum. 2014 yılında Çukurova Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldum. Türkiye’deki birçok öğretmen gibi ben de atanamadım. Şu an bir kafede garson olarak çalışıyorum.

TOPRAĞIMIZIN MAYASINDA VAR

> Adana nasıl bir şehir, sizin için nasıl bir anlamı var?

Adana’yı sanırım en güzel Orhan Kemal anlatmış yıllar önce. Adana için “Bereketli topraklar” diyor... Adana bereketini tek başına sahip olduğu verimli, “Baston eksen yeşerir” denilen Çukurova’dan almıyor. Adana toprakları yetiştirdiği insanlar sayesinde de hep bereketli bir coğrafya olmuştur.  

Seyhan ve Ceyhan nehirleri yüzyıllar boyunca Çukurova’yı beslemiş, bereketli hale getirmiş. Çukurova’nın bağrında yetişen sanatçılar ve aydınlar da Türkiye’nin ilerici birikimine büyük katkılar koymuşlar. 

Türk edebiyatına Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Türk sinemasına Yılmaz Güney olmadan, Türk şiirine Demirtaş Ceyhun, mühendisliğe Mustafa İnan, öyküye Muzaffer İzgü, tiyatroya Şener Şen olmadan bakabilir misiniz? Hepsi mayasını bu topraklardan almış. 

> Adana Demirspor serüveni nasıl başladı?

Benim Adana Demirspor’la tanışmam, çok küçük yaşlarda başladı. Dedem Adana Demirspor’un efsane sporcularından Orhan Demirdal’ın yanında çalışırdı. Çalıştığı yerde Adana Demirsporlular Derneği vardı. Küçük yaşta oraya giderdim. Daha sonra ortaokul yıllarında stada gitmeye başladım. Yaşımız küçük olduğu için bilet almak gibi bir sıkıntımız olmuyordu. Ağabeylerimiz bizi önüne alır 1’e 2 yaparlardı. Tribüne girince bizi yanlarından ayırmaz Adana Demirspor sevgisi aşılamaya çalışırlardı. 

Herkesin sportif anlamda başarılı, “üç büyük” olarak adlandırılan takımları tuttuğu yıllarda biz şehrimizin takımını tutmaya başladık. 

> Hayata bakışınız, politik tutumunuz ve ADS arasında nasıl bir ilişki var?

Bu soruyu cevaplayabilmek için biraz Adana Demirspor’un mazisine bakmakta fayda var. Takımımız İkinci Dünya Savaşı yıllarında kurulur. Bu dönemde savaşa karşı bazı kanunlar çıkarılır. O kanunlardan biri de 1938 yılındaki Sivil Savunma Mükellefiyeti'dir. Bu kanunla, silah altındaki askerlerin dışında kalan gençleri sivil savunmaya ve spora yöneltmek amaçlanır. 500 kişiden fazla işçi çalıştıran özel ve kamu kuruluşlarına bir spor kulübü kurmaları mecburiyeti getirilir. Bunun sonucunda Adana’da yer alan T.C.D.D. 6. İşletme Bölge Müdürlüğü bünyesinde Adana Demirspor’un temelleri atılır. 21 Aralık 1940’ta İşletme Müdürü Eşraf Demirağ öncülüğünde demiryolu işçilerinden kurulan Adana Demirspor resmi tescilini 28 Aralık 1940’ta alır. Yani Adana Demirspor takımını kuranlar demiryolu emekçileri. 

Ben sosyalistim. Ülkemizde ve dünyada emekten, eşitlik ve özgürlükten yana bir değişimin yalnızca sınıf mücadelesiyle olacağına inanıyoruz. Adana Demirspor’un emekçi bir geleneği ve bu geleneği sürdüren, sürdürmeye çalışan taraftarları var. 

TRİBÜNÜN TAMAMI EMEKÇİ ÇOCUĞU

> ADS tribünleri kimlerden oluşuyor?    

Adana geçmişte sahip olduğu iş potansiyeli sayesinde çok fazla göç almış bir şehir. Bu anlamda hem etnik hem kültürel anlamda kozmopolit bir yapısı var. Bu yapı tribünlere de yansıyor. Dolayısıyla Adana Demirspor tribünleri büyük oranda emekçi ve emekçi çocuklarından oluşuyor. Bu da doğal olarak tribünlere muhalif, emekten yana bir karakter kazandırıyor. 

GELENEKLERİMİZİ KORUYORUZ

> Sosyalist ADS nasıl yola çıktı? Ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Sosyalist Adana Demirsporlular birlikteliğini 2011 yılında kurmaya karar verdik. Tribünümüzde var olduğundan emin olduğumuz ilerici, yurtsever birikimi bir araya getirmek ve daha ileriye taşımak için yola çıktık. Başlangıçta bir kaç arkadaşla sınırlı olan oluşumumuzu öncelikle sosyal medyada yaymaya çalıştık. Kısa zamanda çalışmalarımızın ve çağrılarımızın karşılığını almaya başladık. Alanlara ilk olarak 2011 1 Mayıs'ında çıktık. Sonraki yıllarda da 1 Mayıslarda Adana'da Demirspor korteji bizim çağrılarımızla ve güçlü bir şekilde oluşturuldu. Haziran Direnişi boyunca alanlarda halkla beraber AKP karanlığına karşı mücadele ettik. Direnişin güçlenmesi için her türlü çabayı gösterdik. Tribünlerimize dönük sindirme politikalarına karşı çıktık, yönetimdeki yanlışları dile getirmekten çekinmedik. Bağımsız ve onurlu bir Adana Demirspor için yapılan yürüyüşe omuz verdik. En önemlisi de Demirspor taraftarının taşıdığı devrimci ve muhalif kimliğin yeniden ortaya çıkmasına katkı sağladık.

> Sosyalist ADS olarak tribüne yaklaşımınız nedir, nasıl bakıyorsunuz?

AKP hükümeti, taraftarların gücünün farkında ve bu güçten son derece korkuyor. Başbakanın Arena’da ıslıklanması ve sonrasında AKP’nin birçok icraatının taraftarlar tarafından tepkiyle karşılanması hükümeti yeni bir arayışa itti. Şiddeti Önleme Yasası, bu arayışın bir ürünüdür. Taraftarları potansiyel bir suçlu gibi göstermeye çalışan hükümet, koyduğu yasalara uymayan, AKP’ye muhalefet eden kişileri ve taraftar gruplarını hatta kulüp yöneticilerini sindirme ve tasfiye etmeyi planlıyor.

Bizim tribünümüz de bu uygulamalardan nasibini alıyor. Son yıllarda AKP, Adana Demirspor tribününü teslim almak için bazı hamleler yaptı. Bu hamlelerin bazılarında kısmen de başarılı oldu ancak biz gerek tribünde gerek tribün dışında Adana Demirspor’un muhalif kimliğini korumaya ve sürdürmeye çalışmaya devam ediyoruz.

> Futbol toplum için neyi ifade ediyor, neyi ifade etmeli?  

Futbol, sporun diğer birçok dalı gibi kapitalist sistem içerisinde endüstrileşerek bir oyun olmaktan çıkmış durumda. Toplum üzerindeki etkisi nedeniyle egemenlerin elinde ideolojik bir aygıta dönüşmüş, tüketim kültürünü besleyen bir yapıya büründürülmüştür. 

Kapitalist toplumda ticari, profesyonel bir faaliyet haline getirildi futbol. Oysa spor yapma olanakları; her yaş, cinsiyet, meslek ve bölgeden, bütün insanlara sunulan bir hale getirilmelidir. Futbol yıkıcı, düşmanlaştırıcı bir rekabeti değil sağlık, eğlence ve dayanışmayı esas almalıdır.

Futbol, özel mekanlara sıkıştırılmak yerine işyerlerine, okullara, bütün yerleşim birimlerine yaygınlaştırılmalı, geniş kitlelerin pasif izleyici durumundan çıkmaları sağlanmalıdır.

TOPLUMUN TAMAMI ERİŞEBİLMELİ 

> Sosyalist ADS'nin Endüstriyel futbola karşı tutumu nedir?

Futbol endüstriyelleşince geniş kitlelerin futbolla kurduğu ilişki de değişmeye başladı. Kapitalizm her alanda olduğu gibi sporda ve özellikle toplumun büyük bir ilgi odağı haline gelen futbolda da kâr ve sömürü mekanizması gözüyle bakıyor. Futbolun bir endüstri haline gelmesi taraftarları seyirci haline getirmiştir. Futbol; bahis, reklam, sponsorluk üçgeninde taraftarların müşteri oldukları bir hale getirilmiştir. 

Biz ise tam da bu duruma karşı mücadele ediyoruz. Biz futbolun bir profesyonel uğraş olmaktan çıkarılıp herkesin erişebildiği bir oyun olması gerektiğini düşünüyoruz. Parası olanın kulüp satın aldığı değil taraftarıyla, futbolcusuyla, kentte yaşayan emekçilerin birlikte karar alıp yönettiği kulüpler olması gerektiğini savunuyoruz. 

> Sizin gibi düşünen diğer taraftar gruplarıyla yan yana gelişleriniz de oluyordur...

Futbolun endüstrileşmesi taraftar grupları arasındaki kardeşliğe büyük zarar verse de bizim kendimize yakın gördüğümüz, dost olarak nitelediğimiz taraftar grupları var elbette. Adana Demirspor gibi bir emekçilerin takımı olarak kurulan Zonguldakspor, yaptığı işlerle kamuoyunun takdirini kazanan Çarşı grubu, son yıllarda büyük sıkıntılar yaşayan Kocaelispor, tribündeki duruşlarıyla Karşıyaka taraftarları bunlardan bazıları…

> ADS, demiryolu emekçileri tarafından kurulan bir takım dediniz. Peki sınıfsal karakteri hâlâ aynı mı?

Futbolun profesyonel bir uğraş haline gelmesi Adana Demirspor’u da etkiliyor. Kulüp bazında bu sınıfsal aidiyet silikleşmeye başlıyor. Buna rağmen Adana Demirspor taraftarları geleneğine sahip çıkmaya devam ediyor. Taraftar grubu Şimşekler her fırsatta TCDD takımı olmaktan gurur duyduklarını söylüyor. Her 1 Mayıs’ta Adana’da Demirspor taraftarları da yerini güçlü bir şekilde alıyor. Haksızlığa, sömürüye, baskıya karşı muhalif duruşunu hâlâ devam ettiriyor.

Tıpkı ADS gibi işçiler tarafından kurulan Livorno ile 4 Eylül 2009'da düzenlenen çok ses getirmişti. Benzer örnekler var mı takımın tarihinde?

Liman işçileri tarafından kurulan Livorno ile demiryolu işçileri tarafından kurulan Adana Demirspor’un bir dostluk maçında karşı karşıya gelmesi gerçekten Türk futbol tarihi açısından muazzam bir olaydır.

Normal şartlarda bir araya gelmesi, dostluk maçı yapması çok zor olan (o dönem Livorno İtalya Seri A’da, Adana Demirspor TFF 2. Lig’de oynuyordu) iki takım başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanan taraftarları sayesinde böyle bir maçta karşılaşabilmişlerdir.

Livorno’yla yapılan maçta büyük katkısı olan dönemin kulüp başkanı Bekir Çınar, Livorno, Celtic, Marsilya, AEK, ve St.Pauli gibi Avrupa'nın önemli takımlarının katılacağı bir turnuva düzenlemeyi çok istiyordu ancak o dönem yeterli destek görmemiş ve başkanın vefatından sonra bu proje rafa kaldırılmıştır.

ADS’NİN GELECEĞİ AKP’Lİ PATRONLARA TESLİM

> Takımın ve tribünlerin şu anki durumu hakkında biraz bilgi alalım ve daha iyi bir ADS, daha iyi bir futbol için ne gerekiyor biraz onu konuşalım isterseniz.

Adana Demirspor sportif anlamda uzunca bir dönemdir başarıya hasret bir takım. Bu sezon ligin ortalarından kurtulamayan takım şu an play-off’lara kalabilmek için mücadele ediyor. 

Yönetimde, Erdoğan’a hayranlığını gizlemeyen Murat Sancak var. Murat Sancak AKP döneminde ciddi şekilde güçlenen ve devletten çok sayıda ihale alan Sancak Grubu’nun başkanı Ethem Sancak’ın yeğeni. Sezon başında kayyum tehlikesiyle karşı karşıya kalan kulübe bir kurtarıcı olarak gelen Sancak döneminde kulüp maddi anlamda bir refaha kavuşsa da yapılan harcamalar ve kulübün borcu hakkında net bir bilgi yok. 

AKP’nin Adana Demirspor’a doğrudan müdahalesi taraftarlarda bir dejenerasyona neden olsa da mavi şimşekler hâlâ Türkiye tribünlerinin vicdanı, muhalif kanadı olmayı sürdürüyor.

Daha iyi bir Adana Demirspor özlemi daha iyi bir Türkiye, daha iyi bir düzen özleminden bağımsız ele alınamaz. Türkiye orta gelişkinlikte kapitalist bir ülke. Sistemin yarattığı açmazlar ortadan kaldırılmadığı sürece futbol sadece bir futbol olamayacak hiçbir zaman. Bunun için topyekün bir mücadele şart.

> Son olarak ADS taraftarlarına ve futbolseverlere, endüstriyel futbola dair neler söylemek istersiniz?

Adana Demirspor taraftarları Türkiye tribünlerinin yüz akıdır. Geldikleri yeri, geleneklerini unutmadıkları sürece de bu böyle olmaya devam edecektir. Endüstriyel futbola dair belki de en güzel sözü Metin Kurt ağabeyimiz söylemiş. O, “Futbol borsada değil, arsada güzeldir” diyor. Evet, futbol herkesin oynayabildiği, bedensel gelişime, kardeşliğe, dostluğa katkı sunan bir oyun haline gelmelidir. Bunun için mücadele eden bütün futbolseverlere selam olsun.

Spor Haberleri

Beşiktaş'ın Avrupa rakibi belli oldu
Muslera’nın yeni takımı belli oldu: Güney Amerika kıtasına gidiyor!
Türkiye Futbol Federasyonu açıkladı: Hakemler kaç para kazandı?
Osimhen Galatasaray’a veda ediyor: Yeni takımı belli oldu
Galatasaray'a Osimhen müjdesi! Al Hilal, yarıştan çekildi