2021 OCAK-TEMMUZ DÖNEMİ BÜTÇE SONUÇLARI

Bekir Aksoy

Geçen hafta Temmuz ayı bütçe gerçekleşmeleri açıklandı, Hazine ve Maliye Bakanlığı Bütçe Raporu da yayınlandı. Birkaç hafta önce Temmuz ayı nakit açığı gelişmeleri açıklanmıştı. Temmuz ayı bütçe rakamları, ilk altı aylık bütçe gelişmelerinden birkaç noktada farklılık arz ediyor. Şöyle ki;

2021 yılı Haziran ayıyla birlikte bütçe ve nakit açığında ciddi artışlar görmekteyiz. Doğal olarak faiz dışı dengede Haziran ve Temmuz aylarında açıklar oluşmaya başlamış durumda. Rakamlarla ifade edersek; Haziran ayında 25 milyar TL, Temmuz ayında da 46 milyar TL bütçe açıklarıyla karşılaşıyoruz. Bunun dışında Temmuz ayında dikkat çekici bir nakit açığı var, bir aylık nakit açığı 68 milyar TL. Ne demek bu, ilk yedi ayda toplam 78 milyar TL. lik bütçe açığına yakın bir aylık Hazine nakit açığı. Nakit açığında Ocak Temmuz arası toplam 107 milyar TL. açık var. Bu arada Mart 2021 de TCMB karı ve yedek akçe kaleminden yaklaşık 36 milyar TL’nin Hazine’ye gelir olarak aktarıldığını da zikretmek gerekiyor.

Sevgili okurlar;

Bütçe açığını karşılamak durumunda olan Hazineyi ilgilendiren nakit açığıdır. Çünkü, nakit açığı gerçek kasa açığıdır, ileriki dönemlerde bütçe açığının artacağını gösteren en önemli göstergedir. Çünkü, finanse edilmesi gereken nakit gider gelir farkıdır. Bu da borçlanmayla sağlanacaktır. Bu vesileyle belirtmek gerekir, iki aydır Hazine kasayı kullanmaktadır, Haziran ve Temmuz aylarında toplam 61 milyar TL kasadan para kullanılmıştır.

Mali disiplin kavramı, yetkililerin açıklamalarında sıklıkla dile getirilen bir kavram. Sıkça, “Bugüne kadar mali disiplinden asla taviz vermedik, hiçbir zamanda mali disiplinden vazgeçmeyeceğiz” şeklinde cümleler duyarız.

Mali disiplin maliye politikası açısından gösterge niteliğinde bir kavram, başta bütçe gelişmeleri olmak üzere kamu gelirleri ile giderleri arasında dengeli bir yaklaşımı, hedeflerle uyumlu bir gerçekleşmeyi, en önemlisi de daha az bütçe/nakit açığı ve faiz dışı fazlanın sağlanmasını ifade eder.

Dünya uygulamalarında bütçe açığının miktarı ve GSMH’ye oranı mali disiplini ölçmede kullanılır, ancak ülkemizde kamunun iç ve dış borç anapara ödemeleri yıllık bütçelerde yer almadığından faiz dışı fazla kavramı mali disiplini ölçmede dikkate alınan en önemli göstergedir. Çünkü, bizde kamu harcamalarının yani giderlerin kamu gelirlerini aşması genel geçer bir durum olduğu için en azından faiz hariç gelirlerin giderlerden fazla olması yani faiz dışı fazla aranmalıdır, izlenmelidir.

Faiz dışı fazla, 2001 krizinden sonra Sn. K. Derviş’in maliye politikamıza getirdiği önemli bir kavramdı, sonrasında Sn. A. Babacan döneminde de bu niteliği devam etti. Hatta Sn. Babacan bir adım sonrasını, mali kural kavramını getirmek için çok uğraştı, yasa haline getirmek istedi ama “ikinci bir IMF istemiyoruz” denilerek engellendi.

Faiz dışı denge rakamlarına gelirsek, ilk beş ayda Ocak-Mayıs döneminde faiz dışı fazla sağlanırken Haziran ve Temmuz ayıyla birlikte durum tersine dönmüş durumda. Bunun da nedeni, bir defaya mahsus gelirler, -TCMB karı, imar barışı veya bedelli askerlik vb. gelirler- olmadığı zaman bütçede nakit tablosu maalesef açık veriyor. Haziran-Temmuz, iki aylık faiz dışı fazla toplamda 38 milyar TL. ekside, yani açık vermiş durumda. Ocak Temmuz dönemi toplamı ise 36 milyar TL fazla durumda. Program tanımlı faiz dışı fazla, yani bir defaya mahsus gelirler dikkate alınmadığında, yani gerçek faiz dışı fazla kalemi budur, Ocak-Temmuz dönemi 10 milyar TL. ekside, yani fazla yerine açık var.

Dileğimiz; Haziran ve Temmuz aylarındaki aylık bütçe ve nakit gelişmeleri bu şekilde devam etmez, mali disipline sadık kalıyoruz söylemi boş çıkmaz.