Tarım Bakanlığı mı, propaganda bakanlığı mı?

Tayfun Özkaya

Göbbels “propaganda görünür hale gelince işe yaramaz olur” demiş. Tarım Bakanlığımız da propaganda bakanlığına döndü. TV’lerde kamu spotları yayınlanıyor. Bunlardan birinde de “birinci sınıf tarım arazilerine sanayi, konut hiçbir şey yapılamaz, aksini görürseniz bakanlığa duyurun” denmekte. Ben de öneriye uyuyorum. Manisa Organize Sanayi Bölgesi için birinci sınıf tarım arazilerinin bulunduğu Karaali Köyü'nden Akgedik Köyü'ne uzanan 3310 dekar arazinin ve 1000 dekar orman fidanlığının kamulaştırılmak istendiğini duyduk, okuduk. Akgedik Köyü'nde ise teknopark yapılacakmış. Hadi bakalım. Göbbelsvari propaganda yapılmadığı ispatlansın. Bu arazilerde zeytin, börülce, karpuz, bamya, kiraz, mısır, elma vb. birçok ürün yetişebiliyor. Arazilerde kanaletlerden gürül gürül su akıyorken DSİ’ye “arazi sulanıyor mu?” diye sormuşlar. Yanıtın halen alınmamış olduğu söylendi. Bu alanda 3050 kişi geçimini sağlıyor. Dikkat! bunlar da seçmen. Yoksa propaganda görünür hale gelmedi mi?

Manisa’daki uzman arkadaşlar sanayinin Uzunburun’da verimsiz arazilere yapılabileceğini ileri sürüyorlar. Ancak tarım arazileri düzgün, tesviye yapmak çok kolay. Bir günde tarım alanlarını bozacaksınız. Hâlbuki o toprakların oluşması için binlerce yıl gerekiyor. Teknoparklar için de mutlaka tarım arazisi mi lazım?

Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu yapılan değişikliklerle toprağı ve köylüyü yok etme kanunu halini alıyor. George Orwell’in 1984 romanı ile benzerliklerimiz artmakta. Geçen Mayısta yapılan bir değişiklikle köylünün topraklarının büyük şirketlere geçişi kolaylaştırılmıştı. Toplum tarafından deşifre edilmesi vakit alacaktır.

Bu arada Ziraat Mühendisleri Odası'nın bu kanunun 13 ve 14. Maddeleri ve bununla ilgili tüzüğün anayasaya aykırı olduğuna dair Danıştay Sekizinci Dairesi'ne açtığı dava sonuçlandı. (Karar için odanın www.zmo.org.tr adresindeki sitesine bakın) Danıştay; kanunun 13. madde d bendi ile 14. madde b bendini Anayasanın 44 ve 45. maddelerine aykırı bularak Anayasa Mahkemesi'ne gönderme kararı aldı. Gerekçe ise bunların “toprak mülkiyetine karşı olması” ve “tarım, hayvancılık ve bu alanlarda çalışanları korumaması” olarak açıklanmış.

Manisa köylülerine önerimiz, bütün bu gelişmelere hiç güvenmemeleri. Çünkü propaganda daha anlaşılamadı. Bugün bu köylerde oturanlar anlamış olabilir. İş köylülere düşüyor. Bakanlık ise düşünecek, toprak ve köylüyü mü korusun, propagandaya devam mı etsin?