Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu yargılanan polis memuru Görkem Elbadi müştekiler Ganime, Yelda Barak ile Zehra Bakubala katıldı. Tutuksuz sanık iş adamı Ethem Metin Güven ise gelmedi. Tarafların avukatlarının da geldiği duruşmada mahkeme başkanı, taraflara söz hakkı verdi. Müşteki Zehra Bakubala, sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek, “Allahtan bulsun, size bırakıyorum” dedi. Yelda Barak ise söyleyecek çok şeyinin olduğunu belirtip, “Taktir mahkeme heyetinindir” derken Ganime Barak da, sanıktan şikayetçi olduğunu söyledi. Barak, “Ne diyeceğim. Her şey ortada. Yaktın bizi Görkem. Davacıyım, çocuklarımın hakkından vazgeçmeyeceğim” dedi.
“SENİ ÖLDÜRECEĞİZ DEYİNCE ATEŞ ETTİM”
Daha sonra sanığa son savunması soruldu. Polis memuru sanık Elbadi, pişman olduğunu söyleyip, “Böyle olmasını istemezdim” dedi. Elbadi, daha önceki savunmalarında ise, üniversitede okurken dayıları Ümit ve İlyas Barak’ın kendisi adına iki şirket kurarak bir milyon lira borçlandırdıklarını iddia ederek, “Kendileri borçları ödemiyordu. Ben daha sonra polis oldum. Ödemeleri için Ankara’dan telefon açıyordum, telefonlarımı açmıyorlardı. O yüzden Adana’ya geldim. Dayım Ümit, ‘Beni bir daha bu konularda arama, iş yerine de gelme.’ diyerek beni kovdu. Ben de kendilerini şikayet edeceğimi söyledim. O da ‘Şikayet edersen seni öldürürüm’ dedi. Şikayet etmeye gittiğimi söyleyince ‘Dur, bekle. Yarım saat sonra tekrar gelir misin?’ dedi. Bu sözünden, borçları taksitlendirir, mesleğimden olmam diye düşündüm. Yarım saat sonra tekrar geldiğimde dükkanın köşesine dayım Ümit ile kuzenim Onur saklanmıştı. Üzerime koşmaya başladılar. Silahımı almaya doğru koşuyorlardı. Silahımı alıp beni öldüreceklerdi. Aramızda 7 metre yoktu. Koşmalarını önlemek için yere 5-6 el ateş ettim ancak dayım Ümit hala koşuyordu. Bir metre kala silahı iki elimle tutup alıp 5-6 el daha ateş ettim. Dayım Ümit, sağ tarafıma doğru düştü. Onur arkamdan gelip sırtıma atladı. ‘Bırak, ben gideceğim.’ dedim. Beni bırakmayınca iki el havaya doğru ateş ettim. O sırada Onur vurulmuş. Bu sırada kafama darbe aldım. Araca yöneldiğimde aracın kapısının orada dayım İlyas vardı. Küfür ederek, ‘Seni öldüreceğiz.’ diyordu. Araca bindim. 30-50 metre kadar uzaklaştım. Dayım Ümit’i yaraladığımı düşünerek, ‘Onlar benim dayılarımdır, gider ambulans çağırırım, onlardan özür dilerim, zaten elimde silah var, kendimi korurum.’ diye düşündüm. Olay yerine tekrar döndüğümde dayım Ümit ile Onur’un yerde yattığını gördüm. Başımdan kan gelmesi bilincimi kaybetmeme neden oldu. Arabadan indiğimde Ümit’e yöneldim, İlyas dayım, ‘Seni öldüreceğiz.’ deyince o arada cinnet getirip ateş ettim. Ondan sonra hiçbir şey hatırlamıyorum” diyerek kendini savunmuştu.
Elbadi son sözünde ise, pişman olduğunu tekrarladı.
Mahkeme heyeti, sanık polis memuru Elbadi'yi dayıları İlyas ve Ümit Barak ile kuzeni Onur Bakubala’yı ‘Kasten öldürme' suçundan 3 kez müebbet hapis cezasına mahkum etti. Haksız tahrik ve iyi hal indirimi uygulanmadı. Elbadi'ye ayrıca, olay sırasında bir kişiyi de yaraladığı için bu suçtan da 9 ay hapis verdi. Diğer sanık Güven'e ise suçu işlediği sabit olmadığından beraat kararı verildi.
Mahkemenin kararı üzerine öldürülenlerin yakınları, “Çok şükür adalet yerini buldu” diye sevindi. (SÖZCÜ)