Her dönemin s i m g e c e z a e v l e r i olmuştur ülkemizde.

Örneğin çok eskilerde S i n o p (Kalesi) Cezaevi,1960 ihtilalinden sonra Yassıada mahpushanesi, 12 Eylül döneminde şüphesiz en korkunç işkenceler sonucu katledilen ve hatta kendini yakan tutuklular ile anılan D i y a r b a k ı r z i n d a n ı ve M a m a k Cezaevi çok ünlü esaret merkezleridir.

Son 10-12 yıldır ise AKP döneminde tertip, kumpas, yalan dolan ile dolu “Ergenekon” vb davalar ile anılmaya başlayan S i l i v r i c e z a e v l e r i k o m p l e k s i bir başka deyimle “Silivri Mahpus kenti” hiç şüphesiz en büyük simgedir.

Son zamanlarda kanımca kumpas ve rövanşçı bir anlayış ile Silivri’de adeta rehin tutulan CHP Parti Meclisi üyesi ve CHP önceki dönem genç milletvekili olan Eren Erdem, hukuksuzluk veya talimatlı hukuk ortamının şüphesiz en çarpıcı örneklerindendir.

Geçen pazar günü Eren Erdem’i avukat olarak ziyaret ettim tekrar.

Öncelikle adalet için zindan duvarlarının arkasında hiç yılmadan ve yorulmadan halen eserler yazarak mücadele ettiğini gördüm.

Fiziksel olarak zindanda ama aklı ülkenin sorunlarında. Eserleriyle hak, hukuk, adalet haykırışını sürdürüyor.

Çok yakında önsözünü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yazdığı Eren Erdem’in son eseri “Adalet manifestosu” adlı kitabını yayımlanmış olarak göreceğiz.

Ama bugün üzüntüyle öğrendiğim bir durumu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Eren Erdem’in ruh sağlığı öncelikle çok sağlam.

Ama daha tutuklanmadan başlayan kulak rahatsızlığı maalesef kötüleşmiş. Sol kulağı neredeyse tamamen, sağ kulağı da oldukça fazla işitme kaybına uğramış.

Acilen tedavi görüp işitme cihazı alması gerekir.

Aynı şekilde acı veren ve ameliyat olması gereken bir kıl dönmesi sıkıntısı da cabası.

Kendisi sekiz aydır MR beklemektedir.

Ama hastaneye gidişin kendisi için bir zulüm ve işkenceye döndüğünü belirtti.

Aşağılanmak istemediğini ve insanlık dışı hastane ziyaret şekillerinden çok rahatsız olduğunu dile getirdi.

Özellikle kendi bilekleri kelepçelenmiş ve ayrıca sağında, solunda jandarma erlerine zincirle bağlanmış şekilde hastanede teşhir edilmesinden çok rahatsız olmaktadır.

Kendisini aşağılanmış hissetmektedir.

Aslında tüm tutuklu ve hükümlüleri için daha insani koşullar yaratılmalıdır.

Ancak, Eren Erdem gibi bir muhalif siyasetçi ve eski de olsa bir milletvekilinin bu koşullarda tutulması büyük bir h u k u k ve i n s a n l ı k ayıbıdır kuşkusuz.

Umarım başta T B M M B a ş k a n l ı ğ ı ve A d a l e t B a k a n ı olmak üzere tüm ilgililer bu durumu görüp bir an önce gerekli müdahale ve adımları atarlar.

21. yüzyılda bu güzelim ülke insanları Silivri zindanları koşullarına mahkum olmamalıdır.

Ne bugün Eren’lere, ne de yarın başkalarına.

Hak, hukuk, adalet, insanlık ve nefaset herkese gereklidir.

En çok da bunları unutanlara ve görmezden gelenlere.