Şirketler borçla ayakta durmaya çalışıyor

Önceki gün şirketlerin borçluluğuna dair iki ayrı veri yayımlandı. Bunlardan birincisi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın açıkladığı 2015 yılına ait özel sektörün yurtdışı borçlanma rakamları, diğeri de Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin aylık raporu. Her iki rapor da Türkiye’de özel sektörün varlığını ancak borçla yürüttüğünü gösteriyor.

Öncelikle yurtdışı borçlanmaya bakalım. Rapor, 2015 yılı Aralık ayı sonunda özel sektörün kısa vadeli borcunda düşüş gösterse de toplam borç artmış. Rapora göre, geçen yılsonunda özel sektörün yurt dışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu, 2014 yılsonuna göre 26,7 milyar dolar artarak 195,9 milyar dolara yükseldi. Aynı dönemde kısa vadeli kredi borcu ise 23,5 milyar dolar azalarak 20,8 milyar dolara geriledi.
Uzun vadeli kredilerde bankaların bir önceki yılsonuna göre borçlanmaları 19 milyar dolar, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmalarının ise 837 milyon dolar artmış. Bankacılık dışı finansal kuruluşların borçlarında azalma gözlenirken tahvil stokları 286 milyon dolar artışla 3,4 milyar dolar seviyesine ulaşmış. Burada önemli olan finans dışı kuruluşların rakamları. Hizmet, sanayi gibi sektörlerden oluşan finansal olmayan kuruluşların borçlanmalarının 5,5 milyar dolar arttığı, tahvil stokunun ise 5,7 milyar dolar seviyesine ulaştığı görülüyor.
 
Bu yıl 70 milyar dolar ödenecek

Finansal olmayan kuruluşların, yabancı ticari bankalardan aldıkları kredi stoku 2014 yılsonuna göre 1,6 milyar dolar artarak 34,9 milyar dolar; Türkiye’de yerleşik bankaların yurt dışı şube ve iştiraklerinden sağladıkları krediler ise 21,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Rapor, sektörlere göre de borçlanmaları inceliyor. Reel sektörün 91 milyar dolar tutarındaki borcunun yüzde 59,1’i hizmetler sektörü, yüzde 40,5’i sınai sektörler ve yüzde 0,4’ü de tarım sektörü tarafından kullanıldı. Özel sektörün, 1 yıl içinde ödemesi gereken anaparanın tutarı ise 70,7 milyar dolar.
Bankalar Birliği’nin açıkladığı rapora bakalım. 2015 yılında bankaların kullandırdığı toplam krediler yüzde 23,84 artarak 1.73 trilyon TL olmuş, bir başka ifadeyle bankalara olan toplam kredi borcu gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 90’ına ulaşmış. Son 4 yılda kredi borcunun gayri safi yurt içi hasılaya oranı, yüzde 30 yükselmiş.
 
Yüksek faize karşın borçlanma arttı


Ancak şu rakam çok ilginç. 2015 yılında bireysel krediler sadece 9,26 artarken şirketlerin borçlanma oranı çok daha fazla. Şirketlerin kullandığı kredilerin toplama oranı, 2013 yılında yüzde 72,2 iken; 2015’te 76,6 seviyesine ulaştı. Bireysel krediler son üç yılda yüzde 20,42 artarken, şirketlerin kullandığı krediler yüzde 52,16 artarak 1,33 trilyon TL’ye ulaştı.

Bu iki rapor, Türkiye’de şirketlerin borç batağına sürüklendiğini gösteriyor. Alan Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Burçak Gezgin, bu durumu “Yüksek faiz oranlarına rağmen, şirketlerin kredi borçlanmasını artırması finansman ihtiyaçlarının yüksek olduğuna işaret ediyor” sözleriyle yorumluyor. Şirketlerin borç yükünü döndürebilmek için yüksek maliyetli kredi alımına devam ettiğini söyleyen Gezgin, “Geçen yıl faizlerin yükselme eğilimine devam etmesine rağmen, kredi kullanımında 2013 yılı seviyelerine ulaşıldı. Bu durum, orta ve uzun vadede şirketlerin faiz giderlerini ve borç yükünü artırarak, finansman sıkıntısının gündeme gelmesine neden olabilir” diyor.


Önceki ve Sonraki Yazılar