Siyasette öcü var!

60’lı yılların sonunda, ben Hacettepe Üniversitesi Öğrenci Birliği Başkanı iken, Dev-Genç Merkez Yürütme Kurulu Üyesi, rahmetli arkadaşım Mehmet Demir’le bir taksiye bindik.
Mehmet, Mardin, Kızıltepeli idi.
Birden şoförle anlamadığım bir dilden konuşmaya başladı.
Epey sohbet ettiler.
Mehmet’in Kürt olduğunu o zaman fark ettim.
Çünkü bizim yaşam biçimimizde kimsenin kökeni, dini, dili merak konusu olmazdı.
Solcu, devrimci olmak kardeş olmaya yeterli idi.
Bir kaç yıl sonra, 12 Mart’ın hapishanelerinde Mehmet kardeşimin Türkçe bilmeyen yaşlı annesini dövdüler; oğluyla Kürtçe konuşuyor diye.
Oysa yan kabinde, kocası ile İngilizce konuşan Amerikalı hanımefendiye kimse ses çıkaramıyordu.
Babam Mardin’de görevliyken orada doğan iki ağabeyimden büyüğü, sokakta çocuklardan Arapça küfür öğrendiği için, annemin terlikle kıçına vurduğunu anlatmıştı.
Çok dilli toplumlar böyledir.
Bir imparatorluğun ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti, Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Çerkeziyle, Lazıyla, rengârenk bir “Bünyan Halısı” gibi görkemlidir, zengindir.
Bizim Kürtlerimiz mağdurdur, ezilmiştir, mazlumdur.
Ama en az onlar kadar Türkler de, Lazlar da, diğer halk kitleleri de mazlumdur, yoksuldur.
Çünkü zalimlik-mazlumluk, zenginlik-yoksulluk bir “sınıfsal sorundur”.
Dünya emperyalist sisteminin, onların iç uzantılarının, kitlelerin ırksal kökenine, diline, dinine aldırdığı yoktur.
Emeğin sömürüsünün istisnası olmaz.
Kürt halkını sömüren feodal Kürt beyleri, Türk egemenleri ile birlikte, Mecliste, deryada, havada, karada kol kola sefa sürmüyorlar mı?
“Bu sömürüye karşı örgütleniyorum” diye silaha sarılıp, masum insanlara terör saçan savaş baronlarının yönetimindeki örgütlere lanet olsun!
Lanet olsun da, “yahu biz de parlamentoda temsil edilelim.
Mazlumluğumuzu, çaresizliğimizi o kürsülerden söyleyebilelim.
Bizim de yönetimde yerimiz olsun” diye örgütlenip siyasal parti kuranlara bu öfke niye?
Niye onların seçilmiş temsilcilerini, Anayasadan kaynaklanan dokunulmazlıklarını kaldırıp hapislere atıyorsunuz?
Niye HDP’yi, 6 milyondan fazla oy almış bir partiyi tümüyle suçluyorsunuz?
Selahattin Bey’i hem Cumhurbaşkanı olarak kabul ediyor, hem de hapishanede tutuyorsunuz.
Olur ya, Cumhurbaşkanı seçilirse sizi de Edirne’den mi yönetecek?
Tayyip Bey, Muharrem Bey’i Diyarbakır’da dinleyen on binlerin tümünü HDP’li ilan etti.
“İstihbarat kuruluşları bu bilgiyi verdi” dedi.
Eyy Bay Tayyip, bu kalabalıklar seni dinlemeye gelseydi, gene böyle suçlayacak mıydın? 
Diyarbakır Türkiye değil mi?
Onların cebinde, mavi-pembe T.C. kimlikleri yok mu?
Muharrem Bey’i dinlemek için senden mi, Vali Bey’inden mi izin alacaklardı?
Artık sadece HDP’li olmak bile suç mu sayılıyor?
Siyasette öcü mü var?
Ayıptır, ayıp!

Önceki ve Sonraki Yazılar