Derya Şenel Demir

Derya Şenel Demir

Siz de mi mevsimsel depresyondasınız?

Mevsimsel depresyon özellikle sonbahar aylarında sıklıkla karşımıza çıksa da, yazın habercisi olan ilkbahar aylarında da kliniğin gündemini oldukça meşgul ediyor. İntihar oranlarının ilkbahar mevsiminde arttığını da düşünürsek akla gelen ilk soru, ‘ne yaşanıyor bu mevsimde?’ oluyor. Bir danışanım, seansı sırasında şöyle söylemişti: "Hocam doğa canlanıyor, bitkiler yeşeriyor, ağaçlar meyve vermeye başlıyor ama benim içimde doğmayan, kendini yenilemeyen bir şeyler var, benim ruhuma bahar gelmiyor"… "Mevsimsel bir bahar depresyonu işte" diyerek önemsemediğiniz bu depresyonu, diğer depresyon türünden ayıran tek şey kısa süreli olmasıdır. Peki dikkate almamız gereken ve tedavi edilmesi şart olan bahar depresyonu hangi belirtiler ile karşımıza çıkıyor buna bir bakalım.

Mutsuz ve keyifsiz hissetme, iştah ve uyku düzeninde değişikliklerin yaşanması, cinsel istekte azalma, dikkat ve konsantrasyon problemleri, sinir ve öfke hali, değersizlik duyguları, yoğun kaygı, korku ve sıklıkla gelen intihar düşünceleri. Bahsetmiş olduğum belirtilerin en az dört tanesini, iki hafta boyunca düzenli olarak yaşıyorsanız siz de bahar depresyonunda olabilirsiniz. Gün ışığından daha fazla yararlanmaya başlayan vücudunuzun biyolojik saati bozulmakta ve dengeyi kurmaya çalıştığınız bu süreçte beden farklı tepkiler gösterebilmektedir. Duygu durum bozukluğu olarak adlandırdığımız bu depresyon elbette her insanı aynı etkilemiyor ancak içe dönük, insan ilişkileri zayıf ve stresle baş edemeyen bireylerde mevsimsel depresyona karşı bir yatkınlık olduğu göze çarpmaktadır. O halde ne yapmalı?

Sabah uyandığınızda en az yarım saat yürüyüş yapabilir, yediğiniz besinlere dikkat edebilir (vitaminlerden yararlanabilirsiniz), bol su içerek kafeinden uzak durabilir, iş dışında kendinize bir hobi edinebilir, kısa süreli de olsa seyahate çıkabilir, sigara ve alkollü içkilerden uzak durabilir, kendinizi mutlu edebilecek aktivitelere zaman ayırabilirsiniz. Belki de bu süreçte yapılması en zor şey ‘sosyalleşmek’. Kendinizi mutsuz ve keyifsiz hissederek uyandığınız bir sabah bu fikir size çok uzak gelebilir. Keyif aldığınız insanlarla birlikte vakit geçirmeye özen göstermelisiniz. Sosyal hayatınızı canlı tutmaya çalışmanız, etkinlikler planlamanız bu dönemde sizin en iyi ilacınız olacaktır. Ruh sağlığı uzmanından alabileceğiniz psikoterapi desteğinin yanı sıra, 'fototerapi' olarak bilinen ışık tedavisi de son dönemde sıklıkla kullanılan bir yöntem olarak dikkat çekiyor.

En iyi çözüm ise, kendinize duyduğunuz sevgiye yatırım yapmaktır. Kendinizi çok sevin…

Önceki ve Sonraki Yazılar