Derya Şenel Demir

Derya Şenel Demir

Sosyal içicilikle başlayan masum süreç

Bağımlılık tanımının ilk kez alkol için yapıldığını biliyor muydunuz? Alkol insanların geçmişten günümüze kadar duygularını bastırmak için kullandıkları, bağımlılık yaratan en güçlü madde olmuştur. Özel bir hastanenin alkol ve madde bağımlılığı servisinde iki yıl boyunca gözlemci psikolog olarak çalıştığımı söylemiştim. Tıpkı madde bağımlılığında olduğu gibi hikayelerini merak ettiğim insanların oda kapıları çaldığımda ilk sorum şu olmuştu. Nasıl başladınız? Üzülerek söylüyorum ki ‘sosyal içicilik’ dediğimiz aşamadan başlayıp alkol bağımlılığına giden hikayeleri dinledim çoğunlukla da. Alkol bağımlılığı ile ilgili sorunlara her yerde, her sosyal sınıfta rastlamak mümkün. (Cinsel suçlarda, şiddet olaylarında, cinayetlerde) Hastalık olarak nitelendirdiğim alkol bağımlılığı aile içi ilişkilerine en çok zarar veren kronik bir rahatsızlık. Ve bu rahatsızlık gün geçtikçe artarak devam ederken, insan ömrünü de neredeyse 10 yıl kısaltıyor.

Peki bu kronik hastalığın sonuçları neler? Mide kanamaları, karaciğer rahatsızlıkları, kalp kaslarında bozulmaya bağlı kalp hastalıkları, felç gibi birden çok biyolojik kötü sonuçlar sayabiliriz. Ancak sigara gibi zararı yalnızca kendisine olmakla kalmayan bu hastalığın bir de aile ilişkilerine olan etkisine bakmakta fayda görüyorum. Çünkü sorunlar öncelikle burada hissedilmeye başlanıyor. Alkol kullanımına bağlı sinir hali, tahammülsüzlük, unutkanlık, eve ayrılan zamanın azalması, kişinin öz bakımında yetersizlik gibi başlıca sorunlar zaman içerisinde ailenin parçalanmasına zemin hazırlamaktadır. Alkolün verdiği sinirlilikle, tahammülü azalmış bir babanın eşine ve ya çocuklarına şiddet uygulaması kaçınılmaz olacaktır. Yaşanılan uyku problemleri sabah uyanmakta güçlük çekmesine neden olacak ve işe gidemeyen bir babanın çalışma hayatı da bozulacaktır. Yine alkole harcanan para aile içerisinde maddi kayıplara sebebiyet verecektir. Ve çocuklar… Davranışı taklitle ortaya koyduklarını düşünürsek büyüdükleri ortam da kronik bir alkol kullanıcısının olması bu alışkanlığı hayatlarının ilerleyen zamanlarında tekrar edebileceklerini bize göstermektedir.

Alkol bağımlılığının tedavisi mümkün mü? Elbette. Tek bir koşul var kişinin bunu gerçekten istemesi. Kliniğe gelen alkol bağımlısı danışanların ön muayenesinde çoğunlukla kişiye eşlik eden bir depresyon sürecinin de varlığını görüyorum. Bu nedenle tedavi başlığında üç önemli kriter olduğunu düşünüyorum. Bunlar; danışanı alkole iten sebepleri bulmak, danışanın kişilik örüntüsünü ele almak ve danışanın ait olduğu kültür grubunu saptamak. Bu üç başlıkla ilgili doğru veriler toplayabilmek tedavi yöntemi için çok önemli. Aile ve yakın çevrenin desteği de tedavi aşamasında önemli etkenlerden biri. Çevrenizde ya da ailenizde alkol kullanan biri varsa ona yardım etmenin tek çaresi yargılamadan, gerçekleri göstererek bir uzmandan destek alması için onu ikna etmek olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar