Fenerbahçe yeni başkanını seçerken, Aziz Yıldırım ve Ali Koç, tarihi bir yayında karşı karşıya geldi. Habertürk'te yayına çıkan iki isim Türkiye'nin gündemine oturdu.

Söz konusu canlı yayında en dikkat çeken anlardan biri ise Aziz Yıldırım'ın Ali Koç'a verdiği "Hallac-ı Mansur" tavsiyesi oldu.

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, eski Başkan Aziz Yıldırım'ı "Ben Fenerbahçe'nin kendisiyim" sözleri üzerinden eleştirirken, Yıldırım'ın Hallac-ı Mansur tavsiyesi merak edildi. 

Yayın sonrası Hallac-ı Mansur hikayesi merak edilirken, Yıldırım'ın ne demek istediği ortaya çıktı.

"BEN FENERBAHÇE'NİN KENDİSİYİM" SÖZLERİ ÜZERİNE HALLAC-I MANSUR TAVSİYESİ

Ali Koç'un programda Yıldırım'a "Fenerbahçe'nin kendisiyim" açıklamasını hatırlatması sonrası Yıldırım da Ali Koç'a seslenerek "Sana bir şey tavsiye edeyim Alicim. Hallac-ı Mansur’u oku. Okursan benim ne dediğimi anlarsın!" diye yanıt verdi.

"ENE'L-HAK"

Aziz Yıldırım’ın Hallac-ı Mansur göndermesinin anlamı şu: Hallac “Ene’l-Hak” derken kendisinin Allah olduğunu değil, Allah’tan başka varlığı olmadığını anlatmak istiyordu. Ben de “Fenerbahçe Benim” derken Fenerbahçe’den başka varlığım yok, onda eridim demek istiyorum.

HALLAC-I MANSUR KİMDİR?

Hallac-ı Mansur, tam adıyla Ebû’l-Muğîs el-Hüseyn bin Mansur el-Hallâc, 858 yılında İran’ın Fars bölgesinde doğmuş ünlü bir İslam mistiği ve sufi düşünürüdür. İslam tarihinde tasavvuf alanında önemli bir yere sahiptir ve en çok “Enel Hak” (Ben Tanrıyım) ifadesiyle tanınır.

Hallac-ı Mansur, genç yaşta dini eğitimine başlamış ve dönemin önemli alimlerinden ders almıştır. Küçük yaşta Kur’an’ı ezberlemiş ve Arapça ile İslam ilimlerinde derinlemesine bilgi sahibi olmuştur.

Genç yaşta tasavvufa yönelmiş ve ünlü sufi Şiblî ve Cüneyd-i Bağdadi gibi isimlerden etkilenmiştir. Ancak, tasavvufi düşünceleri ve özellikle “Enel Hak” sözü, zamanla İslam âlimleri arasında büyük tartışmalara yol açmıştır.

Hallac-ı Mansur’un öğretileri, daha çok vahdet-i vücut (varlık birliği) felsefesi etrafında şekillenmiştir. Bu düşünceye göre, evrende var olan her şey, tek bir varlığın, yani Allah’ın yansımasıdır. Hallacı Mansur, Allah’ın varlığının insanın iç dünyasında da hissedilebileceğine inanmış ve bunu ifade etmek için “Enel Hak” demiştir. Bu ifade, dönemin İslam otoriteleri tarafından küfür olarak değerlendirilmiştir.

Hallac-ı Mansur, tasavvufi görüşleri ve özellikle “Enel Hak” ifadesi nedeniyle büyük bir tepki çekmiştir. 922 yılında Abbasi Halifesi el-Muktedir’in emriyle tutuklanmış ve Bağdat’ta yargılanmıştır. Hallac-ı Mansur, yaptığı savunmalarda görüşlerinin tasavvufi anlamlarını açıklamaya çalışsa da, mahkeme tarafından suçlu bulunmuş ve ölüm cezasına çarptırılmıştır.

Hallac-ı Mansur, Bağdat’ta halka açık bir alanda işkenceyle öldürülmüştür. Önce kırbaçlanmış, ardından uzuvları kesilerek infaz edilmiştir. En sonunda idam edilerek cansız bedeni yakılmış ve külleri Dicle Nehri’ne atılmıştır.

Hallac-ı Mansur’un ölümü, İslam dünyasında derin izler bırakmış ve onun mistik öğretileri yüzyıllar boyunca tartışılmaya devam etmiştir. Eserleri ve düşünceleri, hem tasavvuf çevrelerinde hem de İslam düşünce tarihinde önemli bir yer tutmaktadır.