Yazının sonunda söyleyeceğimizi en başta söylemekte yarar var: Kayserispor’un oyunu Fenerbahçe’yi oynatmama üzerine kurulu idi. İlk yirmi dakika içinde 11 faul, bir zorunlu oyuncu değiştirme ve sayısız oyunu duraklatma teşebbüsünde bulunan Kayserili topçular, büyük ölçüde bunda başarılı da oldular. Sonrası ise tuluat tiyatrosunu andırıyordu. Oyunun boyu sağlıksız şekilde uzadı, takımlar 2. bölgeyi hızla geçmekle beraber, 3. bölgede yeterince oyun kuramadılar. Her iki takım da henüz olgunlaşmamış, dengesiz çıkışlarla ya da kontra ataklarla karşı tarafı yoklamaya çalıştı. 

Bu hengame içinde Fenerbahçe ilk gole daha yakın taraf olmasına rağmen Muriç topu yine direğe vurdu. Muriç’in maç başına direğe vurduğu top ortalaması sanıyorum ki 0.70’ler civarına ulaşmıştır bu maç ile birlikte. 58. dakikada Umut Bulut’un kontra ataktan bulduğu golle öne geçen Kayseri’nin oyunun akışkanlığına daha da ket vurmaya çalışacağı gün gibi ortayken Ersun Yanal, oyun planında kendisinden beklenildiği üzere ufak ufak rötuşlara kalkıştı! Hiç gereği yokken kanadı Deniz Türüç ile yenileyen Yanal, çok daha önce yapması gereken Emre-Ciğerci değişikliğinde ise çeyrek saat geç kaldı bana kalırsa.

Yanal, alternatif oyun planları üzerinde uzun uzadıya düşünmeli… Bu maçta da maalesef Yanal, bildiğinden şaşmadı ve Zanka’yı oyundan alarak Gustavo’yu merkez defansa çekti. Zaten ilerde Emre’nin oyundan alınışıyla pas istasyonunu kaybeden Fenerbahçe, Gustavo’nun geriye çekilmesiyle iyice Allaha emanet oynamaya başladı. Çeşitli bireysel doğaçlamalarla oyun kurmaya çalışan takım elinden geleni yapmaya çalıştı. Hatta Gustavo’nun 18 civarından direğe nişanladığı top da bu dakikalar reorganize dakikalar içindeki ender anlardan biriydi. 

Hakemin hataları, Rodrigues’in gününde olmaması, Hasan Ali’nin sağlık bakımından tam anlamıyla geri dönememiş olması ve şanssızlık, Fenerbahçe’nin Kayseri’de 3 puan bırakmasına yol açan nedenlerden birkaçı olarak sıralanabilir. Fakat bunların arkasına sığınılabilir mi? Bana kalırsa Emre’nin oyundan alınışı erken perde alsa, Hasan Ali benç’e çekilip üçlü defans (Isla-Serdar-Zanka) denense, yani oyun planında ufak değişiklikten ziyade ‘yeni bir oyun denense’ resim çok farklı olabilirdi. Gustavo’nun ilerde gelişmiş oyun kurucu olarak ara pasları Kayserispor’un şaftına hasar verebilir, kanatlara kayan ataklar sonucu değiştirebilirdi. Muriç’in indirdiği topların yeterince işlevsel kullanılamaması da buna bağlı olabilir. Zira alternatif oyun planlarıyla Muriç-Mevlüt ikilisi de çift santrafor oynamaya ısındırılmalı. Yanal’ın alternatifsiz bu oyun planı ile ligin sonunu getiremeyeceğini bir an an önce görmesi lazım.