
Fatih Terim'den flaş açıklamalar!
Türkiye Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim Rusya ile yarın oynanacak karşılaşma öncesi milli futbolcu Enes Ünal ile birlikte Antalya'da basın toplantısı düzenliyor.
Herkese Merhabalar Enes’le ilk defa basın toplantısına çıkıyoruz cevapları da çok hoşuma gitti. Dünya Kupasına başlamadan önce önemli bir turnavayı geride bıraktık ve önemli bir maç öncesi sizlerle beraber olmak, en son basın toplantımızdan bu yana yani Fransa’dan bu yana çok da zaman geçmedi. Ancak düşensel olarak ve manevi olarak çok da iyi geçtiği söylenemez. Tabi bu geçen süre Fransa 2016’da ne yaptık, nasıl geçirdik… Başta ben olmak üzere ülkeyi nasıl temsil ettik. Tüm oyuncularımız nasıl bir temsil içinde olduk, bunun muhasebesini yapma imkanı vardı bu arada. Dolayısıyla hepimizin yaşadıklarını ve yaşamadıklarımızı masaya yatırma fırsatı bulduk. Bugün ve bugünden sonra artık Dünya Kupası’nı konuşucaz ama kısaca merak ettiğiniz bildiğiniz, benim bildiğim bir kaç konunun üzerinde durmak istiyorum. Halkımızın merak ettiği tüm soruları da cevaplarım mümkünse tabii. Elimden geldiği kadar açıklamaya çalışıcam. Her şeyden önce ki milli takım bunu futbol olarak düşünmemek lazım profesyonellerin sadece kendilerini değil Türk halkını da temsil eden varolan bir gücünü iki güç hissetmesi gereken, sadece kazanmak için değil mücadele etmek için sahaya çıkan bir yapı olmalıdır. Ve dahası taşıdığı ay yıldızın, milli formanın sorumluluklarını hem sahada hem saha dışında hissetmesi gerekir. Böyle bir birey topluluğudur milli takım.
“HEPSİNİN ÜZERİNDE EMEĞİM, İYİ NİYETİM VAR”
Benim oyuncularımdan her zaman beklediğim budur. Asıl değer benim için yönetenler değil ay yıldızlı formadır. Hepimizinden değerli olan göğsümüzdeki ay yıldızdır. Bu bizim için vazgeçilmezdir. EURO 2016 öncesi verdiğimiz mülakatlarda tüm yabancı ve yerli medya kuruluşlarına şunları söyledim ben; Bu turnuvaya katılmak çok önemli ve biz burdayız. Ancak ne Türkiye Ligi’ndeki mücadele ne de gruplarda oynadığımız mücadele oraya yetmez. Sonuna kadar bu mücadeleyi bırakmayan bir takım ve başarıları elde edicek bir takım bekliyorduk. Ve biz olağanüstü hazırlandı. Oyuncu, teknik direktör oyun anlaşı, derinlemesine iyice araştıran bir anlayışla yola çıktık. İstediğimiz bu performansın pratiğe yansımasıydı. Ne yazık ki beklentilerin arkasında kaldık. Hoşumuza giden bir tablo çıkmadı. Bugün burada şu şöyle yapmış, bu böyle yapmış veya yapmamış diye detaya girmeyeceğim. Kişiler üzerinden açıklama yapmayacağım. Kadro tercihleriyle ilgili, şu an kadroda olmayan hiçbir oyuncu ile ilgili konuşma niyetinde değilim. Hepsinde emeğim, iyi niyetim var. Hepsinden de başarı bekliyorum. Onlar bana değil, ay yıldızlı formaya hizmet ediyor. Konumum,şikayet edip söylenme yeri değil. Kişisel olarak kıymet verdiğim konularda geri adım atmam. Asla da atmadım. Bunun bedelini de ödemeye her zaman hazırım. Ben sorunu çözerim veya aksiyon alırım. Beni tanıyorsunuz. İnsanlar gelişir ama değişmez.
“BEN GEMİYİ SAĞ SALİM LİMANA YANAŞTIRDIM”
Ben bu geminin kaptanıyım. Ben kaptan olarak hiçbir tayfamı seyir esnasında fırtına çıkmasına rağmen denize atmadım. 2 seçeneğim vardı. Ya denize atacaktım ya limana sağ sağlim yanaşacaktım. Vazifem gemiyi limana yanaştırmaktı. Bunu yaptım. Ben gemiyi sağ sağlim limana yanaştırdığımı düşünüyorum. EURO 2016’nın sorumlusunun en başta kendim olduğunu ifade edip halkımızdan özür dilemiştim. Gerekenlerin yapılacağını söyledim.