Fenerbahçe’nin ilk golü ceza sahası içerisinde direkten dönen topun Tolga’nın önünde kalması ile buldu. Ardından ikinci gol de Emre’nin tamamen bireysel hırsı ve çabasıyla kaptığı top ile skoru 2-0’a getirdi.

Maç bu şekilde son derece rölantide giderken kaleci Altay’ın hatalı çıkışı Fenerbahçe’ye pahalı patladı ve skor 2-1’e geldi. Bu gol sezon başından beri Fenerbahçe’nin bireysel hatalardan yediği gollere bir yenisini daha ekledi. Fenerbahçe’nin bu sezon yediği bu goller, takım olamamasının en büyük göstergesi.

Hala göze hoş gelen ya da sahada ne oynadığını belli olan bir Fenerbahçe takımı yok. İleride oyuncularının bireysel yetenekleri ile hırslarıyla attığı goller ile hala lige tutunabiliyor. Vedat üstün fizik gücü ile tüm uzun topları toplar ve ileride top tutarken halihazırda ona ayak uydurabilecek bir orta saha yok takımda.

Orta sahada sadece Emre’nin hırsı takımı oyunda tutuyor. Geçtiğimiz sezondan beri hızlı ve ileriye dönük bir futbol oynatacağını söyleyen Yanal’ın takımından eser yok ortada. Emre oyundayken Fenerbahçe topa rakibine göre daha hakimdi. Fakat Emre’nin oyundan çıkmasının ardından topu rakibe verip beklemede kalan bir Fenerbahçe seyrettik. Kaptıkları topların ardından da yan paslar ile izleyenleri ve rakibi uyuttular.

Fenerbahçe şimdilik biraz da şansın yanında olmasıyla hala zirve mücadelesinin içerisinde tutunuyor olabilir ama bu futbol ilerisi için hiç umut vermiyor.

Sahadaki futbol bu olunca, kadro açıklandığında ortaya çıkan Ferdi konusuna da kısaca değinmek istiyorum. Takım bu kadar durağan futbol oynarken, Ferdi gibi takımı ileriye götürebilecek bir oyuncu neden Denizli’ye götürülmez? Ersun Yanal’ın oyuncu tercihlerini anlamak gerçekten zor. Önceki haftalarda da Serdar, Sadık ve Rami kenarda, yanında otururken Jailson ısrarı ciddi puan kayıplarına sebep olmuştu. Yanal’ın bu inadı Fenerbahçe’ye zarar veriyor.

Nazım Özgün