CHP’li Özcan Purçu: “En çok Romanlar, nefret suçlarına maruz kaldılar”

CHP’li Özcan Purçu: “En çok Romanlar, nefret suçlarına maruz kaldılar”

CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, ayrımcılığa ve nefret suçlarına en çok Romanların maruz kaldığını savunarak, "Çalıştıkları işten ayrılma, çocukların okuduğu okuldan ayrılmasının yanı sıra gece yarısı evlerini terk etmek zorunda kalmışlardır" dedi.

CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, ayrımcılığa ve nefret suçlarına en çok Romanların maruz kaldığını savunarak, "Maruz kaldığı nefret suçları nedeniyle çalıştıkları işten ayrılma, çocukların okuduğu okuldan ayrılmasının yanı sıra gece yarısı malını mülkünü bırakarak evlerini terk etmek zorunda kalmışlardır" dedi. Purçu, TBMM’de konuyla ilgili araştırma komisyonu kurulmasını talep etti.

 

CHP'li Özcan Purçu ve CHP milletvekillerinin TBMM’ye verdiği araştırma önergesinde; Türkiye’de etnik ve kültürel kimlikleri yüzünden ayrımcılığa ve nefret söylemlerine en çok maruz kalan kesiminin Romanlar olduğunu belirtti. CHP’li Purçu, Romanların yoksulluk ve açlıkla mücadele ettiğini, “Roman açılımının” hayata geçirilemediğini, kültürünün yok edildiğini vurgulayarak konunun araştırılmasını istedi.

 

Özcan Purçu’nun önergesi şöyle:

 

“NEFRET SUÇLARI NEDENİYLE EVLERİNİ TERK ETTİLER

 

Romanların maruz kaldığı nefret suçları nedeniyle çalıştıkları işten ayrılma, çocukların okuduğu okuldan ayrılmasının yanı sıra gece yarısı malını mülkünü bırakarak, canı pahasına, yaşadıkları yerleri, evlerini terk etmek zorunda kalmışlardır. Pandemi süreci ile işsizliğin, açlığın da artmasıyla yoksulluk giderek mücadele edilemez hale gelmiştir. Her ne kadar yasal düzenlemeler olsa da ayrımcılık ve nefret söylemi ile etkili mücadele sağlanamamaktadır. Bunun en önemli nedeni, nefret söylemlerine ve ayrımcı davranışlara karşı cezasızlığın olmasıdır.

 

NEFRET SÖYLEMLERİNE BÜROKRASİDE ORTAK

 

Nefret suçları oluşmadan gerekli müdahalelerin gerçekleştirilmemesi veya nefret suçları ilgili gerekli yaptırımların uygulanmıyor oluşu da yeni suçlara zemin hazırlamaktadır. Özellikle toplumda halk tarafından tanınmış ve bilinirliği yüksek kişilerin veya bürokraside yer alan kişilerin de nefret söylemlerine ortak olan ifade ve tutumları bu durumu pekiştirmektedir.

 

AYRIMCILIĞA KARŞI YAPILAN ÇALIŞMALAR YETERSİZ

 

Türkiye’de 2010 yılında yapılan Roman açılımı, örgütlenmeyi ve görünürlüğü olumlu anlamda etkilemiş; ancak sayısı gittikçe artan Roman sivil toplum örgütleri arasında hak temelli çalışan kuruluşların yeterince desteklenmemesi nedeniyle ayrımcılığa karşı yapılan çalışmalar yetersiz kalmıştır.

 

PANDEMİ NEDENİYLE GELİRLERİNDEN YOKSUN KALDILAR

 

Öğrenciliklerinde uzaktan eğitime erişememekte. İşe girişlerinde eşit koşullara ve muameleye tabi tutulmamakta. Müzisyenlik, sepetçilik, kalaycılık, çiçekçilik, pazarcılık gibi günlük gelir sağlayan işlerin yok olması ve pandemi dolayısıyla günlük gelirlerinden yoksun kalmakta.

 

KENTSEL DÖNÜŞÜMDEN ETKİLENDİLER

 

İkamet ettikleri yerlerde kendilerine önceden haber verilmeden yapılan kentsel dönüşüm kararları ile karşılaşmakta; kimi zamanlarda resmi görevliler ve zabıta, şiddet kullanarak Romanları zorla tahliye etmekte, mal ve mülklerini terk etmeye zorlamakta ve tahliye edilenlere alternatif barınak veya tazminat sağlanmamakta. Türkiye’deki en önemli kültür mirası alanlarından olan Sulukule’nin, kentsel dönüşüm sürecinde de Roman vatandaşlar ayrımcılığa maruz kalmış, çoğunda usulüne uygun bildirimler yapılmamış ve yaşadıkları evlerden zorla tahliye edilmişlerdir.”