Arkeologlar ilk başta tamamen normal bir kafatası bulduğunu düşünüyordu, ta ki, kemikler temizlenene kadar. Kafatasının içinde “yumuşak bir şey”in varlığı önce araştırmacılar tarafından fark edilmedi. Bu nasılsa çürümeden kalmış bir insan beyniydi!

Bulgu, temel biyolojiye meydan okuyordu. Çünkü, insan beyni, aynen diğer yumuşak dokular gibi, tipik olarak ölümden hemen sonra çürür.

Daha da şaşırtıcı bulgu ise, çene kemiği üzerinde yapılan karbon testleri n sonucunda geldi: kafatası 26-45 yaşları arasında bir erkeğe aitti ve bu kişi M.Ö. 673 ila M.Ö. 482 yılları arasında yaşamıştı!

Arkeologların “Heslington beyni” olarak adlandırdığı, ‘Demir Çağı’ döneminde yaşamış bu insan muhtemelen asılmış ya da kafası kesilmişti.

Tam 2600 yıllık beyin, sahibinin ölümünden kısa bir süre sonra kapalı ve killi bir çukura gömülüp, oksijensiz kaldığı için bu kadar iyi korunmuştu!

Araştırmacılara göre, normalde toprağa gömülen cesetler su, oksijen ve bakterilerin yaşamasına olanak sağlayan bir sıcaklık yüzünden çürürken, bu üç faktörden biri eksik olduğunda, böyle bir korunmanın gerçekleşebileceği düşünülüyor.

‘Heslington beyni’ örneğinde ise, kafanın dışı normal bir şekilde çürürken, kafanın içi korunmuş durumda. Uzmanlar, adamın kafasının öldükten neredeyse hemen sonra kesildiğini ve killi ıslak toprakta açılan bir çukura gömüldüğünü düşünüyor. Bu ortam da mühürlü ve oksijensiz koşullar sağladı.

Zaman içinde adamın kafatasındaki derisi, saçları ve eti çürüdü. Beyin dokusundaki yağlar ve proteinler de bir araya gelip büyük ve kompleks moleküller oluşturdu. Bu moleküllerin oluşması, beynin küçülmesine neden oldu. Fakat aynı zamanda beynin şekli ve sadece beyin dokusunda bulunan birçok mikroskobik özellik de korunmuş oldu. Beyinde hareket ve yeni oksijen girişi de olmadığı için, beyin korunabildi.

Arkeologların bulduğu tek eski insan beyni dokusu bu değil. Örneğin, İsveç’te bir sualtı mezarındaki insan kafataslarının içinde yaklaşık 8.000 yıllık beyin materyali bulundu. Araştırmacılar, Heslington beyninin en iyi korunmuş eski insan beyni arasında olduğunu söylüyor.

YURT HABER