İngiltere 'serbest dolaşım' dedi

İngiltere 'serbest dolaşım' dedi

Kullanıcıların cep telefonları çekmediğinde diğer operatörden hizmet almasını sağlayan serbest dolaşım (roaming) Avrupa’da iyiden iyiye tartışılmaya başlandı.

Roaming kelimesi, cep telefonu kullanıcılarının sadece bağlı oldukları operatörlerde değil, diğerlerinin baz istasyonlarını da kullanabilmesini sağlıyor. Örneğin ülkesinden çıkan bir kullanıcının yabancı bir ülkede yaptığı konuşma ve veri alışverişi roaming olarak algılanıyor. 


Kullanıcıların kendi ülkelerinde roaming yapması genelde alışılmış ve çok rastlanan bir kavram değil. Ancak özellikle kıta Avrupası’nda ülke içinde operatörler arasında yapılacak olan serbest dolaşım konusu daha çok gündeme gelmeye başladı.


İngiltere’de yeterince iyi hizmet alamayan vatandaşların durumunu masaya yatıran yetkililer, bu durumun ortadan kaldırılması için harekete geçildi. İngiliz Altyapı Grubu (BIG) yaptığı açıklamada, İngiliz kullanıcıların yurt dışına çıkınca istediği operatörü seçebilmesinin getirdiği kolaylığın neden ülke içinde hayata geçirilmediğini anlamadıklarını dile getirdi. 


İngiltere’de yapılan araştırmalara göre şu anda 4G erişimi olan kullanıcılar, toplamın sadece yüzde 53’ü seviyesinde ve en az 17 milyon kişi, evinden cep telefonu kapsamasına olması gerektiği gibi erişemiyor. Yine grubun rakamlarına göre 525 bölgede hiç kapsama yok. Hazırlanan rapora göre kapsama olmayan alanlarda yaşanan cep telefonu çekmemesi durumunun diğer operatörlerden alınan hizmetle düzeltilmesi planlanıyor. 2014 yılında ülke hükümet ve mobil operatörler arasında bir anlaşma imzalandı. Buna göre 2017 yılına kadar 5 milyar paundluk bir harcamayla çekmeyen hiçbir noktanın kalmaması planlandı. Böylece yeterince kullanıcının olmadığı, baz istasyonu dikmenin karlı olmadığı bölgelerin de kapsama altına alınması planlandı. Bu bakış açısıyla şirketlerin birbiriyle baz istasyonu ve çekim gücü paylaşması için zorunluluk getirilmesi de söz konusu olacak. 


TÜRKİYE'DE DURUM NE?


TÜRKİYE’DE kapsama altına alınmayan internetin gitmediği noktaların kalmaması için 2000’lerin başından bu yana düzenli olarak Evrensel Hizmet Fonu adı altında bir fon oluşturuldu. Bu fon operatörlerden yıllık bazda alınan ücretler ve zaman zaman onlara kesilen cezalarla oluşturuldu. Ne var ki bu fonda biriken paralar kullanılamadığı için zaman zaman hazineye gelir olarak aktarıldı. Sonrasında çocuklar için satın alınması planlanan tablet ve akıllı tahtaların paraları, hatta bazı bakanlıkların internet sitesi yaptırılması için de bu kaynağa başvuruldu. Binali Yıldırım’ın Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın son aylarında bu kaynak, açık indirim usulü ihaleyle Turkcell’e verildi ve Türkiye’nin belli bölgelerinin kapsanması için kullanıldı. 


Türkiye’de sık sık dile getirilen roaming kavramı her zaman belli operatörlerin konuya karşı çıkmasıyla son buldu. Çünkü bir operatörün belli bir alanda çekmemesi ve diğer operatörden hizmet alması durumunda; daha çok yatırım yapmış, daha çok para harcamış, daha çok çalışmış, hatta daha çok para vererek frekans almış olan operatörün tüm emeklerinin heba olacağı korkusu dile getiriliyor. Kapsamasını tamamlamış olan operatörler elbette bu ülke sathındaki roaminge karşı çıkıyor.