Her geçen dijitalleşen dünyada artık veri havuzunda yaşıyoruz. Üretimden perakendeye kadar tüm şirketler, müşterilerinin ve üretim hatlarından elde edilen verilerle boğuşuyor. Toplanan verilerden çıkarılacak en küçük bir anlam verimlilik ve kârlılık olarak geri dönüyor. Şirketler artık samanlıkta iğne arıyor. Bunun adı ise veri madenciliği. Basit bir tanım yapmak gerekirse veri madenciliği, büyük ölçekli veriler arasından bilgiye ulaşma, bu bilgileri da anlamandırma işi. Bu anlamların içinden ise yapay zeka teknolojilerinin yardımıyla gelecekle ilgili tahminde bulunabilmek veri madenciliğinin en kritik noktası oluyor.

Cevabın en başında sensörler var. Üretim hatlarına entegre edilecek sensörler, veriler topluyor. Toplanan veriler, şirketlerin veri ambarlarında toplanıyor. En kritik nokta ise toplanan bu verilerin analizi. Veri madenciliği bu noktada başlıyor. Üretime ilişkin verilerin yazılımla analiz edilmesi, şirketlerin üretim süreçlerinde yaşadığı sorunları ortadan kaldırarak üretim süreçlerini verimli hale getiriyor. Yapılacak doğru analizler sayesinde de üretimin yüzde 1 bile daha verimli hale getirilmesi şirketlerin kârlılığını yükseltiyor, kaynaklarının doğru kullanılmasını sağlıyor ve hatta krizden bile çıkmasını sağlıyor.