Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu

Teröre terör diyemeyenler

Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde iki camide, 50 Müslüman'ın katledildiği terör saldırısının şoku hala atlatılamıyor. Bir insanın nasıl bu kadar gözü dönük olabileceğini düşünürken Kıbrıs’taki sevgili arkadaşım Gökhan Güler’den bir yazı aldım.

Tamamıyla benim duygularımı yansıtan bu yazıyı özetleyerek sizlerle paylaşmak isterim:

“Terör eylemi için göçmen dostu, çok kültürlülüğü devlet politikası olarak uygulayan Yeni Zelanda’nın seçilmiş olması göz ardı edilmemelidir. Teröristin, Yeni Zelanda’da katliam yapmak için tercih ettiği bölgenin ismi Christchurch, yani Hıristiyan ya da İsa Kilisesi.

Müslüman dünyası, meydana gelen terör saldırısı sonrasında uluslararası kamuoyunun bu saldırıyı lanetleyerek net bir tavır koymasını bekledi. Ancak bu tavır gelmedi. 11 Ocak 2015’te Charlie Hebdo saldırısı karşısında sergilenen duruş ve verilen mesaj, Yeni Zelanda’da gerçekleşen cami katliamı sonrasında neden yapılmadı? Bu durum her şeyden önce insanlığa karşı yapılmış bir yanlış ve samimiyetsizliktir.

Acaba, Yeni Zelanda’da meydana gelen terör saldırısı Hıristiyanlara yönelik olsaydı uluslararası kamuoyu nasıl bir tepki verirdi? Her kim olursa olsun ve nereden gelirse gelsin terör terördür. Terörün dili, dini, ırkı olamaz. Sözde medeni ülkeler, Yeni Zelanda saldırısı sonrasında sınıfta kalmışlardır.

Günümüz dünyasında, benim dinimden olmayan beni çok ilgilendirmez şeklinde bir yaklaşım kabul edilebilir mi? Terör, dini manada kategorize edilebilir mi? İslam adına terör eylemi yapan kişi ya da gruplar nasıl tüm Müslümanları temsil etmiyorsa Hıristiyanlık adına terör eylemi yapan kişi ya da gruplar da tüm Hıristiyanları temsil etmez.

İnsan hakları ve dini özgürlükler konusunda övünmeye geldiğinde en önde yer alan çağdaş ülke temsilcileri neredeler? Uluslararası literatüre her türlü teorik tanımları yazan medeni ülke temsilcileri neden sus pus?

Son yıllarda ırkçı, İslam karşıtı terör saldırılarında ciddi bir artış olduğu göze çarpmakta. Yeni Zelanda’daki son saldırıyı yapanlar sanki terörün uzanamayacağı yer olmadığını dünyaya göstermek istediler. Adeta ‘istersek en güvenli ülkeleri bile karıştırabiliriz’ mesajı verilmek istenmiştir.

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantalitesiyle, teröre ve teröriste yaklaşım gösterilmesi terör yaratanları cesaretlendirir. Terör ve terörist müsamaha gösterilmesi sonucunda bundan cesaret alarak daha büyük eylemler yapar.

Bugün Müslümanlara karşı eylem yapan terör odakları, yarın Hıristiyanlarla Müslümanları karşı karşıya getirebilmek için Hıristiyanlara ait ibadethaneleri hedef seçebilir. Hıristiyan ve Müslüman dünyası dini tabanlı terör eylemlerine karşı birlikte hareket etmelidir. Aksi durumda teröristlerin ekmeğine yağ sürülmüş olur.

Terör terördür. Bugün teröre terör diyemeyenler umarım ileride bu samimiyetten uzak sergiledikleri yaklaşımları nedeniyle pişman olup utanmazlar.."

Yazı böyle. Yalnız, teröre terör demeyenlerin ileride pişman olup utanacaklarını hiç sanmıyorum. Zaten içlerinde bir vicdan kırıntısı olsaydı, çıkar ve "Christchurch olayı bir terör eylemidir" derlerdi.

Ama tabii terörün dini, dili, ırkı olmaz, aynı para gibi... Para ve terör zaten iki kardeş değil mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar