İzmir Alsancak’ta bulunan Köprüaltı Tattoo Dövme Stüdyosu’nun 10 yıl önce başlattığı Atatürk imza dövmesi kampanyasında bugüne kadar 50 binin üzerinde kişiye dövme yapıldı. Baba oğul Gürsoy'lar kendilerini en çok etkileyenin ise 2 hafta önce huzurevinden arayıp gelen 75 yaşındaki Dilek teyze olduğunu anlattı.
24 yıl önce dövmeciliğe başlayan Enver Serhan Gürsoy, koluna Atatürk imzası yaptıkları bir müşterilerinin 2007’de gelip dövmesini kapattırmak istemesiyle İzmir'de ücretsiz Atatürk imzası kampanyası başlattı. Kampanya kısa sürede büyük ilgi gördü. 2007 Ekim ayında başlattıkları kampanyada 10 yılda şimdiye kadar 50 binin üzerinde dövme yaptıklarını, en çok randevu talebinin 10 Kasım ve Atatürk'ü Anma Haftası gibi özel günlerde geldiğini belirten Gürsoy, en yakın tarih olarak da günde en fazla 5 olmak üzere 2 ay sonraya gün verebildiklerini kaydetti.

Gürsoy bundan 2 hafta önce ise huzurevinden arayan ve dövme yaptırmak istediğini söyleyen 75 yaşındaki Dilek teyzenin (Can Yanar) kendilerini en etkileyen müşterileri olduğunu anlattı: “2007’de Atatürk imzası dövmesi yaptığımız bir müşterimiz 15-20 gün sonra gelip çalıştığı bankadan uyarı aldığını ve dövmesini başka bir figürle kapattırmak istediğini söyledi. Dövme yüzünden sıkıntı çekmiş. Başka bir şekil olsa kapatabileceğimizi ancak bu dövmeyi kapatmayacağımızı belirtip kendisini başka bir dövmeciye yönlendirdik. Orada kapattırmaktan vazgeçtiğini ancak bankanın başka bir şubesine gönderildiğini öğrendik. Bu olaya tepki olarak 10 Kasım’a kadar ücretsiz Atatürk imzası dövmesi yapacağımızı duyurduk. Talep çok fazla olunca kampanyayı sürekli hale getirdik.”

Babasıyla birlikte bu kampanyayı sürdüren Cansın Gürsoy ise şu bilgileri verdi: "10 yılda 27 bin 483 sadece kendi dükkan içinde yaptığımız dövme. Bir de toplu toplantı ve gecelerde 300-400 kişiye yaptığımız oluyor. Bunun yanında katıldığımız festivallerde de yine aynı günde yüzlerce kişiye yapıyoruz. Bunları eklediğimizde sayı 50 binin üzerinde. Günde 5 tane ile randevuları kısıtladık. Şu an en yakın tarihi 1 Ocak'tan sonraya verebiliyoruz. Bizi en çok etkileyen ise bundan 2 hafta önce huzurevinden arayan Dilek teyzemiz oldu. Kampanyayı duyduğunu ve randevu almak istediğini söyledi. Bunu duyunca duygulandım. Randevuya gerek olmadığını istediği zaman gelebileceğini ve başımızın üzerinde yeri olduğunu söyledim. Ancak kendisi başkalarının hakkını yemek istemem dedi. Dilek teyze öğretmenmiş ve çok uzun zamandır istiyormuş. En çok ihtiyaç duyduğumuz dönem diye anlatıp bizimle sohbet etti. Dövmeyi kendisine ben yaptım."