Dayak mağduru bebek babasıyla çok mutlu

Dayak mağduru bebek babasıyla çok mutlu

Mersin’de öz annesi Özbekistanlı G. I. tarafından dövülmesinin görüntüleri sosyal medyada yayınlanınca yürekli sızlatan 3 yaşındaki T., velayetinin babası H. Ç.’ye verilmesinden sonra mutlu günler yaşıyor.

Mersin’de eşi 30 yaşındaki H. Ç.’den ayrı yaşayan 36 yaşındaki Özbekistanlı G. I., geçen yıl aralık ayında 3 yaşındaki kızı T.’yı dövdü. I.’nın kuzeni de bunu cep telefonuyla görüntüleyip, o dönem kadının ayrı yaşadığı eşi H. Ç.’ye gönderdi. 

Eşinin öz kızını tokatlayıp, ayağı ile karnına basarak hakaretler ettiğini görünce şoke olan Ç., hemen boşanma davası açıp suç duyurusunda bulundu. Mahkeme, çifti tek celsede boşayıp Tuanna’nın velayetini babaya verdi. Cumhuriyet Savcılığı ise soruşturma sonunda G. I. hakkında ’tehdit, hakaret, basit yaralama’ suçlarından 5 yıl hapis istemiyle Mersin 15’nci Asliye Ceza Mahkemesi’ne dava açtı.
HAYATA YENİDEN TUTUNDU
Önümüzde ay hakim karşısına çıkacak olan annesinden gördüğü şiddetten sonra mahkeme kararıyla bir alışveriş merkezinde asgari ücretle çalışan baba H. Ç.'ye verilen minik Tuanna, yaşadığı travmayı atlatarak yeniden hayata tutundu. 
Babaannesinin evinde şen şakrak tavırlarıyla etrafına neşe saçan T., ’Mini mini bir kuş’ ve ’Kırmızı balık’ şarkılarını söylüyor. Babası tarafından götürüldüğü parkta doyasıya eğlenen, sevimli tavırları ve cana yakınlığıyla dikkat çeken Tuanna, odasında oyuncaklarıyla da oynarken her fırsatta babasına sevgisiyle sarılıyor.

’EN AĞIR CEZA ALMASINI İSTİYORUM’
Kızıyla çok mutlu olduğunu belirten H. Ç., görüntülerin eline ulaşmasından sonra başlattığı hukuki süreci şöyle anlattı:
"Mahkeme çocuğu tedbirin bana verdi. Olumlu bir süreç yaşamadık ama çok şükür çocuğum yanımda diye seviniyorum. T.’nın annesi yabancı uyruklu, Özbekistanlı, pasaportu yoktur. Oturumu olmaması nedeni ile T.’nın kimliğini kendisinin kimliği gibi kullanıyor. T. Türk vatandaşı olduğu için o kadın da oturma imkanına sahipti. Çocuk üzerinden yardım alıyordu. Bundan dolayı çocuğu elinde tutup, evinde işkence yapıyormuş. Çocuğu dövdüğüne ve işkence yaptığına dair haber geliyordu ama elimizde bir delil olmadığı için bir şey ispatlayamıyorduk. Bu görüntüleri çekenlerden ve gönderenlerden Allan razı olsun. Onların sayesinde çocuğuma kavuştum. Çocuğum şimdi mutlu ve iyi durumda. Ben bu kadının en yüksek şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Zaten adli mercilere gerekli başvuruları yaptık, mahkemede sınır dışı edilmesine kadar talepte bulundum."

’SEVGİMİZLE YENİDEN KAZANDIK’
Dayak olayından sonra T.’da ister istemez bir durgunluk, psikolojik sıkıntı ve uykularında ağlamalar olduğunu da anlatan baba Ç. şunları söyledi:
"Biz aile olarak sevgimizle çocuğu yeniden toparlamaya başladık. Gördüğünüz gibi kendisi çok neşeli, çok tatlı bir çocuk. Çok şükür şimdi çocuğum çok iyi. Psikolojik destek aldırıyoruz. Şu anda bir sıkıntı yok. Daha öncede 4-5 kez evden kaçtı, gitti. Çocuğumu alıp götürdü. Kadın sığınma evinde kaldı. Sürekli karakollara giderek ’Eşim beni darp’ etti diye şikƒyetçi oldu. Ben hepsinden beraat ettim. Çünkü hiçbir darp izi, darp raporu yok. Kadın sığınma evinde kalmak için böyle bir yola başvurdu. Benim yanımdayken çocuğumu dövdüğünü bilmiyordum. Bir anne öz çocuğuna bu kadar mı acımasız oluyor, anlayamadım. Adalet önünde ondan hesap soracağım, tek isteğim hak ettiği en büyük cezaya çarptırılarak sınır dışı edilmesidir."