Eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'ndan 'fetva' çıkışı

Eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'ndan 'fetva' çıkışı

Eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu İslam dünyası ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.  Bardakoğlu "Ortalığı serbest piyasa mantığıyla fetve arayan, müşteri memnuniyetine göre fetva verenler kapladı." dedi

Kalk Uyar Hareketi'nin websitesinde yayınlanan açıklamada, Bardakoğlu, "Müslümanlar dünya-ahiret dengesini yitirdiler" dedi.
 
Bardakoğlu Orta Doğu toplumlarının "barut fıçısı gibi" olduğunu söyleyerek, sosyal birlik beraberlik açısından alarm noktalarında olunduğunu dile getirdi.
 
"Ortalığı; serbest pazar mantığıyla fetva arayan, müşteri memnuniyetine göre fetva verenler kapladı" Bardakoğlu, şöyle dedi:
 
"Her şeyin altüst olduğu, fırsat eşitliğinin olmadığı, işgaller altında umutların tükendiği, siyasal katılımın olmadığı toplumda sadece din anlatarak insanları mutlu edemeyiz. İslam dünyası acilen bilgi, çalışma, üretme, temizlik, sosyal barış, sosyal adalet, insan hakları, kadın hakları, çevre, özgürlükler, ötekinin hakkı gibi temel konularda zihnini durultmak ve bu konularda mesafe almak zorunda."
 
Dini cemaat ve tarikatlarden de bahseden Bardakoğlu; bu oluşumların siyaset, kamusal alan, yaygın din eğitimi ve ticaretten elini çekip, kendi asli ve sivil hizmet alanlarına çekilmemeleri, kayıt dışılıktan çıkıp şeffaf ve denetlenebilir olmamaları durumunda, yeni maceralar yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti.
 
"Artık yavaş yavaş yol ayrımına geliyoruz" diyen Bardakoğlu, "Bireyin olmadığı, kadın hakkı, insan hakkı, çevre bilinci, bilgi üretimi, sosyal adalet, hukuk, özgürlük, düşünce gibi temel değerlerin yeterince gelişmediği, sadece melankoli, sadece menkıbe, gözyaşı, ötekileştirme ve öfkenin yer aldığı bir din anlatımı İslamofobi’yi mahallemize indirecektir" diye uyardı.
 
"Müslümanlar şeklen dindarlaştıkça, dünyevileşmesi de artıyor. İslam, seccadeni ser ibadetle ömrünü geçir demiyor. Düşünce, bilgi, yararlı iş, temizlik, haklının ve mağdurun yanında olma, iyiliği destekleyip kötülüğü önleme, insanı insan olduğu için sevme hepsi ibadettir. Sadaka ve iane kültürüyle ya da retorikle bunları sağlayamayız."