Özgecan'ın katili cezaevinde vurularak öldürüldü

Özgecan'ın katili cezaevinde vurularak öldürüldü

Ahmet Suphi Altındöken ile babası Necmettin Altındöken kaldıkları cezaevinde vuruldu. Oğul Altındöken yaşamını yitirdi.

Mersin’in Tarsus İlçesi’nde hunharca öldürülen üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan’ın katil zanlısı 26 yaşındaki Ahmet Suphi Altındöken ile babası Necmettin Altındöken, cezaevinde saldırıda yaralandı. Hastaneye kaldırılan Ahmet Suphi Altındöken hayatını kaybetti. Baba Altındöken’in tedavisi ise sürüyor.

Geçen yıl 3 Aralık’ta Tarsus 1′inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan son duruşmada Özgecan Aslan’ın katil zanlısı Ahmet Suphi Altındöken ile babası Necmettin Altıdöken ile arkadaşı 20 yaşındaki Fatih Gökçe, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı. Türkiye’de ölümüyle infial yaratan Özgecan Aslan’ın katil zanlısı Ahmet Suphi Altındöken ile babası Necmettin Altındöken, Adana E Tipi Kapalı Cezaevi’nde saldırıya uğradı. Silah sesleri duyulurken ağır yaralanan baba ile oğlu ayrı ayrı ambulanslarla Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi.
HASTANEDE YAŞAMINI YİTİRDİ
Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan oğul Ahmet Suphi Altındöken yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. 2 kurşun yarası aldığı öğrenilen baba Necmettin Altındöken’in tedavisinin ise sürdüğü bildirildi.
SALDIRININ NEDENİ BİLİNMİYOR
Baba-oğul Altındöken’in nasıl ve neden vuruldukları ise şimdilik bilinmiyor.
TÜRKİYE’Yİ AYAĞA KALDIRAN CİNAYETTE NE OLMUŞTU?
Mersin’in Tarsus ilçesinde 11 Şubat 2015′te tecavüz girişimine direndiği için bir minibüste vahşice öldürülen üniversite öğrencisi Aslan’ın yanmış bedeni 13 Şubat 2015 günü suçu beraberindeki iki kişiyle işlediğini itiraf eden kişinin jandarma ekiplerini olay yerine götürmesi ile bulundu.
Özgecan Aslan cinayetinin ortaya çıkması Türkiye çapında olayın ortaya çıktığı gün ve takip eden günlerde öfkeye ve gösterilere yol açtı. Binlerce kadın, kadınların tecavüzüne, şiddet görmesine ve öldürülmesine hükümetten yeterli tepkinin gelmemesiyle bu durumun normalleşmesi gerekçesiyle sokaklara döküldü. Gösterilerde kadına karşı şiddetle ilgili daha güçlü tedbirlerin alınması istendi. Olay sosyal medyada da büyük ilgi gördü ve ülke çapında pek çok gösterinin düzenlendiği 16 Şubat günü “Kara Pazartesi” olarak anıldı. Olay günü neler oldu?
Cinayetin yaşandığı 11 Şubat 2015 tarihinde Aslan, Tarsus’ta bir alışveriş merkezinde arkadaşıyla birlikteydi. Alışveriş merkezinde arkadaşından ayrıldı ve evine gitmek için bir minibüse bindi. Özgecan Aslan’dan bir süre haber alınamayınca 11 Şubat 2015′te ailesi tarafından polise kayıp olduğu yönünde dilekçe verildi. Bu tarihten itibaren, kayıp olan Özgecan Aslan’ı arayan jandarmanın, kendilerine yol soran bir minibüsten şüphelenmesi üzerine yapılan aramada minibüsün içinde kan izlerine rastlandı. Jandarma bu kişileri yakaladı. Ancak yapılan sorguda bir sonuca varılamadı ve şüpheliler kısa bir süre sonra serbest bırakıldı.
KATİLLER OLAYI SOĞUK KANLILIKLA ANLATTI
Haberlerde ve minibüs şoförünün ifadesinde yer alan bilgilere göre şoför Suphi Altındöken, Mersin’e D-400 karayolundan gitmesi gerekirken güzergah değiştirerek Tarsus – Mersin Otoyolu’na doğru saptı. Sürücünün güzergahını değiştirmesinden ‘kaçırılıp başına kötü bir şey geleceğini’ anlayan ve tepki gösteren Özgecan, şoförle tartıştı. Tecavüz girişiminde bulunan Suphi Altındöken’e Özgecan biber gazı kullanarak engel olmaya çalıştı. Ancak bunun ardından Suphi Altındöken tarafından birkaç kez bıçaklandı ve demir çubukla öldüresiye dövüldü. Tarsus’a geri dönen zanlı olayı babasına ve bir arkadaşına anlattı ve yardım istedi. Üç kişi olay yerine döndüler ve Özgecan Aslan’ın cesedini ormanda ateşe verdiler. Özgecan’ın direndiği sırada zanlı Suphi Altındöken’in yüzüne tırnaklarını geçirmesi nedeniyle bu üç kişi Özgecan’ın ellerini keserek, olası bir DNA tespitinde bir eşleşmenin önüne geçmek istediler. Özgecan’ın tecavüze uğrayıp uğramadığı hakkında ise yapılan araştırmalar sonucu belli olacak.
Zanlıların tümünün yakalanmasından sonra polise verdikleri ifadeler sonucu Özgecan’ın cesedi, Cinderesi yatağında yüzünün ve vücudunun bir bölümü yanmış halde bulundu. Tarsus Devlet Hastanesi’ne kaldırılan ceset yandığı için kimlik tespiti Özgecan’ın kıyafetleri üzerinden yapılabildi.