Rusya neden rahat, Türkiye’nin önündeki riskler neler?

Rusya neden rahat, Türkiye’nin önündeki riskler neler?

17 Eylül 2018'de Rusya'nın Soçi kentinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında varılan İdlib mutabakatı, kısa vadede taraflara sağladığı manevra alanı bir yana bırakılırsa, orta ve uzun vadede bölgedeki güvenlik risklerinin Türkiye'ye doğru ötelenmesini öngören bir uzlaşma olarak dikkat çekiyor.

Rusya ve İran destekli Suriye ordusunun uzun süredir hazırlıklarını yaptığı İdlib operasyonunun ertelenmesi pek tabii olası bir insani trajedinin de ertelenmesi anlamına geliyor. Bununla beraber, sivil vatandaşların hakları mahfuz, Türkiye'nin sınırlarının dibindeki İdlib'in Suriye'deki en radikal cihatçı grupların toplandığı bir alana dönüşmüş olması haddi zatında bu ertelemenin ne derece yerinde olduğu sorularını da karşımıza çıkarıyor.

Günün sonunda yapılması kaçınılmaz olan bir operasyonun insani trajediye dönüşmemesi için aslında "ince işçilikle" atılması gereken birçok siyasi, diplomatik, askeri adım vardı. Ancak bunun yerine Ankara'nın, operasyonun ertelenmesi için çalışması hem geçen zaman içinde bütün bu "sakıncalı" grupların sahadaki eylemlerinin sorumluluğunu tek başına kendisinin üstlenmesi, hem de vakti geldiğinde bu operasyonun ağır yükünün maliyetini bu sefer büyük ölçüde Türkiye'nin ödemesi gibi bir neticeyi doğurabilir.

Rusya'nın rahatlığı

İdlib mutabakatında Kremlin'in memnun olmayacağı neredeyse hiçbir şey yok.

İdlib çevresinde rejim güçleri ile radikal gruplar arasındaki temas hattı üzerinde 15 Ekim'e kadar 15-20 km genişliğinde silahlardan arındırılmış bir tampon bölgenin kurulmasıyla her şeyden önce Hmeymim ve Tartus'taki Rus hava ve deniz üslerinin güvenliği sağlama alınmış olacak.

(BBC)