Savaşı önlemek için Erdoğan ve Putin'e seslendi

Savaşı önlemek için Erdoğan ve Putin'e seslendi

Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, İdlib'deki duruma çözüm bulunması için Türkiye ve Rusya arasında görüşme yapılmasına zaman tanınması gerektiğini vurgulayarak Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e "İkinizin yapacağı telefon görüşmesi, Tahran öncesinde dahi büyük fark yaratabilir." diye seslendi.

Mistura, danışmanı Jan Egeland ile Uluslararası Suriye Destek  Grubu'nun İnsani Erişim Çalışma Grubuna ilişkin BM Cenevre Ofisi'nde basın  toplantısı düzenledi.

Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib ilindeki son durumu değerlendiren  Mistura, Suriye'de daha önce yaşananlardan ders çıkarılarak mevcut durumun siyasi  ve askeri açıdan dikkatlice ele alması gerektiğini vurguladı.


Mistura, "İdlib'de savaştan kaçınılmasını dilemeye, umut etmeye ve  istemeye devam ediyoruz." dedi.

Süreçte çözüme ulaşılması için anahtar konumda olan Türkiye ve Rusya  arasında görüşmeler yapılmasına zaman tanınması gerektiğini vurgulayan Mistura,  Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin'e seslenerek "İkinizin  yapacağı telefon görüşmesi, Tahran öncesinde dahi büyük fark yaratabilir."  ifadesini kullandı.

Mistura, Erdoğan ve Putin'in teknik görüşmelerin dışında bire bir  görüşmesinin etkili olacağını vurgulayarak "Biliyorum ki Başkan Putin  Cumhurbaşkanı Erdoğan ile, Cumhurbaşkanı Erdoğan da Putin ile görüştüğünde  geçmişteki görüşmelerde olduğu gibi makul, mantıklı, dramatik olmayan bir çözüm  ortaya çıkacaktır." diye konuştu.

İdlib'de sürdürülebilir bir sonucun elde edilmesinin imkansız  olmadığını vurgulayan Mistura, İran, Rusya ve Türkiye'nin katılımıyla 7 Eylül'de  Tahran'da düzenlenecek Suriye toplantısının önemine de dikkati çekti.

Öncelik sivillerin korunması

Mistura, İdlib'de önceliğin sivillerin korunması olduğunu belirterek,  şöyle devam etti:

"İdliblilerle tanışmanızı dilerim. Bugün bile birçoğu ile tanıştım.  Onlar kadın, erkek, öğretmen, sağlık çalışanı, mühendis, çocuklar. Yani sadece  siviller. Bir bilinmezin içinde sıkışıp kaldılar. Hepimiz biliyoruz ki El Nursa  BM'nin terörist listesinde yer alan bir terör örgütü ancak orada bulunan  diğerleri terörist değil ve İdlib savaşının bedelini onlar ödememeli."

Mistura, BM'nin İdlib'de savaş ortamına dönülmemesi çağrısı yaparken  bir yandan da en kötü senaryoya hazırlıklı olarak sivillerin "koruma altında ve  gönüllü tahliyesi"ne yardımcı olabilme görevi olduğunu söyledi.

Kendini tehlike altında hisseden sivillerin İdlib'den ayrılmak  istemesi durumunda kuzey, güney ya da doğuya, her yöne gidebileceklerini söyleyen  Mistura, BM'nin bu süreçte hangi yöne giderlerse gitsinler sivillerin yanında  olmak için hazırlıklı olduğunu belirtti.

Mistura, İdlib'de kimyasal silah kullanımına ilişkin bir risk olduğuna  ve klor gazı kullanılabileceğine dikkati çekerek kimyasal silah kullanımından  kesinlikle kaçınılması gerektiğini vurguladı.


"İdlib insanların güvenli bulup geldiği yer"

Egeland ise Türkiye, Rusya ve İran'ın Tahran'da yapacakları görüşmeden  siviller için umut teşkil edecek bir sonuç çıkmasını umduğunu belirterek ABD,  batılı ülkeler ve Körfez ülkelerine İdlib için ellerinden geleni yapma çağrısında  bulundu.

"İdlib başka bir yere benzemiyor çünkü burası insanların güvenli  bulduğu için kaçıp geldiği yerdi." diye konuşan Egeland, İdlib'deki durumun  sahada yapılacak müzakereler yoluyla çözülebileceğini kaydetti.