Şehitlere saygı yürüyüşüne katılmayan Prof. Dr. Sönmez: Kalbim kırık

Şehitlere saygı yürüyüşüne katılmayan Prof. Dr. Sönmez: Kalbim kırık

Kars'ın Sarıkamış ilçesinde 2003 yılında başlattığı ve bugün 10 binlerce kişinin katıldığı 'Şehitlere Saygı Yürüyüşü'ne 24 Ağustos 2014'de uğradığı silahlı saldırıdan sonra katılmama kararı alan ünlü kalp cerrahı Prof. Dr. Bingür Sönmez, kalbinin kırık olduğunu söyledi.

Enver Paşa komutasındaki birlikler, 22 Aralık 1914- 15 Ocak 1915 tarihlerinde Sarıkamış'taki Allahuekber Dağları'nda, Rus kuvvetlerini püskürtmek isterken ağır kış koşullarıyla karşılaştı. Genelkurmay Başkanlığı'nın kayıtlarına göre, 60 bin asker, şiddetli soğuk, açlık ve yetersiz giysiler nedeniyle şehit düştü. Erzurum'daki 9'uncu Kolordu Komutanlığı ile Sarıkamış'taki askeri birliklerde görevli subayların Allahuekber Dağları'ndaki sessiz anma törenleri, Alaattin Karaca başkanlığındaki dönemin Dağcılık Federasyonu ile 2003 yılında Erzurum Kalkınma Vakfı Başkanı olan Necati Bölükbaşı ve Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez'in çabalarıyla kamuoyunca sahiplenildi.

Bugün düzenlenen ve 10 binlerce kişinin katıldığı 103'üncü yılındaki anma yürüyüşüne de katılmayan Prof. Dr. Sönmez, Doğan Haber Ajansı'na (DHA) konuştu.

'BENİM İÇİN GÖREV TAMAMLANDI'

Prof. Dr. Bingür Sönmez, "Dr. Bingür Sönmez açısından görev tamamlandı. Şehitler hak ettikleri onurlu mertebeye yüceldi. Devlet bu törenlere sahip çıktı" dedi. Kırgınlıklarını dile getiren Prof. Dr. Bingür Sönmez, şunları söyledi:

"Genelkurmay, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Valilikler bu töreleri bizden emanet aldılar. Ben törenlere organizatör olarak değil, katılımcı olarak gidiyordum. Fakat 2014 yılında geçirdiğim dramatik olay yörenin beni hiç hak etmediğini ispatladı. Ben bu törenleri organize ederken yöreye de şehitlik turizmi açısından büyük katkısı olacağına inanıyordum. Anadolu'nun bir köşesinde unutulmuş olan küçük bir kasabayı İsviçre kasabası haline gelmesi için çaba sarf ediyordum. Ama gördüm ki yöre halkı beni hiç hak etmemiş. Onun için artık görev zaten devlet tarafından devralınmıştır. Televizyondan seyrederek onur duyuyorum, iftihar ediyorum. 2003 yılında 250 kişi ile 2004 yılında 2 bin, bugün ise 10 binlerce genç o dağlarda yürüyor. Biz Ancak çocuklarının Çanakkale törenlerine özeniyoruz. Ama bir dönüp bakın Çanakkale'ye bin tane ancak Anzak çocuğu geliyor. Bugün Sarıkamış Dağları'na 10 binlerce genç çocuk dedelerinin hatırı için geliyor. Mersin Üniversitesi'nden Koray hoca benim künyelerini verdiğim 35 şehidin torununu buldu. Bugün o şehitlerin torunları dağlarda dedelerini anıyor. Bunlar benim hayalimdi, gerçekleşti. Can güvenliğim olmayan bir ortamda bulunmamın anlamı yok. Sarıkamış'a çelik yelek giysem, yanıma koruma alsam gitsem hiçbir zevk alamam. Yörenin halkı beni hak etmemiş. Kalbim kırık, çok kırgınım. Çünkü onlar benim çocukluk arkadaşlarım onlar benim babamın arkadaşları. İsteseler bu felaketi önleyebilirlerdi, böyle olmasına izin vermezlerdi. Hayatımı kaybedebilirdim. Şehitlerin uğruna bende şehit olabilirdim. Hiçbir anlamda gitmem. Hayallerimi buradan da yaşayabiliyorum. Görevi tamamlamanın huzuru içindeyim. Yarım kalsaydı yine koştururdum."

BAŞKAN VE YEĞENİ CEZA ALDI

Sarıkamış Dayanışma Grubu Kurucu Başkanı olan Prof. Dr. Bingür Sönmez, Allahuekber Dağları üzerinden Sarıkamış'a gittiği 24 Ağustos 2014 günü silahlı saldırıya uğradı. 'Bingür' diye bağıran Sarıkamış eski Belediye Başkanı Ak Parti'li İlhan Özbilen, tabanca ile Prof.Dr. Sönmez'i kol ve bacağından yaraladı. Olayın ardından İlhan Özbilen ve yeğeni Özcan Taş tutuklandı. Kars 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde Özbilen ve yeğeni Özcan Taş'a dava açıldı. İlhan Özbilen, tutuklu bulunduğu cezaevinden Bingür Sönmez'e gönderdiği mektubunda, olaydan pişmanlık duyduğunu belirterek, özür diledi. Bunun üzerine Prof.Dr. Sönmez, avukatlarına duruşmalara katılmamalarını istedi. Yaklaşık 1 yıl cezaevinde kalan İlhan Özbilen ile yeğeni Özcan Taş, yurt dışı yasağı konularak adli kontrol şartı ile 21 Temmuz 2015 günü tahliye edildi.

Kars 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 9 Kasım 2015'de görülen karar duruşmasında İlhan Özbilen, 'Tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan 11 yıl 8 ay, yeğeni Özcan Taş ise eyleme yardım etmek suçundan 5 yıl 10 ay hapis cezasına mahkum edildi. Sanık avukatlarının kararı temyiz etmesinin ardından dosya Yargıtay 1'nci Ceza Dairesi tarafından incelendi. Yargıtay, İlhan Özbilen ile yeğeni Özcan Taş'a yerel mahkemenin verdiği cezaları onadı. Cezaların kesinleşmesinin ardından Özbilen ve yeğeni dün yeniden tutuklanarak kalan cezalarını çekmek için cezaevine konuldu.