TMMOB'den hükümete Kanal İstanbul uyarısı!

TMMOB'den hükümete Kanal İstanbul uyarısı!

“Kanal İstanbul” projesine ilişkin rapor hazırlayan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), “Bu proje Karadeniz’den Marmara’ya tüm coğrafyayı onarılmaz bir biçimde etkileyecek ve yarılma riski taşıyor” diyerek hükümeti uyardı.

TMMOB Kanal İstanbul Komisyonu’nun hazırladığı rapor bir basın toplantısı ile kamuoyuna açıklandı. TMMOB, yerel seçim çalışmalarında AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım’ın “İstanbul’un can ve mal güvenliğin teminat altına alacak bir projedir” diye savunduğu “Kanal İstanbul” projesindeki “yarılma” riskine dikkat çekti.

Raporun depremle ilgili bölümünde ürkütücü veriler yer aldı. Kanal İstanbul güzergahında bulunan Küçükçekmece Gölü’nde aktif faylar olduğuna dikkat çekilerek bu fayların Kuzey Marmara Fayı’nın hareketine bağlı olarak orta kuvvette depremler yaratabileceği vurgulandı.

Raporda şu uyarılar yapıldı:

- Kanalı şiddetle etkileyecek en önemli deprem kaynağı, projenin güney bölgesinden 10-12 km uzaklıktaki deniz tabanında yatan Kuzey Marmara Fayı’nda beklenen büyük depremlerdir. Küçükçekmece Gölü içindeki diri faylar ve bu fayların çevredeki diğer jeolojik olgularla ilişkisi tetiklenmiş depremsellik ihtimalini arttırmaktadır.

- Kanalın depremler sırasında nasıl tepki vereceği hayati bir araştırma konusudur. Kanalın deprem sırasında kayması, kırılması veya burulması çok büyük felaketlere neden olabilecektir.

- Kanal İstanbul ve çevresindeki yeni yerleşim alanları nedeniyle olası bir depremin neden olacağı can ve mal kaybı riski de yükselecektir.

- Kanal kazısı sırasında kaldırılacak 4.5 milyar tona yakın hafriyat nedeniyle alandaki doğal gerilme ve yeraltı gözenek basıncı dengeleri bozulacağından çeşitli büyüklüklerde tetiklenmiş depremsellik görülebilecektir.”

Raporun detaylarını paylaşan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, “Marmara bölgesinin coğrafi, ekolojik ve jeolojik olarak en hassas ve korunması gereken bölgesinde, yaklaşık 45 km uzunluğunda, 25 m derinliğinde yapılması öngörülen proje, Karadeniz’den Marmara Denizine kadar tüm coğrafyayı onarılmaz bir biçimde etkileyecektir. Yarılma tehdidi taşımaktadır” dedi.

'ÖNGÖRÜLEMEYECEK TEHDİTLER OLUŞTURACAK'

Kanal güzergahı kaynaklı tehlikeye ilişkin Koramaz, şunları söyledi:

“Kanal’ın uzunluk olarak 7 km’si Küçükçekmece, 3,1 km’si Avcılar, 6,5 km’si Başakşehir ve 28,6 km’si de Arnavutköy ilçeleri sınırları içindedir. 45 kilometrelik güzergahın, Küçükçekmece Lagün ve Kumul alanlarını, İstanbul’un içme suyu ihtiyacının bir kısmını karşılayan Sazlıdere Barajı ve havza alanlarını yok ederek geçirilmesi öngörülmüştür. Bölge barındırdığı dere ve doğal topografyası nedeniyle de çok önemli yer altı suyu ve bir yağmur suyu toplama havzası ve İstanbul’un en önemli ekolojik koridorudur.

İstanbul Boğazı’nın derinliği, genişliği ve doğal yapısının elverişli koşullarına ve Boğaz’da alınacak önlemlerle ilgili hiçbir uluslararası engel bulunmamasına rağmen, gerekli güvenlik önlemleri alınmamıştır. Bitişiğinde yakıt kullanımı açısından kaza riski taşıyan üçüncü havaalanı bulunmaktadır. Kanal’da seyredecek son derece kısıtlı ve sınırlı manevra imkanlarına sahip tankerler, Kanal çevresinde yapılması planlanan yaşam alanları üzerinde öngörülemeyecek tehditler oluşturacaktır.”

“İstanbul Kanalı” projesinin coğrafik, ekolojik, ekonomik, sosyolojik, kentsel, kültürel bir yıkım olduğunu kaydeden Koramaz, projeden vazgeçilmesi gerektiğine ilişkin uyardı. 

PROTOKOLÜN İPTALİ İÇİN DAVA

Toplantıda söz alan Kanal İstanbul Çalışma Grubu’nun yürütücüsü Mücella Yapıcı, bu projenin planlama sürecine ilişkin İBB ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı arasında imzalanan protokolün iptali için dava açtıklarını söyledi.