Ağabeyi tecavüz etti, doğurduğu çocuğunu kendi elleriyle gömmek zorunda kaldı

Ağabeyi tecavüz etti, doğurduğu çocuğunu kendi elleriyle gömmek zorunda kaldı

F., bir gece kendi odasında, kendi kendine doğum yaptı. Bebek, doğduğunda canlıydı ancak F.'nin göbek bağını bir jiletle kesmesiyle beraber vücudu bir anda gevşedi. Polise verdiği ifadeye göre F., o küçük bedeni havaya kaldırdı ama bebek ağlamadı.

F., bebeğin bedenini bir masa örtüsüne sarıp yatağının altında sakladığını anlattı avukatına. Gece çöktüğünde ise evinin yakınındaki palmiye ağacının yanına küçük bedeni gömdü.

Bebeğini doğumun hemen ardından kaybeden Endonezya'nın muhafazakâr bir köyünde yaşayan F., henüz 15 yaşındaydı.

Bebeğin cesedi, geçtiğimiz mayıs ayında bir çiftçi tarafından bulundu ve F.’nin tutukluluk günleri de böyle başladı. 15 yaşındaki çocuk, ‘illegal kürtaj’ yaptırmakla suçlanıyordu. Ancak hikâyenin tüyler ürperten kısmı henüz ortalığa saçılmamıştı.

Davanın detayları Endonezya’yı sarstı. Ancak bu detaylar gün yüzüne çıkana kadar F., altı ay boyunca hapis yatmak zorunda kaldı.

Ağabeyi F.’ye defalarca tecavüz etmişti; ancak kimse, F.’nin ağabeyinden hamile kaldığını düşünmemişti.

17 yaşındaki ağabey, tecavüz suçundan iki yıl hapse mahkum edildi. Anneleri, ‘kızının kürtaj yapmasına yardım ettiği iddiasıyla’ gözaltına alındı.

KÜRTAJ, BAZI İSTİSNAİ DURUMLAR HARİCİNDE YASAK

Endonezya’da kürtaj, ‘tecavüz’ gibi birkaç istisnai durum haricinde yasadışı. Tecavüze uğrayarak hamile kalan kadınların da 40 gün içinde kürtaj yaptırmaları gerekiyor. F.'nin ise doğum yaptığında yedi aylık hamile olduğu tespit edildi.

F., geçtiğimiz günlerde -‘istisnai’ olarak değerlendirilen bir kararla- hapishaneden çıktı ve yüksek mahkeme kararlarını beklemek üzere bir ‘çocuk koruma programı’na dahil edildi.

Avukatı Damai Idianto, mahkemenin önümüzdeki günlerde karar almasını beklediklerini söylüyor ve F.’nin davasının Endonezya’da tecavüz olaylarına yönelik sistematik önyargının 'köy halkından yargı sistemine kadar' uzandığını gözler önüne serer nitelikte olduğunu dile getiriyor.

EYLÜLDEN BU TARAFA 9 KEZ TECAVÜZ ETMİŞ

Ağabeyin polise kız kardeşine geçtiğimiz eylülden bu yana 9 kez tecavüz ettiğini itiraf etmesine rağmen polis, F.’nin ‘mağdur’ olduğunu kabul etmedi. Tersine yetkililer, kızı ‘illegal kürtaj’ suçlamasıyla hedef tahtasına oturtan bir dava inşa etmeye çalıştılar.

Yetkililerin düşünce sistematiğini anlatan Endonezyalı kadın hakları savunucusu Helvi Rachmawati, savcıların “Bildirmediyse, ‘kurban’ değildir” diyerek yola çıktıklarını söylüyor.

F. ile aynı köyde yaşayanların bazıları, kızın ‘tecavüze uğramadığını’ dahi öne sürdüler.

“EĞER HOŞUNA GİTMİYOR İSE NEDEN HİÇBİR ŞEY SÖYLEMEDİ?”

F.’nin etik öğretmeni, kızın 'ilk başta rızası olmasa bile' sonrasında ‘bundan keyif almasının' bir ihtimal olduğunu iddia etti: “Eğer hoşuna gitmiyordu ise neden hiçbir şey söylemedi?”

Endonezya'daki kadın hakları savunucuları, bu davanın ortaya çıkan gerçeklere rağmen ele alınış şeklinin ülkede tecavüz vakalarına karşı nasıl bir ‘farkındalık eksiği’ olduğunu gözler önüne serdiğini söylüyorlar ve F.’nin davasının bir ‘istisna’ya tekabül etmediğini vurguluyorlar. Geçtiğimiz yıl içerisinde aynı bölgede 5 ensest dava daha görülmüş.

TECAVÜZE BÖYLE KARAR VERMİŞ

Kimileri Endonezya’daki eğitim sisteminin yetersizliğine de vurgu yapıyor. Davada öne çıkan bir diğer ilginç gerçeğin F.’nin ağabeyinin okul hayatına dayanması da bu eleştirilerin önemini gösteriyor. Ağabey, kız kardeşine tecavüz etmeye okulda arkadaşlarıyla izlediği porno filmlerin ardından karar verdiğini polise itiraf etmiş.

Endonezyalı bir sivil toplum örgütü üyesi Ida Zubaidah da çocukların ‘o filmleri özgürce izleyebildiklerini ama bu konularda hiç eğitim almadıklarını’ söylüyor. F.'nin ağabeyini hapishanede ziyarete gittiğindeyse şaşırdığını ifade ediyor: “Ağlıyordu ve bana kız kardeşini hamile bırakabileceğini bilmediğini söylüyordu. Yalnızca sevgilisiyle sevişirse çocuğu olur zannediyormuş.”

F.’nin öğretmenleri de kızın hamile olduğunu anlamadıklarını dile getiriyorlar. Öğretmenlerinin ifadelerine göre F., hep karnını gizleyen giysiler giyiyormuş; öğretmenler de kızın kilo aldığını düşünmüşler. F., mutsuz da gözükmüyormuş. Bir öğretmeni, F.’nin doğumdan sonraki okul döneminin sonunda dans ettiğini dile getiriyor.

Ancak haberler okula ulaşınca yeni uygulamalar da başlamış. Öğretmenler önce çocukların telefonlarında buldukları porno videoları silmişler; şimdiyse sınıflarda telefon kullanımı tamamen yasaklanmış.

Öğretmenler, yaşananların ‘yıkıcı’ olduğunu ifade ediyorlar ama ‘seks eğitimi’ne başlamak gibi bir planları yok. Eğitimi İslam’a dayandırmayı tercih ediyorlar:

“Biz köyde yaşayanlar için bu, üzerine konuşması zor bir konu. Hâlâ...”(t24)