Avuç içindeki ölüm: Dünyanın en sıra dışı beş el bombası

Avuç içindeki ölüm: Dünyanın en sıra dışı beş el bombası

İlk başlarda içi barut dolu ve fitille ateşlenen ilkel metal küre şeklinde olan el bombaları yüzyıllar boyunca evrim geçirerek piyadeler ve zırhlı araçlar için ölümcül tehlike taşıyan karmaşık ateşleme mekanizmalı korkunç birer silaha dönüştü.

Sputnik, okurları için dünyanın en sıra dışı el bombalarıyla ilgili bilgileri derledi.

KARTON GÖVDELİ MK3

ABD yapımı MK3 el bombası, geleneksel parça tesirli bombaların pek etkili olmadığı sığınak, siperlik, binaların çeşitli katları, bodrumları gibi izole mahallerde mevzilenen insan gücüyle mücadele etmek amacıyla geliştirildi. MK3'ün gövdesi preslenmiş kartondan üretilmiş durumda.

Patlama anında parça tesiri yaratmasa da, içinde bulunan 227 gram TNT sayesinde kapalı mekânlarda, yansımanın da etkisiyle güçlü bir darbe dalgası oluşturuyor ve yüksek tahrip gücüyle etraftaki her şeyi ve herkesi silip süpürüyor. Açık alanda kesin ölüm yarıçapıysa 2 metreyi geçmiyor. Daha sonra modernize edilen MK3'ün gövdesi artık metalden üretiliyor.

RG-60TB TERMOBARİK SALDIRI BOMBASI

Rus yapımı RG-60TB el bombası, küçük olsa da hacimli bir infilak yaratabiliyor. Patlama anında içindeki özel termobarik karışım etrafa püskürtülüyor ve tutuşarak infilak ediyor. Bombanın içindeki malzemenin ağırlığı sadece 240 gram olmasına rağmen hacim etkisi sayesinde patlamanın gücü 600 gram TNT'nin tahrip etkisine sahip.

Hem kapalı mekânlarda, hem de açık arazide kullanılabilen bu el bombasının açık alanda kesin ölüm yarıçapı 7 metre.

PARAŞÜTLÜ KÜMÜLATİF EL BOMBASI

Sovyet yapımı RKG-3 anti-tank el bombası 1950'de ordunun hizmetine girdi. Bu el bombasını ‘kardeşlerinden' farklı kılan özellik, doğru açıyla tanka temas ettiğinde sadece patlamakla kalmayıp, tankın 200 milimetre kalınlığındaki öz zırhını dahi delebilen kümülatif bir akım oluşturuyor olması.

Bombanın tanka doğru açıdan temas etmesi için dengeleme görevi yapan paraşütle donatıldı. İçinde yarım kilogramlık patlayıcı bulunduğundan RKG-3 bombası, sadece düşmanlar için değil, kullanan ordular için de tehlike taşıyan bir silah olarak kötü ün kazandı. Bombayı fırlatan kişinin 10 metrelik mesafeyi geçememesi durumunda ciddi bir şekilde yaralanması kaçınılmaz olduğu için zaman içerisinde bu silahın yerine daha etkili ve kullanımı daha güvenli bomba ve füze fırlatma düzenekleri geçti.

PLASTİK GÖVDELİ İÇİ TEL DOLU EL BOMBASI

Fransız yapımı LU 213 savunma tipi el bombası yapısı itibarıyla askeri sanayiinin seri ürettiği bir silahtan çok el yapımı bir patlayıcı düzeneği andırıyor. Plastikten üretilmiş yumurta şekilli bir gövdesi olup, içinde 100 gram patlayıcıyla birlikte 230 adet metal misket yer alıyor.

Fransız mühendisler bu sayıdaki tahrip edici parça miktarını yetersiz bulmuşlar olsa gerek ki bombanın içine bir de patlama anında parçalara bölünen bir tel yumağı yerleştirmiş. Belçika yapımı NR423 el bombası da benzer bir yapıya sahip.

BETONDA DÖKÜLEN MICIR DOLU EL BOMBASI

Alman yapımı Volkshandgranate 45 el bombası İkinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru geliştirildi. Askeri sanayiinin yoğun çalışması nedeniyle demir sıkıntısı çekilen şartlarda girişken Almanlar ‘halk tipi' bombaların gövdelerini beton içinde dökmeye karar verdi.

Bombanın içinde 150 gram patlayıcıyla birlikte mıcır, küçük metal parçacıkları ve torna tezgahlarından çıkan metal çapaklar bulunuyordu. Almanlar bu bombalardan yaklaşık olarak 800 bin adet üretebildi.