Bu kelimeleri kullanırken bir kez daha düşünün...

Bu kelimeleri kullanırken bir kez daha düşünün...

İletişimde karşı tarafın gerilmesine neden olan kelimeleri sizler için araştırdık. Bu kelimeleri kullanırken bir kez daha düşünün...

İletişimde karşı tarafın gerilmesine neden olan kelimeleri sizler için araştırdık. Bu kelimeleri kullanırken bir kez daha düşünün...

Seni anlıyorum... 

Neredeyse karşı tarafı anlamadığımız her zaman kullandığımız bir kalıptır. Genellikle ‘Beni anlamıyorsun’ veya ‘Beni yanlış anlıyorsun’ yerine, seni anlıyorum kalıbını kullanırız. 

Söylediğimi duydun mu?

İfade zorluğu ile gerginlik kesiştiğinde karşımıza çıkar. Dinlemiyorsun demek yerine, talihsiz bir şekilde repertuardaki en kışkırtıcı tahmini, yani tahminin kötü bir türü olan bu soruyu sorarız.

"Hayır" ile başlayan her cümle

Psikolojide uyumsuz dil kullanımı olarak geçer. Karşı taraf anlam süzgecinden emin değildir ve ilk tepki olarak onay vermemeyi tercih eder. Böylece kendini güvence altına aldığını hissetmek isteyen EGO’dan konuşur. 
Bir daha anlatıyorum. 

Tekrar etmek veya tekrar etmeyi istemek, anlaşılmamanın değil, anlatamamanın işaretidir.

Fakat tekrara düşen kişi, hissettiği gerginlik nedeniyle, es verme ihtiyacını görmezden gelir ve çıkmaz bir sokağa girer. Bu sokağın ismi; anlamsızlığı pekiştirmek ve gerginliği bir üst boyuta taşımaktır. 

Sözümü kesme... 

Bu kalıba başvuranların neredeyse hepsi, uzun cümleler kurduklarını asla kabul etmezler. ‘Sözümü kesme’ kalıbı, karşı tarafın algılama kapasitesini ya görmezden gelme ya da alçaltma iması taşır. Sonrasında iletilen her türlü mesajın anlaşılmamasının veya yanlış anlaşılmasının neredeyse en garanti yoludur. 

Şimdi konuşabilir miyim? 

Seni pek dinleyemedim veya dinlemedim demektir. Esası da, aklımda sadece sana söyleyeceklerim var, hepsi bundan ibaret, demenin başka bir kışkırtıcı şeklidir.

Bitti mi? 

‘Görüyorum ki çok dolusun ve söyleyeceklerin bitmeyecek, kanaatim bu yönde’, şeklinde çevirebiliriz. Daha üst perde bir gerginlikte; ‘şimdi beni dinle’, olarak da çevirmek mümkün. 

Çok haklısın, ama… 

'Ama'nın çok kritik bir rolü vardır. Kendisinden öncesi açığa düşer. Bir iş büyüğüm bana; 'ama’dan sonra sadece bahane vardır' demişti. Hayatımın birçok noktasında doğrulanmış bir önermedir. Özellikle iş dünyasında. 

Ben sana döneceğim. 

Hepsinin içindeki en karikatür, en anlamsız ve maalesef karşılaşılması en muhtemel kalıptır. Bir insan ne için döner? Düşünmesi bile komik, ama ben sizin için iki tur döneyim gene de. 

Şimdi arıyorum, şimdi geliyorum, şimdi yapıyorum...

Şimdi arıyorum, şimdi geliyorum, şimdi haber veriyorum diye uzar gider. Şimdi ne yaptığının farkında olmamak daha iyi anlatılamazdı. Bu kalıbı kullananlar kendilerinden bile o derece mahçup ve mağdurlardır ki, zaman zaman şimdi yerine 'hemen'i de kullanabilirler.