Hande Çinkitaş cinayetinde kan donduran detaylar

Hande Çinkitaş cinayetinde kan donduran detaylar

Vahşi bir şekilde öldürülen 12 yaşındaki Hande Çinkitaş cinayetinden şüphelilere uzanan çalışma Hollywood filmlerini aratmayacak nitelikte...

Habertürk muhabiri Mustafa Şekeroğlu’nun özel haberine göre, yıllarca süren sır perdesi yeni delillerin ışığında aydınlatılmış oldu. Baba Nezih Çinkitaş ve üvey anne Şehnaz Çinkitaş cinayet suçlamasıyla tutuklandığı belirtildi.
19 yıl sonra yaşanan bu gelişmede deliller nelerdi? Bu delillere uzanan adımlar İstanbul’a atanan yeni emniyet müdürü Zafer Aktaş’la atılmaya başlandı. Aktaş'ın talimatı üzerine geçmişe yönelik faili meçhul cinayetler çıkarıldı.
Hande Çinkitaş cinayeti de bunlardan bir tanesiydi. Olay yerinde bulunan doneler incelenmek üzere Adlı Tıp Kurumu’na gönderildi. Adlı Tıp Kurumu'nda yapılan incelemeye göre olayda kullanılan bıçağın uç kısmında babaya ait yoğun DNA izi çıktı. Bunun üzerine Cinayet Büro amiri ve ekibi, bu delili güçlendirmek için dosyadaki tüm ifadeler ile baba ve üvey annenin cep telefonu kayıtlarını inceledi.


İncelenen baz ve HTS kayıtlarında ilginç detaylar ortaya çıkarıldı. Baba Nezih Çinkitaş o dönem verdiği ifadesinde, evden sabah 08:00’de çıktığını anlatıyordu. Kendi iş yerinde ve gün içinde gittiği noktaları anlatan baba, olay günü Fikirtepe’deki baldızının evine de gittiğini belirtiyordu.

İddialarına göre o gün baldızının evini, hatta bir ifadesinde de Hande’yi aradığını söylemişti. Ancak telefon kayıtlarında babanın o gün hiç kimseyi cep telefonundan aramadığı ortaya çıktı. Babanın telefonu ise sabah 08:00’den akşam saatlerine kadar İçerenköy’deki evi ve iş yeri bölgesinde baz vermişti.


Üvey anne Şehnaz Çinkitaş da, polise verdiği ifadesinde sabah 09:00 sıralarında evden çıkıp Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne gittiğini belirtmişti. Hastanede mahkumlar muayene olduğu için telefonunun kapalı olduğunu belirterek, kız kardeşinin evine gittiğini ifade ediyordu.

Kayıtlara göre üvey anne hastane bazında görülmüyordu. Telefonu saat 10:44’den 19:00’a kadar Fikirtepe’de bulunan kız kardeşinin evinin bulunduğu bazda görülüyordu. Ayrıca o dönem hastaneyle yapılan yazışmada, mahkumlarla ilgili bir kontrolün olmadığı ortaya çıkmıştı.


Tüm ifadeleri inceleyen polis ekiplerinin dikkatini önemli bir ayrıntı çekti. Geçmişte ifade veren tanıkların anlattıkları, baba ve üvey annenin verdiği ifadelerle karşılaştırılmamış ve çelişkili bulunan ifadeler sorulmamıştı. En önemli ifadelerden biri Yunus S.’nin verdiği ifadeydi. Yunus S. ifadesinde, Nezih Çinkitaş’ı saat 18:00’den önce gördüğünü belirterek “Apartman kapısını ona ben açtım elinde bir bidon vardı. Evinin kapısının anahtarla açıldığını duydum” ifadesinde bulundu.


Nezih Çinkitaş ise olay günü şöyle bir ifade vermişti. Evden çıkarken ev anahtarını evde masada unuttuğunu söyleyerek “Okul çıkışında Hande’yi görmeyince akşam saat 18:00 sıralarında apartmana geldim. Anahtar bende yoktu. Üst kattaki komşumuzun ziline bastım. Sonra Hande’nin en üst kattaki komşuya gelmiş olabileceğini düşünerek en üst katta çıktım. O saat dışında eve hiç gelmedim” diye belirtmişti.

Polis bu ifadelerinin karşılaştırılmasının yapılmadığını gördü. Polis o gün olay yerinde çekilen fotoğraflar ve kamera kayıtlarını incelemeye aldı. Yapılan incelemede şok detay ortaya çıktı. Yunus S.’nin bahsettiği bidon salonda koltuk üzerinde duruyordu. Polise göre Nezih Çinkitaş yalan söylemişti.

Söz konusu bu ayrıntı üzerine polis, tüm çelişkili ifadeleri incelemeye başladı. Ortaya çıkan çelişkili ifadeler tek tek fotoğraflarla delillendirildi. Bunlardan bazıları şöyleydi; Nezih Çinkitaş evinin anahtarını salonun masasında unuttuğunu söylemişti. İncelenen olay yeri fotoğrafında masada herhangi bir anahtar yoktu. Baba Çinkitaş , kendi dairesine gittiğinde kapıyı aralıklı bulduğunu ve içeri girerek Hande’nin cansız bedenini bulduğunu belirtmişti.

Ancak üst kattaki dairede oturan Esma F., saat 12:00 ve 14:00 sıralarında Hande'lerin evinin karşısındaki arkadaşının dairesine giderek zillerine bastığını bu saatlerde de Çinkitaş ailesinin dairesinin kesinlikle kapalı olduğunu söylüyordu.


Polisin çalışmasına göre, şüpheli baba Nezih Çinkitaş ve üvey anne Şehnaz Çinkitaş’tı. Hande sabah saatlerinde bakkala gitmiş ve bakkal dönüşünde evinde öldürülmüştü. Ortaya çıkarılan bu çalışmaya göre, cinayeti baba ve üvey anne işlemişti. Olay sonrası şüpheliler evden ayrılmıştı. Tüm bu şüpheler üzerine savcılığın talimatıyla baba ve üvey anne gözaltına alındı. Baba ve üvey anne poliste hiçbir iddiayı kabul etmedi. Babaya bidon olayı soruldu. Bidonu eve getirmediğini iddia etti. Soruşturmanın ardından adliyeye gönderilen baba ve üvey anne “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” ve “altsoydan akrabayı kasten öldürme” suçlarından tutuklandığı biliniyor.