Kalp ve Damar Dostu Alıç Yaprağı
Alıç yaprağı sabah akşam aç karnına içilen alıç yaprağı çayı, tıkalı damarları temizleyip kalbi rahatlatıyor. Trans yağlardan uzak, dengeli bir beslenme disiplini de kalp ve damar sağlığını korumada en önemli görevi üstleniyor.
korumada en önemli görevi üstleniyor. Kalbimiz, günde ortalama 100 bin kez çarpıp yaklaşık 5 ton kan pompalıyor.
Bu müthiş organ, vücudumuza gerekli olan oksijen ve besin maddelerini, pompaladığı kan aracılığıyla sağlıyor. Doğada kolaylıkla bulunabilen alıç yaprağı ise, kalp dostu bir bitki olarak dikkat çekiyor.
Şifalı Bitkiler Uzmanı Ahmet Bingöl, “Kalp ve damar sağlığı için alıç yaprağını öneriyoruz. Alıç yaprağı kaynatılarak sabah akşam aç karnına içildiği takdirde kalp damarlarındaki tıkanmayı gideriyor” dedi.
Bingöl, alıç yaprağının aynı zamanda kılcal damarları da sağlamlaştırdığını söyledi.
İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erk ise kalbin kan ve damarlar aracılığıyla vücudu beslediğine dikkat çekerek, “Damarlar içindeki kanın sağlıklı olması, tüm organların sağlığı için son derece önemlidir. Bitkisel ürünlerle birlikte dengeli beslenme, kalp damar sağlığı için adeta koruyucu kalkan görevini görür” ifadelerini kullandı.
Her Gün 4-5 Meyve
Kalp damar sağlığı için başta yeşil yapraklı sebzeler olmak üzere her türlü sebzenin tüketilebileceğini belirten Prof. Dr. Osman Erk, beslenme önerilerini şöyle sıraladı:
Günde 4-5 porsiyon meyve mutlaka tüketilmeli. Sebze ve meyvelerden zengin bir beslenme düzeni kişilere bol miktarda antioksidan, antikanserojen mikro besin ve lif sağlar.
Çok fazla olmamak üzere çiğ kuruyemişler (ceviz, badem, fındık, fıstık), kuru baklagiller ve çok az miktarda (günde 3 dilim) tam tahıllı ekmek sağlıklıdır.
Hayvansal ürünler (et, süt, peynir, krema, dondurma, tereyağı, salam, sosis, sucuk)
diyette az miktarda yer almalıdır. Hayvansal ürünlerde var olan doymuş yağ, kolesterol,
yağda eriyen toksinler sağlığa zarar verebilir.
Kızartma Yağı = Zehir!
“Kızartma yağlarından mutlaka sakınılmalıdır” diyen Prof. Dr. Osman Erk, sözlerini şöyle
sürdürdü:
“Yemekler mümkünse haşlama, buğulama, ızgarada pişirme şeklinde olmalıdır. Fast food
yiyecek satan yerlerde, otellerde, tatil köylerinde, büyük restoranlarda kızartma yağı ile
hazırlanmamış yiyecekler yemeye dikkat edilmelidir. Kızartma yağları toksiktir (zehirli) ve
tıpkı sigara gibi bol miktarda kanserojen bileşik içerir. Beslenme alışkanlığında ilk terk
edilmesi gereken kızartma yağlardır.”
Damarlarınız Kadar Gençsiniz
Damarlarımızın organlara oksijen, vitamin, mineral ve diğer önemli besinleri sağlayarak normal çalışmasını düzenlediğini belirten Prof. Dr. Osman Erk, “Beyin damarlarının
daralması unutkanlık, demans, felçlere yol açarken, kalp damarlarının tıkanması kalp krizine ve kalp yetersizliğine neden olur.
Bunların dışında böbrek damarlarının tıkanması hipertansiyona ve böbrek yetersizliğine, cinsel bölge damarlarının daralması iktidarsızlığa neden olur. Kişinin damar sağlığı ne kadar genç ise kişi o kadar gençtir.
Yüksek kolesterol, hipertansiyon, sigara içilmesi, beslenmede antioksidan eksikliği, serbest radikal fazlalığı, kanın pıhtılaşmasına neden olan risk faktörlerine dikkat edilmesi gerekir” dedi.
Trans Yağları Çocuklarınıza da Yedirmeyin Trans yağların, bitkisel yağların aşırı ısıtılması ile ortaya çıkan işlenmiş ve diğer kanserojen bileşikleri içerdiğini beliren Prof. Dr. Osman Erk, “Trans yağlar kalp damar sistemini en fazla tehdit eden faktörlerden biridir.
Çocukluk döneminde trans yağlardan zengin bir beslenme kalp krizine ve felçlere yol açmaktadır.
Herhangi bir nedenle vefat eden çocuklar üzerinde yapılan otopsi çalışmalarında, trans yağların damarlar üzerindeki bu kötü etkileri bilimsel olarak gösterilmiştir. Trans yağlar tüm dünyada yasaklanmaya başlanmıştır. Trans yağlar her yerde hazır ve nazırdır. Kızartma yağları, margarinler, ambalajlı market ürünleri, ambalajsız pastane ve fırın ürünleri trans yağlarla doludur” dedi.
3 Kür Öneriliyor
Şifalı Bitkiler Uzmanı Ahmet Bingöl, alıç yaprağı bitkisinin suda kaynatılarak içildiğinde mucizevi etkisini göstereceğini belirterek, “Alıç yaprağı kaynatılarak içildiği zaman kalp damarlarındaki kemikleşmiş tıkanıklıkları bile un ufak edip damarı eski haline getirir. Bunun yanında böbrekleri onardığı, tüm vücut kılcal damarlarını sağlamlaştırdığı, çok ileri derece olmayan varisleri tedavi ettiği yönünde önemli sonuçlar alınmıştır” dedi.
Ahmet Bingöl, alıç yaprağının kullanımını şöyle tarif etti:
Alıç yaprağının çayını sadece kalp hastaları değil, sağlıklı insanlar da kalp hastası olmamak için kullanabilir.
Bir kilo alıç yaprağı alınır ve üçe bölünür. 3’te 1 alıç yaprağı 5 litre su ile 10 dakika kaynatılır.
Daha sonra 3 ay boyunca kesintisiz her sabah ve akşam, aç karnına 1 su bardağı içilir. Bir kür en fazla üç ay kullanılır.
İkinci kür, 15 gün ara verildikten sonra başlar. Yine 3 ay boyunca her gün sabah akşam içilir.
Üçüncü kür, bir ay ara verildikten sonra başlar. Aynı şekilde sabah akşam aç karnına içilir.
Alıç meyvesi de çok güzel bir tada sahiptir.
Meyve gibi yenirse aynı faydayı sağlar.
Hiçbir yan etkisi yoktur.