Vadandaşlar Kariye Camii'ndeki mozaiklerin ziyarete açılmasını istedi

Vadandaşlar Kariye Camii'ndeki mozaiklerin ziyarete açılmasını istedi

Kariye Camii Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilerek ibadete açılıyor. Kariye Camii’ne bugün gelen vatandaşlar ve tur rehberleri mozaiklerin bundan sonra da ziyarete açık olmasını istedi.


 Tur rehberi Selçuk Yıldız “Dünyada iki tane mekân vardır mozaik üzerine birisi İtalya’da Ravenna diğeri de İstanbul’daki Kariye Müzesi’dir. Dünyanın her yerinden bu mozaikleri görmek için ya İtalya’ya gidilir ya da buraya gelinir. Ziyaretçilerin bunları görme hakkının olduğunu düşünüyorum” dedi.
 

Kariye Camii’nin Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilerek ibadete açılmasına karar verilmesinin ardından, Kariye Camii'ne gelen vatandaşlar mozaikleri ile ünlü tarihi mekanı gezdiler. Vatandaşlar ve tur rehberleri Kariye Cami'ndeki mozaiklerin bundan sonra da ziyarete açık olması gerektiğini ifade ettiler. 

Ayasofya’nın ardından İstanbul’un Fatih ilçesindeki Kariye Camii de ibadete açıldı. Caminin ibadete açılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete’de yayınlandı. Eskiden kilise olan Kariye, 6. yüzyıla kadar giden bir geçmişe sahip. Osmanlı döneminde ve 20. yüzyılın ikinci yarısında geçirilen onarımların sonucu günümüze ulaşabildi. Daha önceleri kilise çevresinde, manastır kompleksi de ihtiva etmekteyken bu yapılar geçen zamana dayanamadı.

İlk önce manastır olarak 534 yılında I. Justinianus döneminde Aziz Teodius tarafından yapıldı. 11. yüzyılda I. Aleksios'un kayınvalidesi Maria Dukaina tarafından yeniden inşa ettirildi. 1204-1261 yıllarındaki Latin istilasında harap olan manastır Teodor Metokhites tarafından 14. yüzyılda onarıldı. Dış narteks ve pareklezyon bu dönemde yapıya eklendi.

Yapının önemi, Bizans İmparatorluğu'nun imparatorluk sarayı ve devlet idare merkezinin, Haliç kıyısında, surlara yakın bir yerde konumlanmış olan "Blakhernai Sarayı"na taşınmasıyla arttı. 1296'daki büyük depremde ayakta kalabildi.  Bina Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethinden 58 yıl kadar sonra 1511 yılında Sultan II. Bayezid sadrazamlarından olan Atik Ali Paşa tarafından camiye verildi  ve "Atik Ali Paşa Camii" veya "Kariye Camii" olarak anılageldi. Bu dönüştürme sırasında bu eski kilisenin duvaraları üzerinde bulunan mozaik ve freskler sıva ile kaplandı. Fakat cami olarak yapıya sadece köşesindeki minare ve içeride güneydoğu köşesindeki mihrap eklenmişti. 

Kariye Camii Bakanlar Kurulu'nun 29 Ağustos 1945 tarihinde aldığı karar ile müzeye çevrilmişti. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki "Amerika Bizans Enstitüsü (Byzantine Institute of America)" ve "Bizans İncelemeleri İçin Dumbarton Oaks Merkezi (Dumbarton Oaks Center for Byzantine Studies)" tarafından, bu camideki sıvalar altında kalmış mozaik ve freskler ile birçok kez depremlerden zarar görüp restore edilmişti.  Bu restorasyon çalışmaları, adı geçen Amerikan akademik kurumları mensupları olan Thomas Whittemore ve Paul A. Underwood idaresi altında başlatılmıştı. 1948'den 1958'e kadar yapılan çalışmalar sonucunda tüm mozaik ve freskler ortaya çıkarılmıştı.

VATANDAŞLAR MOZAİKLERİN ZİYARETE AÇIK OLMASINI İSTEDİ

Kararın ardından bugün Kariye'ye ziyarete gelen vatandaşlar mozaiklerin bundan sonra da ziyarete açık olmasını istedi. Tur rehberi olduğunu ifade eden bir vatandaş "Bu kararı bizim nasıl karşıladığımız değil ziyaretçilerin nasıl karşıladığı önemli. Pandemi sürecinde turizm çok büyük darbeler aldı. O yüzden bekleyip göreceğiz” dedi.

Tur rehberi Selçuk Yıldız,“Dünya bizi kıskanıyor diyoruz. Bir çok şey için bizi kıskanıyor olabilir ama, bence dünyanın bizi kıskanması için geçerli nedenlerden bir tanesi de Türkiye’de Kariye Müzesi gibi, Kariye Camii gibi böyle bir mozaik, Bizans mozaik sanatının zirvesinin burada olması kıskanılacak bir şey. Bu çünkü sonradan ele geçirilebilecek bir şey değil. Tarihi değiştiremezsiniz” dedi. Yıldız şunları söyledi:

BİRİ RAVENNA’DA BİRİ DE İSTANBUL’DA

“Dünyada iki tane mekân vardır mozaik üzerine birisi İtalya’da Ravenna diğeri de İstanbul’daki Kariye Müzesi’dir. Bizans mozaik sanatının zirvesidir bu iki yer. Dünyanın her yerinden bu mozaikleri görmek için ya İtalya’ya gidilir yada buraya gelinir. Beni ilgilendiren kısmı mozaiklerin görülüp görülmeyeceğidir. Ziyaretçilerin bunları görme hakkının olduğunu düşünüyorum. Buranın camii olarak değeri nedir diye bana soracak olursanız, şurada 200 metre ileride Mimar Sinan’ın Mihrimah Sultan için yapılan camii her şeyi ile çok güzeldir. Bence o camiinin müzeye çevrilmesi kapatılmasına ne kadar üzülürsem burada da mozaiklerin görülmemesine o kadar üzülürüm.”