Abdullah Ağırkan

Abdullah Ağırkan

HÜSEYİN VE YEZİT MÜCADELESİ

Suriye’nin Esad sonrasındaki en çok kazananlarına bakalım: Liste başında Netanyahu bulunmaktadır. Üç gün içinde Golan’ın tümünü işgal etti. Suriye ve Lübnan’ı kartal bakışı gören Hermon Dağı ile Şeyh Dağı'ndaki işgalini genişletti.

Kendisine verilen koordinatlar sayesinde Suriye’nin kara, hava ve deniz tüm askeri imkan ve kabiliyetini ortadan kaldırdı. Irak’ta olduğu gibi bu alanda çalışmalar yapan bilim adamlarını öldürüyor ve infaz etmeye devam edecek.

Suriye dünyanın en zengin ve en kadim antik kentlerine ve müzelerine sahip. En önemli eserleri Irak’ta olduğu gibi yağmalandı ve yağmalanıyor. Suriye kimliksiz ve köksüz bırakılıyor.

Netanyahu, Şam şehri surlarında. Filistin ve Lübnan’da daha nüfuzlu hale geldi. Suriye’nin güneyinde sınırına yakın bölgede Dürzistan Özerk Emirliği'nin temellerini atıyor. Dürzistan’dan Irak’a Barzanistan’a kadar Davut Koridoru'nun temel taşlarını döşüyor.

Netanyahu Şam’da HTŞ dışında bir yönetim istemez. İsrail’e bu derece hizmet eden, HAMAS’ı dost olarak kabul etmeyen, Suriye’deki varlığı ve işgaline sessiz kalan Colani, Netanyahu için bulunmaz bir nimet.

Buna rağmen İsrail, Colani’ye de güvenerek hareket etmez. Suriye’nin iflah olmaması ve sürekli krizlerle boğuşması Netanyahu için en muhteşem tablodur.

Öte yandan HTŞ militanları, Arap Alevilerine yönelik şiddet vidoları ve Dürzilere yönelik şiddet olayları genişliyor. Bu koşullarda nasıl birlik olacak sorusu yakıcı bir sorundur.

Suriye bu koşullarda iç savaşa sürükleniyor.

Türkiye her açıdan bu nokta da sürece müdahil olmak zorunda, zira koşullar çok boyutlu felaketlere gebe. İslam tarihinde “Hüseyin ve yezit çatışmasın da mazlumların yanında olmak hepimizin görevdir.”

Tarihsel sorumluluk, vicdan bunu dayatmaktadır.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar