Abdullah Ağırkan

Abdullah Ağırkan

TANRIYI KIYAMETE ZORLAMAK

whatsapp-image-2025-06-20-at-20-53-56.jpeg

Grace Hallsell’in“Tanrı’yı Kıyamete Zorlamak” isimli kitabını okursanız, Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmek isteyenlerin amacını anlarsınız. İran’da olan biten süreç perdenin artık kapandığı vede Bugün Kudüs, ABD tarafından İsrail’in başkenti olarak ilan edilişinin- amacını kavrarsınız.

Aslında işin temel özenesi çok gerilere dayanıyor…

Birinci Siyonist Kongre 29 Ağustos 1897 yılında Basel’de Avusturyalı Yahudi bir gazeteci olan Theodor Herzl liderliğinde, yaklaşık 200 delegenin katılımı ile toplandı ve Dünya Siyonist Teşkilâtı kuruldu. Herzl, 1896’da yazdığı Judenstaat / Yahudi Devleti isimli bir kitapta Siyonizmin kuruluşundan söz ediyordu..

İlk mabed M.Ö 832 yılında inşa edildi ve Babil kralı Nebukadnezar tarafından M.Ö 422’de yıkıldı. 2. Tapınak Bet Amikdaş M.Ö 352 yılında cemaat lideri Zerubavel, peygamberler Ezra ve Nehemya tarafından inşa edildi ve Romalılar tarafından M.S 70 General Titus komutasındaki Roma askerleri tarafından 70 yılında yıkıldı. Maşiah geldiği zaman 3. ve son Tapınak Bet Amikdaş, “Tarihin sonu”na kadar kalmak üzere yeniden inşa edilecektir. Evanjelikler bu inançla “Tanrıyı kıyamete zorlamak” için “Yüzyılın Projesi”ni hayata geçirmeye çalışıyor. “Kral” Süleyman’ın Tapınağını ilk Sabetay Sevi inşa etmek istemişti. Onlara göre, Hz. Davud ve Hz. Süleyman birer peygamber değil, dindar krallardı. Tapınak bu anlamda hem Yahudiliğin kuruluş ve kurtuluşunu, hem de İsrail krallığının sembolü olarak görülmektedir.

Sevi bir konuşmasında şöyle der: “Ben, Yaakov’un Tanrısı’nın Maşiahın / Mesihin ve İsrail’in kurtarıcısıyım.” Bugün de Yahudiler aslında mabedin inşasını kendi halklarının kurtuluşu olarak görmektedir. Yani temelde bu konu bir “korku ideolojisi”nden beslenmektedir. Bugünkü Evanjelik inancının temelini oluşturan “Yahudilerin bir devlete sahip olmak için Mesihi beklemek yerine, bu süreci kendi elleriyle başlatmaları gerektiği düşüncesi”, yani Siyasi Siyonizm, Herzl’le değil, Sabetay Sevi ortaya çıkan bir düşüncedir.. Sevi Mesih olduğunu ilan ederken “kutsal topraklara dönüş”, “İsrail devletinin kuruluşu” ve “Tapınağının yeniden inşası”nı ilan ediyordu.

Yahudilikte Mesihin geleceğine iman etmek 613 Mitsva (emir)’den biridir. Sevi, “Kesin imanla, Hakikat Tanrısı’nın, İsrail’in Tanrısı’nın Süleyman Mabedi’ni gökten yere, bize kadar, indireceğine inanırım» der. Yahudilerin Kutsal kitabı Tora’daki şu dua bu anlamda önemlidir: “Ey İsrael, Tanrı Maşiah / Mesihin gelişini ve Tapınağın Bet Amikdaş’ı yeniden inşasını yaklaştırsın.”

ABD’nin, demokrasi, özgürlük ve insan hakları kavramlarına aldanıp, onunla iş birliği yapan İslâm dünyasındaki idareciler, bu gerçekler ışığında bir daha düşünmeli, konum ve politikalarını yeniden gözden geçirmelidirler. Yoksa bilerek veya bilmeyerek, Armageddon ordusunda asker olurlar. Ne yazık ki, bugün birçok Müslüman ve halkları Müslüman olan ülkeler bu durumdadır.

Ortadoğu’da olup bitenler bilinçli olarak bir dini öğretinin sonuçlarıdır. Sadece petrol ile izah edilmesi çok basit bir yaklaşım olur.

Kaynaklar:

Abdurrahman Dilipak​

Rüştü Kam

Önceki ve Sonraki Yazılar