Atilla Köprülüoğlu

Atilla Köprülüoğlu

"BENİM HER EMRİM YAPILIR, ÇÜNKÜ BENDEN YAPILMAYACAK EMİRLER ÇIKMAZ!"

Dün gündemde çok konuşulan, tartışılandı.

Atatürk sansürü.

Cumhurbaşkanı

Erdoğan ile basın toplantısı düzenleyen Etiyopya Başbakanı A. Ahmed Ali,  Mustafa Kemal Atatürk'ün reformist kişiliğine ve karizmatik liderliğine vurgu yaparken, çevirmen, Atatürk'ün ismini sansürlemişti nedense!

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusuna bu muamele niyeydi?

Bunları düşünürken,

Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın fazla duyulmamış bir anısı aklıma geldi, ben de paylaşmak istedim...

 

****

Mustafa Kemal anlatıyor;

"Birinci Dünya Savaşı.Yıl 1917.

Mareşal Falkenhein'ın emrinde 7.Ordu Komutanıyım.

Onun taarruz plânına, Sina Çölü macerasına karşıydım.

Hazırladığım rapor reddedildi.

Vazifeden çekildim.

İkna çabalarını karşılıksız bıraktım.

Suriye'den İstanbul'a dönmeye karar vermiştim.

Oysa Halep'ten  İstanbul'a gitmek üzere tren bileti alacak kadar bile param yoktu.

Halbuki evvelce, Yıldırım Ordusu Komutanlığını üzerime alıp İstanbul'dan hareket edeceğim sıralarda

Mareşal

Eric von Falkenhein, karargâhtaki bir Türk subayının yanına genç bir Alman subayı katarak Akaretler'deki 76 numaralı evime göndermişti.

Bu subay ufak ve zarif sandıklar içinde, bana Falkenhein tarafından bir şeyler getirdiğini söyledi. 

'Bunlar nedir?' dedim.

Alman subayı cevap verdi;

'İstanbul'dan ayrılıyorsunuz. Mareşal Falkenhein 

tarafından size bir miktar altın gönderilmiştir.'

 

Tercümanlık eden Türk subayına kimseye ihtiyacımdan bahsetmediğimi, bu paranın ordu ihtiyacı için gönderilmiş olması gerektiğini, sandıkların bana herhalde yanlışlıkla getirildiğini söyledim.

Ordu levazım reisine teslim edilmesini istedim. 

Alman subayı, 'Onlar da başka' deyince Türk subayına, onun yanında bir senet yazmasını istedim ve bu senedi imzalayacağımı bildirdim.

Türk subayı emrini yaptı, Alman subayı senedi almak istemedi.

Kesin olarak senedi almasını, Mareşal'a vermesini, paraları da götürüp levazım reisine teslim etmesini emrettim.

Tabi iş de böyle yapıldı."

 

****

Bundan sonrasını da biz aktaralım.

7.Ordu Komutanlığı'ndan istifa eden Mustafa Kemal

"Asi bir komutandır" artık...

Yerine vekil bıraktığı Ali Rıza Paşa'ya da sandıkları teslim eder önce.

Kendisinden aldığı senedi de o zaman yaverleri olan Salih Bozok ve Cevat Abbas Gürer'e verir.

Karargaha gidip Mareşal Falkenhein'ı bizzat görmelerini, bu senetle Falkenhein'daki senetle değiştirmelerini emreder iki yavere. 

Bozok ve Gürer emri yerine getirir. 

Bir süre sonra gelip, Mareşal'ın böyle bir para gönderip senet aldığını hatırlayamadığını söylerler.

'Ali Rıza Paşa'nın senedini kabul etmiyor' derler.

 

****

Mustafa Kemal çok öfkelenmiştir.

Kaşlarını çatıp gür bir sesle emir verir;

"Çok ciddi bir emirdir.

İkiniz tekrar Falkenhein'ın odasına gideceksiniz. Diyeceksiniz ki;

"Verdiğiniz altınlar levazımda muhafaza altındadır.

Buna karşılık size senet verilmiştir.

Senet olmadığını iddia etmek, altınların varlığını yok edemez!

Belgeyi kaybetmiş olabilirsiniz.

O halde verdiğiniz altınları size iade edeceğiz. 

Aldığınıza dair bir makbuz veriniz, dersiniz.

Bizi buraya gönderen komutanın altın karşılığında ülke çıkarları konusunu hoşgörüyle karşılayacak bir insan olmadığını çoktan öğrenmiş olmalıydınız dersiniz.

Olumlu bir sonuç almadan karşıma gelmeyin!"

 

****

Salih Bozok ve Cevat Abbas Gürer, uzun yıllar Mustafa Kemal Paşa'nın yanındaydılar.

Huyunu suyunu çok iyi bilirlerdi.

Gidip, Mareşal Falkenhein'ın elinden, imzalı senedi alıp gelirler.

Mustafa Kemal, senedi eline alır, gülümser ve yaverlerine şunu söyler;

"Kolaylıkla anlaşılır ki, Falkenhein beni ve benden başka birçoklarını böyle sandık sandık altın vererek aldatmak yolundaydı.

Benim her emrim yapılır, çünkü benden yapılmayacak emirler çıkmaz! "

 

****

O, hayalperest değildi.

O asla ulusun kaderini ilgilendiren konularda maceraya atılmamıştı.

Kişisel çıkarlar peşinde koşmamıştı.

O hep akılcıydı, bilime inanırdı.

Böyle davranarak ulusunun kaderi ile kendi yaşantısını birleştirendir.

1915 Çanakkale,

1921 Sakarya,

1922 Büyük Taarruz Zaferleri İle 1923 Cumhuriyet Devrimi'yle bu ülkeyi 7 yılda 4 kez kurtaran liderin adıdır Atatürk...

"Atatürk'süz tarih yazmak, Çanakkale, Sakarya, Büyük Taarruz Zaferlerini yok saymak demektir. Bu durumda bir Türkiye de olmayacaktı."

der Tarihçi Yazar

Sinan Meydan.

Ne haklıdır!..

 

****

Gökyüzü altında en güzel yeryüzü Anadolu'da enkazdan en güçlü üniter devleti kuran yiğittir o!

Ölümünden 

83 yıl sonra 

fikirleriyle 

hâlâ canlı olan 

ve 

yeniden 

öldürülmek 

istenen 

tek lider 

ATATÜRK'tür.

ATATÜRK

akıl,

bilim,

özgürlüktür,

ölmez!..

MUSTAFA'mdır, 

MUSTAFA KEMAL'imdir...

 

Fotoğrafın Öyküsü;

 

Fotoğraf, Mustafa Kemal'in 7.Ordu Komutanlığı'ndan istifasından önceki tarihte Halep'te çekilmiştir.

Dört adet olarak hazırlanmış, biri Mustafa Kemal'de kalmış, diğerleri de yaverler Salih Bozok, Cevat Abbas Gürer ve Şükrü Tezer'e verilmiştir.

Fotoğrafın altında "1917: Halep'te Yıldırım Orduları Kumandanı Mirliva Mustafa Kemal Paşa" yazısı vardır.

(Yararlanılan kaynak: Atatürk'ün Sırdaşı Kılıç Ali'nin Hatıraları-T.İş Bankası Kültür Yayınları)

 

facebook-1629370640908-6834075796643256982.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar