Basın özgürlüğü, belki de özgürlük düşüncesinin giderek aşılanmasından en çok acı çekmiş özgürlüktür(Albert CAMUS) 

Son bir yılda:

-57 gazeteci toplamda 144 gün gözaltında kaldı.

6 gazeteci gözaltındayken darp edildi.

-101 gazeteci hakkında soruşturma açıldı.

-128 davada 274 gazeteci yargılandı.

-Gazeteciler toplam 226 yıl 8 ay 25 gün hapis cezasına mahkûm edildi.

-43 gazeteci gazetecilik faaliyeti  nedeniyle hapiste.

-TGS 12 cezaevinde 35 gazeteciyle görüşerek hak ihlâllerini kayıt altına aldı.

-44 gazeteci fiziksel saldırıya uğradı; 23 gazeteci sözlü olarak tehdit edildi.

-62 haber sitesine ve 1411 haber içeriğine erişimin engellenmesine, 13 haberin içerikten çıkarılmasına karar verildi.

-RTÜK marifetiyle toplam 7.488.851,00 TL idari para cezası ve 41 defa yayın durdurma cezası verildi.

-2019’da 892, 2020’de 322 basın kartı iptal edildi. TGS’nin İletişim Başkanlığı’ndan edindiği verilere göre 15.104 kişide Cumhurbaşkanlığı basın kartı var.

BİK(Basın İlan Kurumu) gazetelere toplam 212 gün ilân kesme cezası verdi. Cumhuriyet’e 90, Evrensel’e 63, BirGün’e 39; Sözcü ve Korkusuz’a ise toplamda 20 gün ilân kesme cezası verildi.

Dünya Basın Özgürlüğü sıralamasında 

180 ülke arasında 153.sıradayız.

Meslek örgütü Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) da bir çalışma yapmış,“Basın Özgürlüğü Raporu’nu hazırlamış.

İşte bu bilgiler TGS raporundan.

1 Nisan 2020-1 Nisan 2021 dönemini kapsıyor.

****

Maalesef medya özgür değil!

Ülkemizde halkın haber alma hakkı ile ifade ve basın özgürlüğü, her zamankinden daha büyük tehdit altında.

Doğru haber alma hakkı hep müdahale görüyor.

Bakın yurttaşların, basın emekçilerinin toplumsal gösterilerde görüntü alması, Anayasamıza aykırı emniyet genelgesiyle yasaklanıyor.

Ankara Barosu bunu Danıştay’a götürüyor!

İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) de uygulamaya tepki veriyor;

“Söz konusu genelgede basın özgürlüğüne, yasalara, insan hak ve özgürlüklerine aykırılık vardır. Haber alma hakkının engellenmesi, Anayasamızın ihlali anlamına gelir.”

****

Gazeteciler işsiz. Geçim sıkıntısı çekiyor.

Türkiye’de işsizliğin en yüksek olduğu sektör; gazetecilik!

Çalışanların ise -özellikle- muhalif medyada olanların objektif özgür haberciliğini önleme gayretleri sürüyor.

Eleştirel gazeteciliğe tahammül yok!

Saklanan, duyulması istenmeyen haberleri yazan gazeteciler için kovulmak sıradanlaştı.

Sokak ortasında linç edilmek de!

Yafta da hazır; “Vatan haini”, “terörist.”

Gazetecilerin “suskun kalem” olması isteniyor!

Yine de sayıları az da olsa gazetecilikten başka işi olmamış onurlu gazeteciler, medya kuruluşları toplumun doğru haber alma hakkına hizmet etmeyi sürdürüyor.

****

Cesur gazeteciler gerçekleri yazmazsa konuşmazsa…

Haksızlıkları adaletsizlikleri hukuksuzlukları yolsuzlukları...

Örneğin “Aşılar nerede”yi, “128 milyar dolar nerede”yi kim soracak, 

Dezenfektan rezaletini, İkizdere’de doğanın milletin anasına küfreden müteahhit adına talan edilmesini kim yazacak?

İşsizliği, açlığı, yokluğu, zamları, pahalılığı kim dillendirecek kim?

****

Gazetecinin misyonu bellidir; “Ona söyleneni, yapmak yazmak, biat etmek değil, gerçekleri halka en doğru şekilde halka aktarmaktır. Kalemini satmadan, kiralamadan!..”

Basın özgürlüğü, ifade ve düşünce özgürlüğü; demokrasinin koruyucusudur!

Yaşamsal bir ihtiyaçtır!

Haber, haberci özgür olmalıdır!

Gazetecilik suç değildir!

****

TGS, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde noktayı koymuş;

“Çünkü basın beladaysa, demokrasi askıda.

Basın beladaysa, herkesin başı belada.”

#DünyaBasınÖzgürlüğüGünü

#BasınBelada