Gazeteci, yazar, İzmir’de güler yüzün, samimiyetin ve kahkahaların bol olduğu sohbetlerin sahibi sevgili Atilla Köprülüoğlu, geçen hafta İzmir Gazeteciler Cemiyetinin basın organı olan Dokuz Eylül Gazetesinde köşesinde Altay’ın efsane kaptanı, Altay’la nefes alan, kalbi Altay ile atan Ayfer Elmastaşoğlu’nu yazdı ve bir çağrıda bulundu. Çağrısında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’a seslendi. İzmir Spor hayatı ve kültürü ile ismi özdeşleşmiş, hayatı boyunca sadece Altay forması giyerek, arma sadakatinin sembolü olmuş, tanıyan herkesin saygı duyduğu Ayfer Elmastaşoğlu’nun adının, çocukluğunun geçtiği, yıllarca oturduğu Alsancak’ta eski Mesudiye Caddesi, bugünün Kıbrıs Şehitleri Caddesinin bir sokağına verilmesini önermiş.

Atilla Ustanın yazısını, heyecanla okurken ve büyük bir gurur yaşarken, az da olsa bir mahcubiyet hissettim. Atilla Ağabey, İzmir sporunu yıllarca yaşamış, Spor Yazarları Derneği üyesi olmakla birlikte Altınordu camiasının çok sevilen ve bu kulüple ismi özdeşleşmiş büyüklerimizden biridir. Onun bu çağrısı sportmenliğin, dostluğun, sporun ilke edindiği kardeşliğin vücut bulmuş hali olmayı bir yandan gösterirken, diğer yandan da, mütevazılığı, fedakarlığı, hayat felsefesi ile yaşayan bir efsane olan Ayfer Elmastaşoğlu’nun da ne kadar camialar üstü bir isim olduğunu ve isminin sadece Altay’ı değil, aynı zamanda Alsancak ve İzmir’i temsil ettiğinin kanıtıydı.

Alsancaklı, Altaylı herkesin özel bir anısı vardır Ayfer Kaptanla. Bizim de aramızda hep özel bir bağ oldu. Uzak akrabalık ilişkileri içinde ailemde hep sevilen, sayılan Ayfer Kaptan belki de nedenini ve nasıl olduğunu bilmediğim Altay sevdamın da bilinçaltı kaynağı olabilir. Ailemizde o kadar ismi saygıyla anılan ve hakkında tek bildiğim Altaylı olması olan bir efsane belki de Altaylı olmamı sağladı, kim bilir? Ama ona hayranlığım yüz yüze tanışmamızla binlerce kez arttı. Artık hayranlığım sadece Türkiye Kupasını hem futbolcu hem de teknik direktör olarak kazanmış ilk spor adamı olmasına, Altay kulübünün en büyük başarılarında isminin altın harflerle yazılmasına, üst düzey futbolcu kariyerine rağmen sevdalısı Altay’ı bir gün bile terk etmeden sadakatin, arma sevdalısı olmanın sembolü olmasına değildi. Ona hayranlığım mütevaziliği, çok iyi bir insan olması ve hayatımda tanıdığım en iyi babalardan biri olmasıydı. Ayfer Kaptan sadece bir futbolcu, sadece bir spor adamı değildir. Yüreği, sevdası, hayata bakışı ve hayatın hakkını vererek, sözde değil özde doğrularıyla herkesin tanıması gereken yaşayan bir efsanedir.

Altınordulu bildiğimiz ama yeri geldiğinde bizler kadar Altaylı, Göztepeli, Karşıyakalı olabilen Atilla ağabeyin yaktığı bu ateşi, bir meşaleye çevirmek tüm Altaylıların ve İzmir’i seviyorum diyen herkesin görevi olmalıdır. Altay kültürü, sahip olabileceği en büyük zenginlik olan Altay camiasının, Altay Spor Kulübü yönetim kurulunun bu meşaleyi büyütmesi görevi olmalıdır.

Ve son söz ve çağrımız değerli belediye başkanlarımız Tunç Soyer ve Abdül Batur’a. Lütfen bu çağrımıza kulak verin ve adımlarını heyecan ve gururla atacağımız bir sokağın başında İzmir’in asla unutmayacağı bir efsanenin ismi yazılı olsun.