Dr. Aybars Akoğlu

Dr. Aybars Akoğlu

FETÖ’NÜN TEK MAĞDURU FENERBAHÇE Mİ?


​Yarın İzmir’de Lider Altay’a konuk olacak Fenerbahçe, zaman aşımına günler kala 3 Temmuz Sürecinin mahkemece FETÖ kumpası olarak saptanmasından sonra, TFF aleyhine üzeri hakları saklı kalmak kaydıyla 250 milyon TL tutarında tazminat davası açtı. Kulüpten kamuoyuna açıklanan bildirgede bu süreçte yer alan tüm savcı ve hakimlerin FETÖ üyesi olarak aldıkları cezaların kumpasa kanıt olduğunun altı çizildi.

Türkiye’de her kuruma sızma gayreti içindeki örgüte karşı Fenerbahçe camiasının yaptığı mücadele belki de siyasi partiler dahil ülkemizde örgüte karşı ilk sivil toplum mücadelesiydi. Bu sürecin sonunda bugün Fenerbahçe hala tüm gücünü kullanarak mağduriyetinin giderilmesinin mücadelesini veriyor. 250 milyon TL tutarındaki dava için de taleplerini çok net saptamaları, ileriki günlerde Fenerbahçe’yi yeni bir mücadele ve belki de hukuki bir zafere ulaştıracak.

Bir sporsever olarak dileğimiz ülkemizdeki tüm haksızlıkların, hukuksuzlukların ve adaletsizliğin bir gün mağdurun hakkı teslim edilerek kısmen telafi edilmesidir. Sonuçta geciken adaletin adalet olmadığının da farkındayız.

Cemaat adı altında ülkenin her kurumuna, her gelir getiren organizasyonuna sızmış, ülkeyi yönetmek için paralel bir örgüt kurmuş topluluğun futbol gibi, büyük paraların döndüğü, adamcılığın birçok alandan çok daha fazla olduğu bir pastada hakim olma çabasının olmaması mümkün değildi. Hakan Şükür, Arif Erdem isimlerine az sayıda sporcu katılarak yapılan soruşturmaların buzdağının değil görünen yüzü, zerresinin bile olamayacağını çok rahatlıkla iddia edebilirim.

Siyasetin, futbol taciri menajerlerin liglerin kaderini belirlediği düzende, futbol siyasetinin ilk tescilli mağdur kulübü Altay’dır. Bugün taraflı tarafsız herkesin kabul ettiği ve adı devlet şikesi olarak kabul edilen süreçte, Altay kulübü dünya futbol tarihinin yüzkarası maçlarından biri olan Diyarbakırspor maçında katledilmiştir. Bugün hala konunun muhataplarının sus pus olduğu süreçte Altay’ın o sezon şampiyonluğu çalınmıştır. Konuyu merak eden dostlarım eski yazılarımdan detaylara ulaşabilir.

18 yıl sonra Süper Lig’e dönüş yapan Altay’ın hikayesine dikkat ederseniz ülkede FETÖ süreci ile ilgili çok ilginç tesadüflere denk gelebilirsiniz. Konudan uzak dostlarıma Altay’ın kuruluşunu ve kurucularının temsil ettiği değerleri araştırmasını öneririm. Atatürk sevgisinin ve Atatürkçülüğün kulübün en temel harcı olduğunu tarihi gelişmelerle çok net kanıtlayabiliriz. O sebeple de süreci bu yönde de analiz etmenizi umuyorum.

​15 Temmuz kalkışma girişimi ile sonlanan, yüzlerce vatandaşımız ve askerimizin şehit olması ile sonuçlanan gece öncesinde 17-25 Aralık tarihlerinde ülkeyi yöneten AKP hükümeti ile o gün cemaat olarak isimlendirilen bugünün FETÖ’sünün yolları ayrılmıştı. Fakat AKP’nin iktidar olduğu ilk yıllarda FETÖ ülkenin en güçlü örgütlerinden biri hatta cumhurbaşkanın ifadesiyle her istedikleri verilen bir topluluktu. İşte şimdi tarihin gelişiminin tesadüfünü sizlerin takdirine bırakıyorum.

​3 Kasım 2002’de AKP tek başına iktidar olduğunda Altay Kulübü Süper Ligin temsilcisiydi. Süper ligde Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’tan sonra en çok yer alan spor kulübüydü. O sezon kadrosunda bulunan altyapı oyuncuları İbrahim Akın, Çağdaş Atan, Sinan Kaloğlu ve Ramazan Kurşunlu sezon sonunda ülkenin futbol devlerinden Beşiktaş’a transfer olacak kadar ışık saçtıkları halde, Altay o sezon küme düşürülmüştü. Yine meclise tutanak ve ses kayıtlarıyla taşınan ispatlı şike sürecine siyaset ve futbolu yönetenler kör, sağır ve dilsizi oynamayı tercih etmişlerdi. Sonrasında Altay hiçbir zaman uzak kalmadığı kadar uzak kaldı süper lige.

Armasının hiç yakışmadığı alt kategorilerde mücadele etmek zorunda kaldı.
​15 Temmuz kalkışmasının gerçekleştiği günlerden iki ay önce Altay, sezonu üç puan farkla amatör kümeye düşmekten kurtularak 3.Ligde tutunmayı başarmıştı. FETÖ’ye karşı mücadelenin başladığı yıldan itibaren Altay beş yılda üç defa şampiyon olarak armasının hak ettiği yere geri dönmeyi başardı. Bu bir tesadüf olabilir mi? Futbola uzak dostlar tesadüfe bağlayabilir. Ama futbola biraz yakın kişiler futbolda tesadüf olmadığını bilirler.
​Fenerbahçe’nin yüzlerce deneyimli avukatı gibi somut delillere sahip değilim.

Ama ülkenin bir vatandaşı olarak haykırıyorum FETÖ başta Altay olmak üzere birçok spor kulübü, spor adamını da mağdur etti. Süper Ligde yer alıp attığımız her gol, Altay’a kumpas kuran, çıkarları ve Atatürk düşmanlıkları için koca bir camianın yok olma sürecini sağlamak isteyenlere de atılmış sayılacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar