Dr. Aybars Akoğlu

Dr. Aybars Akoğlu

KUPALARIN KUPASI: DÜNYA KUPASI

Bu akşam Arjantin ile Fransa arasında oynanacak final ile bir ay süren futbol şölenine son noktayı koyacağız. Peşinen kabul ediyorum. Turnuvanın başında dünya kupasının Katar’da yapılacak olmasının, kış aylarında oynanacak olmasının kupaya ilgiyi azaltacağını ve renksiz bir organizasyon olacağını düşünmüştüm. Tamamen yanılmışım. Birçok spor otoritesi gibi ben de 2022 yılında oynanan dünya kupasının tarihin en iyi kupası olduğunu düşünüyorum. Bu akşam oynanacak finalin de farklı açılardan dünya spor tarihinde unutulmaz finallerden biri olacağına inanıyorum.

Turnuvanın sezon ortasında olması, dezavantaj oluşturmak yerine tüm oyuncuların form düzeyi yüksekken buluşmasını sağlayarak avantaja dönüştürdü. Genelde haziran ayında yapılan turnuvada yaz sıcakları futbol temposunu olumsuz etkilerdi. Katar’ın kış ayları için uygun iklimi futbol temposuna olumlu katkı sağladı. Tüm maçlar yüksek tempolu ve bol gollü gerçekleşti.

Tribün olayları Katar’da hiç yaşanmadı. Farklı bayrakları taşıyan kadın erkek insanlar bir arada karşılaşmaları izledi. Kazananlar sevinirken, kaybedenler taşkınlık yapmadı. Bunda Katar’da alkol satışının yasak olmasının payı ne kadardır emin değilim ama çıkartılacak olaylara verilebilecek büyük cezalar herkesin aklı başında davranmasını kolaylaştırdı. Belki kuralların sert ve herkese eşit olacağının önceden bilinmesi sporda tribün şiddetini engelleyebilir. Ama bu bizdeki gibi, kurunun yanında yaş yakılarak, birilerinin yaptığına göz yumulurken, diğer tarafta sadece meşale yakan adama 25 yıl hapis isteme adaletsizliği içinde olmamalı. Cezalar net ve herkese adil uygulanmalı.

10 yaşında oğlumun turnuva boyunca en çok sorduğu soru Türkiye neden bu turnuvada yok? Evet, gerçekten Türkiye bu turnuvada neden yok? Spora bu kadar büyük kaynaklar aktarılıyorken, ülke futbolunun sürekli geriye düşmesinde en büyük etken futbolu yöneten ve futbolda söz hakkı olanların yeterli liyakat sahibi olmaması. Hem kulüplerde hem de milli takımlar seviyesinde adamcılığın futbolun kaderini belirlemesi, 84 milyonluk ülkeyi başarısızlığa mahkum ediyor. Bu kafada yönetilmeye devam ettiğimiz sürece de dünya kupalarını televizyon başından izlemeye devam etmemiz kaçınılmaz.

Bu akşam herkes Messi’yi konuşuyor. Dünya futbolunun yaşayan efsanelerinden Arjantinli oyuncunun, kazanacağı dünya kupası ile gelmiş geçmiş en büyük oyuncu olma ünvanını perçinlemesi bir ihtimal. Diğer tarafta ise ‘kral öldü yaşasın yeni kral’ dedirtebilecek bir dünya yıldızı var: Kylian Mbappe. Henüz 23 yaşındaki genç yıldız bu akşam dünya kupasını elleri arasında havaya kaldırabilirse bu yaşta iki dünya kupası kazanmış bir efsaneye dönüşecek. İlerleyen kariyeri belki de onu tartışmasız en büyük futbolcu sıfatına layık gösterecek. Her iki oyuncunun da an itibariyle beşer golle gol krallığına ortak olması da akşamı daha da ilginç hale getiriyor. Ülkesinin dünya kupasını kazanmasını sağlayacak oyuncu, golü kendisi de atabilirse şahsı adına da dünya kupası gol kralı ünvanını da alabilir.

Çeyrek ve yarı finaller oynanırken Fransa Arjantin’e göre otoritelere göre daha favoriydi. Bu akşam öncesi her iki takıma eşit şans veriliyor. Tam anlamıyla favorisi olmayan bir maç oynanacak. Arjantin kadrosuna haksızlık edenler Messi’nin takım arkadaşlarını küçümsüyor fakat kadroyu tamamen üst düzey Avrupa Liglerinin oyuncularının oluşturduğu gerçeğini gözden kaçırıyor. Fransa ise düzeni oturmuş tam bir makine. Oyunu istediği gibi yönetebile yeteneğine sahip müthiş becerikli ve deneyimli oyunculara sahip. Müthiş bir maç bizleri bekliyor.

1982 İtalya-Almanya, 1986 Arjantin- Almanya 1998 Fransa-Brezilya finalleri benim en heyecanla takip ettiğim finallerdi. Sanırım bu listeye 2022 Fransa-Arjantin finalini de ekleyeceğim.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar