Dr. Aybars Akoğlu

Dr. Aybars Akoğlu

TEŞEKKÜRLER TAKIM

Altay takımı son defa Galatasaray’a misafir olduğunda, sarı-kırmızılılar maçlarını Mecidiyeköy’de bulunan tarihi Ali Sami Yen Stadında oynuyorlardı. O maç oynandığında dünkü maçta tüm Altaylıların kardeşi, evladı olarak gördüğü Kazımcan Karataş henüz üç aylık bebekti. İki takım arasında oynanan resmi maçlarda, Altay formasıyla son golü rahmetli Şehmuz Özer atmıştı. Tribünden izlediğim goller içinde hayatım boyunca izlediğim en muhteşem goldü kupa maçında Atatürk Stadında atılmış fantastik gol. Demek istediğim dünkü maç büyük bir hasret, büyük bir özlemi sembol ediyordu. Altay’ın olması gereken yerden emin olduğumuz bir karşılaşmaydı. Dünya devlerinin misafir olduğu sahada Altay’ı izlemek maçın sonucundan bağımsız bir keyifti, hazdı. 

Bir detaya ayrı bir paragraf açmak isterim. İstanbul’da son defa misafir olduğumuzda takımın önemli genç oyuncularından biri de İbrahim Akın’dı. O gün genç bir oyuncu olarak forma bulan İbrahim, Altay fabrikasının ürettiği son mega starlardandı. İbrahim de ilk defa Kazımcan gibi formayı giydiğinde henüz 18 yaşındaydı ve hücum oyuncusu olduğu halde formaya sol bek olarak ulaşmıştı. Son iki maçtır mecburiyetten sol bek oynayan hücum oyuncusu, 18 yaşındaki Kazımcan, sahada kırk yıllık oyuncu gibi duruşuyla, Altay Okulunun yeni mega starı olmaya aday. Efendiliği, çalışkanlığı, mütevaziliği ile parlayan bu genci gelecekte milli takım forması altında tüm ülkenin alkışlayacağından şüphem yok.  

Altaylı yönetici dostlarıma ricamdır. Ham meyveyi dalından koparmasınlar. Geçmişte Altay olgunlaştırdığı yıldızları Türk futboluna hediye ederken, bu oyuncular uzun yıllar önce Altay’a hizmet ediyorlardı. Mustafa Denizli buna en büyük örnektir. İlerleyen yıllarda çok erken yaşta olgunlaşmadan gönderdiğimiz oyuncuların bir kısmı Okay Yokuşlu gibi önemli yerlere gelmeyi başarırken bir kısmının adı yok oldu gitti. Kazımcan için daha 2.Ligdeyken transfer dedikoduları oluyordu. Sezon başında yine gönderilecekler listesindeydi. Lütfen ama lütfen olgunlaşmadan Kazımcan’ı Türk futboluna sunup risk etmeyin. Kazımcan Altay’da olgunlaşsın ve kulübe büyük gelir getirerek yolculuğuna devam etsin. Bu yazıyı okuyacak yönetici dostlarımın bu dileği dikkate alıp, bir kenarda tutacaklarına inanıyorum. 

Ülkede herkesin skor ve pozisyonlar üzerinden maç yorumu yaptığı bir ortamda ısrarla skordan ve hakemden laf etmek istemiyorum. Oyuncumuz Cebrail’in maç sonunda dediği gibi, müthiş bir atmosferde büyük bir keyif aldık. Kazanabilir miydik? Kesinlikle evet. Kaybedebilirdik de. Maç sonrası devlet kanalında atılan manşet ‘Nefes Kesen maçta kazanan olmadı’ şeklindeydi. Yayıncı kuruluşun sunucusu maç bitimi ilk lafı müthiş mücadelede iki takım da kazanmak için oynadı. 

Teşekkürler Mustafa Denizli. Teşekkürler ellerinden gelenin en iyisini yapan takım. Teşekkürler Özgür Ekmekçioğlu yönetimi. Keyif alarak, Altaylı olmaktan gurur duyarak bir maç izlettiğiniz için. 

Dip Not: Altay yönetiminden bilet fiyatları için de bir ricam olacak. Bazı ülkelerde bazı takımlar, tarafsızların sempati duyduğu takımdır. Altay da Türkiye’de taraflı tarafsız birçok kesimin sempati duyduğu bir takım. Ülkenin ekonomik koşulları ortada. En iyi gelirli insanlar bile gelecek derdinde. Lütfen Hatayspor maçı ile birlikte tribünleri tam doldurmak, Altay’a sempati duyan ama yüksek bilet fiyatları yüzünden, bizi televizyondan izlemeyi tercih edenleri tribünlerimize çekebilmek için bilet fiyatlarında kolaylık sağlayın. Stadı VIP, kapalı, maraton, kale arkası ile dolduracak Altay’ın önünde kimse duramaz. Bu sempatiyi taraftar kazanmaya çevirmeliyiz. 

Önceki ve Sonraki Yazılar