KATLANILMAZ İNSAN TİPLERİ VE MÜCADELE İÇİN BASİT ÖNERİLER

Toplum olarak bir garipleştik. İnsanlar giderek daha çok bencilleşiyor sanki…

Düşünceli ve saygılı insanlar için kamusal yaşamda var olmak giderek zorlaşıyor.

Trafikte, markette, bankada, bekleme alanlarında ve toplumun diğer üyeleriyle bir arada bulunma zorunluluğu olan tüm kapalı ve açık mekanlarda sabırlar test ediliyor.

Bu konuda kesinlikle yalnız olduğumu düşünmüyorum; ya da en azından düşünmek istemiyorum!

O yüzden benimle aynı çileyi çekmek zorunda kalanlar için basit önerilerde bulunacağım…

Katlanılmaz Tip 1: Saldım çayıra, Mevla kayıra ebeveynleri

Bir grup ebeveyn var. Ben onları ‘saldım çayıra Mevla kayıra ebeveynleri’ olarak tanımlıyorum.

Bu tipler çocuklarıyla girdikleri her türlü ortamda rahat tavırlarıyla dikkat çekiyor.

Çocukları parkta başka çocukları itip kakıyor; oyuncaklarını ellerinden alıyor, sizin çocuğunuzu hayatınızda duymadığınız küfürlerle tanıştırıyor…

Dahası kuşlara, böceklere, çiçeklere, ağaçlara zarar veriyor…

Bekliyorsunuz ki çocuğun velisinden bir tepki gelsin. Ama nerdeee!

İşte böyle durumlarda ben velinin duyabileceği biçimde kendi çocuğuma şu cümleyi kuruyorum:

‘Ne yazık ki bu çocuğa kimse yaptığı davranışın yanlış olduğunu öğretmemiş’

‘Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla’ taktiği… İnanın işe yarıyor. Velinin yüz ifadesi bir anda değişiyor. Doğrudan veliyi muhatap almadığınız için size tepki de gösteremiyor.

Bir şeyler değişir mi? Bir umut… Ama en azından kızgınlığınız bir nebze de olsa azalıyor…

Katlanılmaz Tip 2: Kamusal alanda yüksek sesle konuşup, kulaklıksız video içerik izleyenler.

Günlük koşuşturma içinde hayat bazen bize kısa ama çok kıymetli ‘ara zamanlar’ tanıyor.

Ara zamandan kastım, bankada veya bir kamu kuruluşunda sıranızı beklediğiniz, toplu taşıma kullandığınız ya da bir yerlerde çocuğunuzu beklediğiniz türden zamanlar…

Bazıları için bunlar can sıkıcı zorunluluklardır. Bazıları içinse bulunmaz bir nimet!

Çünkü bu tür anlar, yoğun iş temposu ve günlük koşuşturma içinde düşünme, hayal kurma ve en önemlisi de ‘okuma’ fırsatıdır. 

O yüzden örneğin kızımı yüzme kursunda beklediğim 60 dakikalık süre benim için çok kıymetli bir zamandır.

Ya da en azından öyleydi… Ta ki bir başka anneyle aynı yerde beklemek zorunda kalana kadar!

Kadın 60 dakika boyunca ya bangır bangır video izliyor ya da telefonla konuşuyor.

Bu sürede bırakın kitap okumayı, çevresindekiler kendi iç seslerini zor duyuyor!

Bakıyorsunuz olmuyor, öksürüyorsunuz anlamıyor zira kanımca anlama kıtlığı yaşıyor…

Düşünsenize, hiç tanımadığım bir insanın aile hayatı, ev kirası ve hatta çocuğuna yapacağı doğum günü partisine ilişkin detaylı bilgi sahibiyim!

Son karşılaşmamızda aklıma müthiş bir çözüm geldi…

Eğer bir kez daha gürültüsüne maruz kalırsam, telefonumdan katlanması zor bir müziği sonuna kadar açıp hemen yanında yer alan koltuğa oturacağım! 

Belki o zaman ‘kulaklık’ denen aracın ortaya çıkış mantığına ilişkin zihninde bir ışık yakmayı başarabilirim…

Ya da en azından başkasının gürültüsüne maruz kalmanın ne demek olduğunu uygulamalı gösteririm…

Katlanılmaz Tip 3: Zaman hırsızları

Fiziksel ya da zihinsel bir engeli olmadığı halde aşırı yavaş hareket eden insanlar var.

Dakikada yalnızca 15 ila 30 santimetre ilerleyebilen tembel hayvan misali…

Ben bu insanları ‘zaman hırsızı’ olarak tanımlıyorum…

Karar verirken, para öderken, yürürken, konuşurken ve hatta eminim düşünürken bile yavaş bu insanlar.

Sanırım ne bekleyenleri var ne de işleri güçleri… Vakit bol olunca, yayıyorlar her şeyi!

Özellikle market kasasında ya da tek kişilik tuvaletlerde karşılaşırsanız yandınız!

Ya göz göre göre zamanınızdan çalmasına seyirci kalacaksınız ya da yardıma ihtiyacı olup olmadığını soracaksınız.

Ben zaman hırsızlarına karşı ikinci şıkkı tercih ediyorum… Son derece içten bir gülümsemeyle ‘yardım etmemi ister misiniz?’ diye soruyorum…

Önce ortalama 5 saniyelik bir sessizlik oluyor ancak sonrasında jeton düşüyor.

Güler yüz karşıdaki kişinin sinirlenmesini de engelliyor. Böylece çoğunlukla sorun çözülüyor.

Dikkat edelim…

Yukarıda yer alan katlanılmaz tip özelliklerinin tamamı empati kabiliyetinin eksikliğinden kaynaklanıyor… 

Kendisini başkasının yerine koyamayan insan diğer insanlara saygı göstermeyi beceremediği gibi onların özgürlük alanını da daraltıyor.

O yüzden bu tip insanlara ara ara dünyanın yalnızca kendilerinden ibaret olmadığını hatırlatmak gerekiyor!

Önceki ve Sonraki Yazılar