BİZ gazeteciler her türlü engellemelere, baskıya, zulme karşı sadece doğruyu yazmaya, gerçekleri söylemeye devam ettik, edeceğiz de. Bunlar için elbette bedeller de ödedik... Sizlerin sesi olduk. Çünkü biz susarsak, kalemlerimiz susarsa siz de susardınız! Bizlerin kutu kutu dolarları, yatları-katları, ihaleleri, bilmem ne bankalarından çekilen kredilerle aldığımız yalıları (çok şükür!) olmadı.
Çünkü Türkiye Cumhuriyet’i sevdalıları olarak Mustafa Kemal’in askerleri olarak bedeli ne olursa olsun sizler için, bizler için, çocuklarımız için, gelecek için yazdık, çizdik, konuştuk.
Haydi Türkiye bugün sıra sende.
Tarih yazma sırası sende. Her neredeysen git oyunu kullan! Bu senin ön önemli vatandaşlık görevin!
Türkiye tarihinin en önemli seçimini yaşıyor. Kimse sorumluluklarından kaçmamalı. Ül ke miz demokrasi, hukuk devleti ve Cumhuriyet’in geleceği açısından yaşamsal önem taşı yan bir süreçte...
Ekonomi, Dış Politika, Sağlık, Eğitim, Basın Özgürlüğü, Tarım, İnsan Hakları, Hayvan Hakları, Kadına şiddet, Taciz, Tecavüz haberlerini günlerce televizyonlarda ve gazetelerde gördünüz.
Yolsuzlukların ve Anayasal suçların hepsinin üzeri örtüldüğünü, en acısı tüm bunların hesabını vermemek için her yolun denendiği iddialarıyla yatıp kalktınız.
O halde bu kader seçiminde, demokrasiye gönül vermiş her seçmen yurttaşa, tarihi görev ve sorumluluk düşüyor.
Sandığa git oyunu kullan!
Oyunu kullandıktan sonra evine gelip televizyonlardan seçim sonuçlarını takip etme!
Git sandığının başında dur! Hakkına, çoluğunun çocuğunun geleceğine sahip çık!
Oyunu bozmak için her vatandaşın hepimizin “oy”una sahip çıkması gerekiyor!
Yazımın başında da belirttiğim gibi biz gazeteciler yazmaya, çizmeye, konuşmaya devam edeceğiz.
Ama şimdi sıra sizlerde !!!
Bu kez sizler tarih yazın!