BU İMAN HANGİ DİNDE

Son günlerde peş peşe yaşanan acı olayların bazılarını hatırlayalım:
Birinci olayımız; SAMSUN’un Tekkeköy İlçesi’nde geçen 17 Ocak 2011 tarihinde yaşamını yitiren ve ’açlıktan öldüğü’ haberleriyle kamuoyunun gündemine oturan 2.5 aylık Kübra Nazar Bakırcı’ya, ölümünden 25 gün önce götürüldüğü hastanede ’beslenme yetersizliği’ tanısı konulduğu ortaya çıkıyordu.
Kübra bebeğin ölüm nedeni önce polis bültenine ’beslenme yetersizliği’ olarak yazıldı.
Olayın basın tarafından ülke gündemine taşınması üzerine, aynı günün akşamı Emniyet Müdürlüğü bültene ’sehven’ ’beslenme yetersizliği’ diye yazıldığını, ilgili polis memurunun da görev yerinin değiştirildiğini açıkladı.
Valilik’ten konuyla ilgili yapılan açıklamada da ’Açlıktan ölümün’ sadece ailenin iddiası olduğu ileri sürüldü.
Hastane ve otopsi raporu basından gizlendi.
Ancak, ortaya çıkan hastane ve otopsi raporunda Kübra bebeğin ölmeden 25 gün önce hastaneye götürüldüğü ve ’malnutrisyon-kistik fibrozis’ (Beslenme yetersizliği) tanısı konulduğu ortaya çıktı.
Küçük kıza yapılan ilk otopsi raporunda da midesinin boş olduğu açık bir ifade ile yazıldı.
Bunun üzerine ailenin avukatı Yalçın Korkmaz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na ve Maliye Hazinesi’ne 210 bin TL’lik manevi tazminat davası açtı.
Avukat Korkmaz, "İş kazası geçirip sakat kalan babaya SGK gelir bağlamamış, devlet de sosyal görevlerini yerine getirmemiştir. Dolayısıyla baba çalışamadığı için Kübra bebek adım adım ölüme gitmiştir" dedi…
İkinci vakamız; 28 Haziran 2017 tarihinde acı bir olayla daha irkiliyorduk. Suriye'den gelerek Yalova'da bir kulübeye yerleşen sığınmacı ailenin doğan Cuma isimli bebekleri, açlık nedeniyle yaşamını yitiriyordu.
Suriye'den Türkiye'ye gelen Muhammad ve İman Kadah çifti, Yalova'ya yerleşti. Mustafa Kemal Paşa Mahallesi, Beste Sokak üzerinde tahta ve muşambalarla oluşturdukları derme çatma kulübeye sığınmacı birkaç aile ile birlikte yerleşen çift, burada yaşamaya başladı.
15 Haziran günü çiftin Yalova Devlet Hastanesi’nde bir bebekleri dünyaya geldi. Minik çocuğa doğduğu gün olan Cuma adı verildi. Bebeğe mama alacak parası olmayan anne, çaresizce bebeğini emzirmeye çalışsa da, bir türlü anne sütünü kabul etmedi. Bunun üzerine güçsüz düşen bebek, bugün sabah saatlerinde hayatını kaybetti.
Uzun bir süredir neredeyse susmaksızın ağlayan Cuma bebeğin uzun süre sessiz kalmasından şüphelenen anne İman Kadah, bebeğini kontrol ettiğinde öldüğünü fark etti.
Üçüncü acı vaka ise 20 Ara 2021 tarihinde borç nedeniyle elektriğin kesildiği evde oksijen tüpüne bağlı yaşayan 2 yaşındaki çocuk hayatını kaybetti…
Diyarbakır’ın Silvan ilçesi Cami Mahallesi’nde Dicle Elektrik Dağıtım AŞ. (DEDAŞ) tarafından borç gerekçesi ile elektriği kesilen ailenin 2 yaşındaki bebeği Yunus Emre Bilen, soğuktan hayatını kaybetti. Astım hastası olan Bilen’in cihaza bağlı yaşadığı, soğuğun tetiklemesi ile birlikte kalbinin durduğu belirtildi.
Hayatını kaybeden bebek, ailesi tarafından Silvan’da defnedildi.
Gelin şimdi akılalmaz bir açıklamayı dinleyelim;
Erzurum'da kurulan ve başkanlığını İbrahim Özmen'in yürüttüğü Kanaat Önderleri Derneği 4 bin aktif üyesi ve 40 bin kişilik grup üyesiyle bünyesinde 100 kişilik kadrosuyla 3'üncü yılına girdi.
Kanaat Önderleri Derneği'nin kuruluşunun 3'üncü yıl dönümündeki basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda ise Başkan İbrahim Özmen'in sözleri tepki çekti.
"Tayyip Bey'in yanına gelmeyen adamın imanından şüphe ederim" ifadelerini kullandı.
İnsanın aklı almıyor, ülke açlığın yokluğun, yolsuzluğun pençesinde kıvranıyor. İbrahim Özmen’in akıl dışı açıklamasına bakın.
Ne diyelim?
Allah’ım aklımıza sen mukayyet ol…

Önceki ve Sonraki Yazılar