Bu nasıl kapanma

Tarih; 26.04.2021
İçişleri Bakanlığı tarafından 81 İl Valiliğine tam kapanma tedbirleri genelgesi gönderildi.
Genelge de; “Covid-19 virüsünün mutasyona uğrayan yeni varyantları sonrasında artan bulaşıcılığıyla birlikte Koronavirüs (Covid-19) salgınının toplum sağlığı ve kamu düzeni açısından oluşturduğu riski yönetme ve hastalığın yayılım hızını kontrol altında tutma amacıyla yeni tedbirlerin alınması gerekmiş ve 13 Nisan 2021 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısında alınan kararlar doğrultusunda 14 Nisan 2021 Çarşamba gününden itibaren iki haftalık kısmi kapanma sürecine girilmiştir.” Denmişti.
Genelge de bir paragraf vardı ki, okuyanı güldürüyor ve geleceğe ayna tutuyordu.
“Gelinen aşamada temel usul ve esasları 14.04.2021 tarih ve 6638 sayılı Genelgemizle belirlenen kısmi kapanma tedbirleri sonrasında salgının artış hızının önce yavaşladığı, akabinde durduğu, son günlerde ise bir düşüş eğilimine girdiği görülmektedir.”
Yani daha kapanmaya girmeden virüs yayılma hızında yavaşlama görülüyormuş. Yavaşlamayla birlikte düşüş eğilimine de girdiği görülüyormuş.
Yerseniz!
Tarih; 29.04.2021!
Sosyal medya, “kavimler göçünden sonra en büyük göç; Covid 19” diyerek İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerden sahil kentlerine doğru inanılmaz görüntüleri veriyordu.
Neymiş?
Kapanmaya girmişiz.
Böyle kapanmayı tarih yazmadı.
Kapanma yerine açılımında açılımı olmuş.
Daha kapanma(!) nın ikinci günü gazeteler “bu nasıl kapanma” başlıklarıyla isyan ediyorlar, şöyule diyorlardı; “17 günlük tam kapanmanın dün ilk günüydü. 16,7 milyon çalışan özel izinle yollara döküldü. Kentlerde normal günlerdeki gibi görüntüler yaşandı.
Peki bu kapanma daha doğrusu kapanmama dan en çok karlı çıkanlar kimlerdi?
Tabii ki önce hastaneler; sahipleri malum.
Oteller, sahipleri bazı bakanlar ve….
Turistleri kapsamayan tam kapanma dünya basınının diline düşmüştü; “Kapanacaksanız bunu düzgün yapın” sözleriyle.
Öyle ki bir yerde 10 kişi yüzüyor, bunlardan biri Türk polis hemen bir tek ona ceza kesiyor.
Reuters, “Türkiye sınırsız. Şimdi Türkler olmadan mümkün” reklamlarının Avrupa’da hızla yayıldığını duyurdu. Ajansa konuşan turistler başlıktaki eleştiriyi yaptı.
Yandaş basın ise coşuyordu:
“Normalleşme takvimi hazırlanıyor, öncelik turizmde”
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Tüm turizm çalışanları, otellerde restoranlarda çalışanlar, şoförler, havaalanlarında çalışanlar, tur rehberleri de dahil turistin görebileceği herkesi mayıs sonuna kadar aşılayacağız" diye konuştu.
Kamera şakası gibi…
İnsan sormadan edemiyor, “Diş kontrolü ne zaman?
İnsanımız hiç bu denli aşağılanmamıştı.
Çok geçmedi, Sağlık Bakanı dururken Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Türkiye'nin Koronavirüs ile mücadele için çok daha sıkı önlemler aldığını belirterek, "Vaka sayılarındaki düşüşün bu hafta daha da hızlandığını görüyoruz. Tahminimiz doğru çıkarsa 17 Mayıs itibarıyla vaka sayıları 5 binin altına inecek." açıklamasını yaptı.  
Ersoy, vakaların 5 binin altına düşmesi halinde de 30 milyon turist hedefini koruduklarını belirtti.
Neymiş; kapanmadan murad?
Turistler imiş.
Gerisi hikaye…

Önceki ve Sonraki Yazılar