"Mişkâtü’l-Envar" kitabında İmam Mukâtil’in belirttiği eserde cennetlik hayvanlar hususta şu rivayet nakledilir:
Mukâtil’in söylediklerine göre mü’minlerle beraber cennete on hayvan girecektir:
Sâlih -as’ın devesi,
İbrahim -as-’ın buzağısı,
İsmail -as-’ın koçu,
Mûsâ -as-’ın ineği,
Yûnus -as-’ın balığı,
Üzeyr -as-’ın eşeği,
Süleyman -as-’ın karıncası,
Belkıs’ın kuşu (Hüdhüd),
Ashâb-ı Kehf’in köpeği (Kıtmîr)
Hz. Muhammed -SAV’in devesi.
Ne diyor dinciler; Ey cemaat-i müslimin, öyleyse namaz kıl, tesbih çek, oruç tut, hacca git, şeytan taşla. Sonra bir eşşek kadar olamadım diye pişman olma.
Hacca git şeytan taşla ne yaman tavsiye
1400 küsur yıldan beri şeytan taşlıyoruz. Ne şeytanın kafası yarıldı. Ne de biz akıllandık.…
(Ebu Hüreyre'nin - Hüreyre kedi babası demek - kedisi niye cennete giremiyor anlamadım.
Peygamberi namaz kılarken yılandan kurtardığı söyleniyor.
Belkıs'ın kuşu ne alaka o da tuhaf.
Peki kıtmir niye cennetlik?
O yüzden mı Malikî'ler köpeğe tahir diyor?
Hz. Muhammed -SAV’in devesinin cennete girecek olmasına sanırım hiç bir muminin itirazı olmaz.
Ama insanın aklına şu da geliyor Mekke’den Medine’ye hicret ederken Putperestlerden saklandıkları mağaranın ağzını ağ ile ören örümcek neden cennetten mahrum ediliyor?
Ya mağaraya yuva yaparak içeri kimsenin girmediği havasını veren güvercinler…
Kedi?
Evet evet
Ya kedisi?
Kediler, İslâm dininde çok özel hayvanlardır.
Rivayet edilen Hadis'lerden anlaşıldığı kadarıyla Hz. Muhammed’in kedilere olan sevgisi bambaşkaydı. Onlara çok değer verir, asla incitmez, incitilmesine de müsade etmezdi.
Peygamberimiz’in bir çok kedisi vardı ve bunlardan birisinin adı Müezza'ydı.
Peygamberimizin bu kediyi tanıması, onu Mekke’nin kavurucu sıcaklarında sokakta kıvranırken görüp ilgisini çekmesiyle başlamıştı. Ona Müezza (izzet veren, şereflendiren) ismini vermişti.
Ne güzel değil mi?
İzzet vermiş, şereflendirmiş ama cennetten mahrum kalmış.
Rivayetlere göre bu kediyle ilgili anlatılan çok hatıra mevcut. Mesela, bir gün bu sadık kedi tam da Peygamber Efendimizin elbisesinin ucuna kıvrılıp uyumuş. Peygamberimiz ezan okununca kediyi rahatsız edip uyandırmaktansa giysisinin  ucunu kesmiş.
Efendimiz döndüğünde Müezza, sahibinin önünde eğilmiş; ve Efendimiz üç kere sırtını okşamış. Rivayete göre kedilerin sırt üstü düşmemesinin sırrı, Müezza’nın sırtına Peygamberimizin mübarek elinin değmesindendir.
Hz. Peygamber, kedisi Müezza içtikten sonra kapta kalan su ile abdest alacakken Sahabe-i Kiram Ebu Nuaym:
"Ya Resul o sudan kedi içti" deyince, Resulullah:
"Onlar en temiz ağıza sahiptirler." buyurmuş ve abdest almıştır.
Dediğim ne çare gibi cenneti bulamamış.
Gerçi küçücük çocuklara tecavüz eden onları taciz eden sapıklarla, hırsız soyguncularla cennete girmektense dışarıda kalmak çok daha iyi.